Dünyayı tesiri altına alan corona virüsü salgınına karşı, Türkiye’deki tüm at yarışları tedbir amacıyla ertelendi. Sadece hipodromlardaki düzgüsel yaşam devam ediyor. Türkiye çapında bulunan 9 hipodromdaki yüzlerce görevli işini büyük bir titizlikle sürdürüyor.
‘Terk etmek mümkün değil’
At yetiştiriciliği mevzusunda uzman baytar doktor Ayşe Yetiş de Veliefendi Hipodromu’nda alınan önlemler ve emek harcamalar ile ilgili Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuştu. Aynı yöntemlerle atlarla ilgilendiklerini dile getiren Yetiş, “Atların ahırlarının temizlenmesi, yem ve sularının günde minimum 2 sefer verilmesi şarttır. Dolayısıyla hipodromda yarışlar ertelenmiş olmasına karşın atların sağlığı için yarışlar varmış benzer biçimde bakımlar ve idmanlar devam ediyor. Burayı terk etmek mümkün değil” dedi.
‘Avrupa’dan değişik olarak…’
Hipodromlarda yaşamın devam ettiğini kaydeden Ayşe Yetiş, “Şu anda atlar açısından tehlikeli bir durum yok. Sadece uzayan süreçte ne olur kim bilir. Türkiye’de, Avrupa’dan değişik olarak ABD benzer biçimde yarış hipodromlarında hem de idman merkezi de var. Kısaca atlar bir yerden gidip, gelmezler. ABD Santa Rita Park, ’Atlarımızın hipodromda olması sebebiyle yarışlarımızı devam ettireceğiz, kâr oranı da valiliğin doğrultusunda kullanılacak’ açıklaması yapmış oldu” ifadelerimi kullandı.
‘TJK her önlemi aldı’
Türkiye’de 7 bin civarında yarış atı bulunduğunun altını çizen Yetiş sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bunların her birinin bir seyisi bulunduğunu düşünürseniz, hem de antrenörleri, yem ve ilaç tedarikçileri ile birlikte sistemde fazlaca ciddi bir bu sektörden beslenen nüfusumuz var. At sahipleri açısından sürdürülebilirliği fazlaca zor bir süreç. TJK koronavirüse karşı her önlemi aldı. Aslen günlük yaşamımız devam ederken, yarışların olmaması bir yönetimsel şekilde halledilebilir. Atlarımız ülkenin ulusal serveti. Yarışlar devam ederse salgınla baş etmeye çalışan memleketimize de bir gelir deposu olur.”
Oğuz Yalçın: Kapalı sisteme geçebiliriz
At sahipliği ve yetiştiriciliğinin yanında haraları da bulunan Oğuz Yalçın, atların devamlı idman yapması icap ettiğini altını çizdi. Atları bırakıp gidemediklerini kaydeden Yalçın, “Tüm gelir kalemleri tamamen yok olan fakat giderleri tamamen devam eden bir sektör haline dönüştü. Atların seyisleri olmak zorunda. Hipodromda insan bulundurmak zorundasınız” açıklamalarında bulunmuş oldu.
Hipodromlara yeni bir seviye gelmesi icap ettiğini korumak için çaba sarfeden Oğuz Yalçın, “Tamamen kapalı bir sisteme dönüştürülebilir. Aslına bakarsanız ona fazlaca yakın bir durumda seyircisiz olarak yarışlar yapılıyordu. Bu daha da sıkı tedbirlerle yapılabilir, bu sanayinin devam etmesine olanak verilebilir. Yoksa başka işleri olan at sahiplerinin öteki işlerinde de bozulmalar meydana geldiği için atçılığı asla yürütemez duruma gelirler” yorumunu yapmış oldu.