Galatasaray altyapısından yetişen ve A Takıma kadar yükselen Semih Kaya, A ulusal Ekip’ın bir dönemine damga vuran adlar içinde yer almıştı. Geride kalan sezonun sonunda futbolu bırakma sonucu alan Semih Kaya, NTV’de Emek Ege’nin sunmuş olduğu ‘Kırılma Anı’ programına konuk oldu. Hayatındaki dönüm noktalarını ve unutulmaz anılarını paylaşan Semih Kaya, “Asla unutamam” söylediği Fatih Terim anısını ve dünya devine imza aşamasına geldiği günleri ilk kez söyledi.
İşte Semih Kaya’nın ‘Kırılma Anı’ programından öne çıkan açıklamaları;
Florya’da ilk kimi gördünüz?
Semih Kaya: İlk transferim gerçekleştiğinde Ali Yavaş’ı gördüm. Beni güzel bir halde karşıladı. Ali Yavaş babacandır onun olduğu yerde hepimiz o ağırlığı hisseder. Gittim yanına “Hoşgeldim oğlum.” dedi. O ara sürem başı antrenmanları vardı. Hasan Kabze’yi görmüştüm fazlaca mutlu etmişti beni. Hepimizin görmek istediği Bülent Korkmaz’ı görmek arzu ederdim. Unutamayacağım hatıralardan birisidir. Ne olursa olsun ben Galatasaraylıyım. Galatasaraylı bir ailede doğdum. Bir adım atıyorsunuz Galatasaray’a o tesisten içeri girdiğinizde. Orası ‘Olacağım’ değil ‘Olmak zorundasınız’ dediğiniz bir yer..
Ağır bir sakatlık geçirdin Batuhan Karadeniz ile bir pozisyondu?
Semih Kaya: Hatırladığım kısmı darbeyi almadan önceki pozisyondu. Onun bırkatığı travma futbolculuk kariyerim süresince benimle devam etti. Başıma bir darbe almıştım. Darbeyi aldıktan sonrasında ‘Hocam derhal hastaneye gitmemiz gerekiyor’ denildi. Bana birkaç sorular sordular. Hastaneye gittik. Ortalama 8.5 ay sahalardan uzak kaldım. Korku kaplamadı içimi. O zorlukları, o yaşanmışlıkları gördüğüm ve bildiğim için, kendim için değil de birilerinin yaşamını idame ettirmeye çaba göstermek için oynama hissiyatı oluştu içimde. Oldukca zor bir sakatlıktı. Bunun bana getireceği negatif tesirleri de biliyordum fakat oynamam gerekiyordu bir halde. 8.5 ay sonrasında yine başladım. Dördüncü aydan sonrasında yapmam ihtiyaç duyulan hamlelerin en başlangıcında hava topu geliyordu ve balonla çalışmalara başlamıştım o adaptasyonu sağlamam için. İki ay süresince her gün odamda balon sektiriyordum.
https://www.instagram.com/p/CmoSD8eqxYi/
Aileniz size bu sakatlıklardan sonrasında futbolu bırakmanız için bir baskı kurmadı mı?
Semih Kaya: Hiçbir vakit akrabalarım bana karışmadı. Hiçbir vakit ‘Kendini feda etme, yeter artık oğlum bu kadar savaşım etme’ tarzında bir yaklaşımda bulunmadılar. Benim de genç kardeşlerimize tavsiyem bu yöndedir. Hiçbir vakit ailelerini o işin içine sokmamaya çaba göstersinler. Ben şanslıyım bu mevzuda. Babamın benim maçlarımı izlemediğini düşünüyordum fakat izliyormuş. Hiçbir hocamla da konuştuğunu görmedim. Hiçbir şekilde ailemin bana futbolu bırakma yönünde tavsiyesi olmadı.
Galatasaray’daki ilk maçın?
Semih Kaya: O günü fazlaca iyi hatırlıyorum. Kupada bir Malatyaspor maçıydı. O güne dönsem genç Semih’e ‘Rahat ol. Sen iyi bir futbolcu olacaksın’ tavsiyesinde bulunurdum. Nef Stadyumu da fazlaca iyi fakat her Galatasaraylı için Ali Sami Yen’in yeri farklıdır.
Bülent Korkmaz senin için ‘Eksikti’ demiş ve Hamburg maçında bu yüzden oynatmadığını söylemişti?
Semih Kaya: Ben de Bülent hoca benzer biçimde düşünüyorum ve ona katılıyorum. Ben oynasaydım ve o karşı karşıya gelme aynı şekilde bitseydi kim bilir bu programı burada çekemiyor olurduk. Bülent hocanın yaklaşımına katılıyorum. O maçtan 1 gün ilkin kamptayız. Arda Turan soyunma odasına gelip “Ben de onunla konuştum. Kendisi de stoper olduğundan aynı yollardan geçmiş olduğu için senin hazır olmadığını ve alınacak fena netice sonrası seni negatif etkileyebileceğini düşündüğü için bu şekilde bir karar aldı.” dedi. Bülent hocaya kızmadım. Bizim efsanemiz. Yaptıkları hiçbir Galatasaraylı tarafınca unutulmaması ihtiyaç duyulan şeyler. Onun almış olduğu karara ömrümün sonuna kadar saygı duyacağım. Hiçbir şekilde özgüven problemi yaşamadım.
En zor anınız hangisiydi?
Semih Kaya: Kartalspor’da oynuyorduk 2010 sezonunda. Kulüp maaş ödemelerini fazlaca geç yapıyordu. Bu durum biz ömrümüzün sonuna geldiğimizde de aynı olacak muhtemelen. Benim de param bitmişti. Ödeme alamıyordum, ailemin durumu o denli iyi değildi. 19 yaşlarında TFF 1. Lig’de oynarken babam yada dedemden nasıl para isteyeceğim?
Bunlara karşın Galatasaray’dan kopmadın?
Semih Kaya: Zamanımın geleceğini biliyordum. Galatasaray bünyesinde kalmak istiyordum. 2009 senesinde Denizlispor’a önerildim. Çağlar Birinci’ye karşılık ben, Murat Akçay ve Erhan Şentürk takas olarak kullanılmak istendik. O devrin yöneticileri bu şekilde istemişti. Gönderilmeye çalışıldım. Ben ve Erhan kabul etmedik. Biz masadan kaltık şu sebeple ben Galatasaray bünyesinde kalmak istiyordum. 1 yıl daha Galatasaray’la statü gereği 300 bin TL’lik bir antak kalma yaparak Kartalspor’a kiralık olarak gittim. Oldukca sevinmiştim şu sebeple Galatasaray bünyesinde kalmıştım. Kartalspor’a giderken her insana kim olduğumu göstermem gerekiyordu. Dönemin geldiğini düşünmüştüm. Erügn Penbe ile orada emek verme durumumuz oldu. Ben Galatasaray’ın oyuncusuyun Ergün Penbe Galatasaray efsanesi oynarım diye düşünüyordum. O dönem papaz futbolcular vardı. Kariyerli futbolcular benim oynadığım stoper bölgesinde oynuyordu. Bu durumu sineye çektim. İkili diyaloglarımız daima iyi oldu Ergün hocayla… Fena sonuçların sonrasında Ergün Penbe ile yollar ayrıldı ve Engin hoca göreve getirildi. Engin Korukır ile tanıştığım ilk anı her saniyesine kadar hatırlıyorum. Yeni antak kalma elde etmiş ve tesislere gelmişti. Kafamı kaldırdığımda “Kulübede oturmaya devam mı edeceksin?” dedi. Ben de “Hayır hocam oynayacağm” dedim. Eski Fenerbahçeli Serkan Özsoy’un yerine beni oynatmaya başladı. Bir tek iki karşılaşmada sağ bekte oynamıştım. Sonrasında 18 maçta da oynamıştım.
Galatasaray A ekibi ile ilk günler…
Semih Kaya: Ben ‘Baba’ diye sesleniyorum Ujfalusi’ye. Hala fazlaca iyi bir iletişimimiz var. Selçuk abi bana ‘Komando’ derdi. Selçuk İnan “Siz topu alıp Melo ile bana atıyorsunuz ve biz oynuyoruz” derdi. Ujfalusi inanılmaz şeyler kattı bana. Saha içinde konuşmanın ne akdar mühim olduğun gösterdi bana. O şekilde bir oyuncuydu ki Galatasaray’a gelişinin birinci ayında Fatih Terim kaptanlığı vermişti. Beni inanılmaz bir seviyeye ulaştırdı. Bir ihtimal gene bu seviyeleri oynayabilirdim fakat bu şekilde bir kariyeri Ujfalusi olmasaydı yaşayamayabilridim. Oldukca ağır bir sakatlık geçirmişti. Mert ağabeye “Lütfen bir şey çıkmasın” dediğimi hatırlıyorum. Onunla daha da oynamak istiyordum. Saha içinde onu baba olarak görüyordum. Derbi maçına çıkıyoruz Ujfa bir öğretmen benzer biçimde beni yönlendiriyordu saha içinde. O MR’dan sonrasında tesise gittim ağlamdım sakatlandı diye. Uzun süre oynayamadık fakat keşke oynayasaydık. İyiki onun benzer biçimde kariyerli bir oyuncuyla oynamışım. Bana o ilk dokunuşları yapmış olduğu için binlerce kez şükür olsun. Ujfalusi’ye binlerce kez teşekkür ediyorum. Onun hakkı hiçbir vakit ödenmez.”
Ujfalusi’den sonrasında onunla yakaladığınız başarıyı yakaladığınızı düşünüyor musun?
Semih Kaya: Bu öteki ekip arkadaşlarımı rencide edecek şekilde anlaşılmasın fakat ben Ujfalusi ile doğdum. Ujfalusi haricinde da başarı yakalasak da hiçbiri beni Ujfalusi ile yakaladığımız başarılar kadar doygunluk etmedi.
Semih Kaya’nın saha içinde en kuvvetli özelliği ve geliştirmesi ihtiyaç duyulan özelliği neydi?
Semh Kaya: Savaşçı olmasıydı. Devamlı savaşım etmesi ve her topa bir halde her topa kafa sokması gerekirse burnuyla müdahale etmesiydi. Geliştirmesi ihtiyaç duyulan yönü ise eleştirlere fazlaca fazla kulak asmasıydı.
https://www.instagram.com/p/Cmm38zzvXmZ/
Kadıköy’deki şampiyonluk?
Semih Kaya: Uyuyamadık. Bunun bir açıklamasını yapmıştım. Saat 04.00 Muslera koridorda yürüyor. Ben çıktım koridora ikimiziz herhalde dedik. Kapı açıldı Selçuk ağabey çıktı arkasından Hakan Balta çıktı. Ujfalusi geldi “Artık yatın” dedi. O gün o maça çıktığımızda inanıyorsunuz, takımın standardını biliyorsunuz ki… Üç saatlik bir uykuyla çıkılmış bir maçtı o. Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarları için de böyleydi aynı şekilde. Alnımızın akıyla çıktık o maçtan. Karanlık bir ortam yaratılmıştı. 12 Mayıs 2012 tarihindeki o günü gözümüzü kapattığımızda fazlaca aydınlık bir halde görüyoruz. Daha gerilmiş bir maç oynamadım kariyerimde. Öncesiz rakibinizin sahasına yarım puan önde gitmek fazlaca gergindi.
Semih Kaya, Şampiyonlar Ligi’nde hangi maçta zorlandı?
Semih Kaya: Ronaldo, Van Persie, Samuel Eto’o, Higuain yada Di Maria’ya karşı oynadık fakat beni en fazlaca zorlayan oyunculardan biri Tevez’di. Hakikaten ne yapacağını anlayamıyorduk. Saha görüşü, oyun bilgisi mükemmeldi. Bu biçim oyuncularla karşılıklı oynamak beni fazlaca geliştirdi.
En fazlaca hangi stattan etkilendiniz?
Semih Kaya: Santiago Bernabeu stadı. Hakikaten inanılmaz.
Kendinizle en fazlaca ne vakit gurur duydunuz?
Semih Kaya: 12 Mayıs 2012’deki şampiyonlukta… Eve geçtim babam ve annemi alıp tesislere geri döndüm. Tesislerde hoca otomobilden yeni inmişti. Fatih hoca annem ve babama bakarak “Helal olsun” dedi. Babamın Fatih hocayı ne gözle gördüğünü bildiğim için o an benim için tanım edemeyeceğim bir şeydi.
Juventus haberleri?
Semih Kaya: Juventus haberleri doğruydu. Masaya da oturmuştuk hatta Nedved’le de görüşülmüştü. Oradaki statü gereği benim başka bir Serie A ekibinde yarım sürem geçirmem söylendi. Arkasından yabancı statüsünden çıkacaktım. Ben bunu kabul etmemiştim. İnsanın içinde daima bir ukde kalır. Inter de istemişti.
Sparta Prag’a transferi?
Semih Kaya: Sparta Prag tarihinin en fazla bonservis bedeli ödenerek alınan futbolcusu oldum. Baya sükse getirmişti bu durum. Bana verdikleri maaş da bana verdikleri kıymeti gösteriyordu. Sakatlıklarla fazlaca uğraştım. Değişik mevzular da oldu. Onların da üstesinden gelmeye çalıştık. Galatasaray’daki kariyerim benzer biçimde ilerlemedi fakat ülkemi Çekya’da temsil ettiğim için bunun gururunu yaşadım.
Beşiktaş maçında ‘Top benden’ çıktı demiştiniz? Galatasaraylı duruşu sizce nedir?
Semih Kaya: Aslen fazlaca kolay bir şeydi o. Bu kadar büyütülecek, ödüllerin verilmesi ihtiyaç duyulan bir vaka bulunduğunu düşünmüyorum. O yaklaşımı yaptıktan sonrasında TFF 1. Lif’de ve Süper Lig’de bu tarzda fair-play vakaları da oldu. Ne kadar garip bir durum olduğun gösteriyor. Ne olacak gol yesek, yenilsek. Neyi değiştirecek? Futbol ve camialardan daha mühim kişilikler var. Siz orada ailenizi temsil ediyorsunuz. Motive olabilrisiniz, hırçın olabilirsiniz fakat günün sonunda futbolu bıraktıktan sonrasında benim hakkımda neler konuşulacağı daha önemliydi. Şu anda futbolu bıraktıktan sonrasında bir yere gittiğimde Galatasaray, Fenerbahçe Beşiktaş taraftarları inanılmaz derecede sıcak karşılıyor beni. Benim için mühim olan buydu.
Kadıköy’deki şampiyonluk maçında olsa yapar mıydınız?
Semih Kaya: Evet gene yapardım. Gol olamayacağını bilirdim fakat… Orada deli benzer biçimde savaşım edeceğimiz bilirdim. Nando var kalede. Semih var Ujfalusi var… Üstesinden çıkardım. Beşiktaş maçının Fenerbahçe maçından bir farkı yok. Gene yapardım onu.
Futboldan en fazlaca ne vakit soğudun?
Semih Kaya: İstemiyordum artık o mücadeleyi vermeyi… Hayatımda başka bir yere yönelme isteği gelmişti. Eşime de bu tarz şeyleri anlattığımda “İçten bir halde isterim bırakmayı” demiştim. Galatasaray’a sön geldiğimde antrenmana giderken ağlıyordum. Ben orada olduğum sürece alttan gelen bir çocuğun önünü de kestiği hissiyatına kapıldım. Orada genç bir kardeşimin olması gerekiyordu. Bir yitik yaşadım. 3 Şubat’ta Galatasaray’a imza attım. 4 Şubat’ta dedemi kaybettim. Ondan sonrasında da bir soğuma geldi. Hiçbir pişmanlığım yok. Oldukca keyifliyim.
https://www.instagram.com/p/CmmkdeAo433/
Semih Kaya’nın hikayesi
