Erce Kardeşler: Şampiyonluk kutlamalarında stat bize yetmeyecek

Trabzonspor ’un 2019 senesinde Altınordu’dan ekibine katmış olduğu ikinci kaleci Erce Kardeşler, kulübün toplumsal medya kanalında gösterilen röportajında, futbola başlama öyküsünü, kariyer planlarını, şampiyonluk yolunda geçmişte edindikleri tecrübeleri ve şampiyonluk hayalini söyledi.

“KAZANAMADIĞIMIZ ZAMAN İNSAN İÇİNE ÇIKMAYA UTANIYORUM”

Trabzonspor’a aktarma oluşunu ve kentin bordo mavili takıma olan sevgisini özetleyen kaleci Erce Kardeşler, “Bursaspor’da başlamış, Altınordu’da 6 yıl geçirmiştim. Buraya geldiğimde genel anlamda insanoğlu ‘Karadeniz insanı sinirli, agresiftir’ deniliyordu fakat geldiğimde oldukça iyi karşılandım. Trabzon şehri benim için oldukça güzel. İnsanların bizlere karşı bu kadar sıcak olması güzel. Gitsem bir gece birisine ‘yemeğe geldim’ desem, beni alır en güzel şekilde doyururlar. Bunlar bilhassa bu devirde oldukça hususi şeyler. Bunun da bir karşılığı oluyor. Onların da bizlerden istediği oldukça iyi şekilde savaşım edip kazanmamız. Trabzonspor 4 büyük kulüplerden birisi. Altınordu oldukça mütevazi, yükseklerde gözü olmayan bir takımdır. Büyük ekip denilen şey buradan geliyor. Biz yalnız sahaya çıkıyoruz geri kalan herşey önünüze seriliyor. Büyük takımda olmanın ve şehrin bir baskısı var. Yenildiğimiz yada kazanamadığımız süre dışarı çıktığımda insan içine çıkmaya utanıyorum. İnsanların size karşı bakışı oldukça hususi ve güzel. Burada olma oldukça güzel fakat zorlukları da var. Bu zorlukların sonu daima güzelliğe çıkıyor” dedi.

“BAZEN EVE GİDESİM BİLE GELMİYOR”

Çocukluğundan beri futbol oynadığını ve sevilmiş olduğu işi yaptığını söyleyen kaleci Erce, “Hem sevdiğim işi yapıyorum, burada da bu şekilde güzel ve neşeli bir ortam var. Oldukca iyi dostluğumuz var. Burada zaman geçirmekten hakikaten keyif alıyorum. Eşim duymasın fakat kimi zaman buradan eve gidesim gelmiyor. Şundan dolayı oldukça güzel zaman geçiriyoruz, aktivite yapıyoruz. Benim için oldukça keyifli geçiyor” diye konuştu.

“KALEYE BİR GEÇTİM, BİR DAHA ÇIKMADIM”

Çocukken babasıyla kamplara gittiğini ve kaleci olması mevzusunda babasının kendisini yönlendirmediğini özetleyen Erce Kardeşler, “Bana kaleci olmam ya da futbolcu olmam mevzusunda babam asla baskı yapmadı. Süreli onun peşinden giderdim. Bilecik’teki zamanı oldukça net hatırlıyorum. O süre 3’üncü ligdeydi. Tesislerinde kalmak, ekip dostlarıyla zaman geçirmek o denli oldukça hoşuma gidiyordu ki, ‘ben de futbol oynamak isterim’ dedim. Bursaspor’un altyapı okullarından birine yazdırdı beni. İlk gün ısındıktan sonrasında hoca ‘kim nerede oynamak ister’ dedi. Hepimiz bir şey söylemiş oldu, ‘bana farketmez, nereye koyarsanız oynarım’ dedim. Hoca da beni sağ bek oynattı. İlk 2 gün bu şekilde geçti. Ertesi hafta oynarken bir arkadaşı kaleye geçirdiler. Devamlı gol yiyordu. Ben de oldukça hırslıyımdır, kaybetmeye asla tahammülüm yoktur. Arkadaşıma ‘kaleye ben geçeceğim, çık’ dedim. Kaleye bir geçtim, şu an buradayım. Kaleye geçtim, tekrar çıkmadım” ifadelerini kullandı.

“BENCE UĞURCAN İÇİN BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI”

Takımın as kalecisi ve ekip arkadaşı Uğurcan Çakır’dan övgü dolu sözlerle bahseden Erce şunları söylemiş oldu:

“Bu zamana kadar çalıştığım kaleciler içinde en yeteneklisi bence Uğurcan. İnanılmaz meziyetleri var, iyi de bir çocuk. 3 yıl oldu, ilk geldiğimden beri üstüne oldukça fazla şey kattı. Onun yardımıyla ben de kendimi daha çok geliştirdim. Avrupa’nın büyük liglerinde ülkemizi oldukça kolaylıkla temsil edecek. Bir tek Trabzonspor’un değil, ülkemizin bir kıymeti. Uğurcan bence şu an oynadığının 2-3 katını oldukça rahat oynayabilir. Onu her gün çıplak gözle görüyorum. Bence bu, Uğurcan için buzdağının görünen kısmı. Buzdağının görünmeyen kısmını da biz görüyoruz. İnsanlar için bir ihtimal onun bu kadar iyi olması şaşırtıcı olabilir fakat benim için hiçbir şekilde şaşırmıyorum onun bu kadar iyi oynamasına. Avrupa’da daha iyisini de yapmış olacaktır. İnşallah o şansı yakalayabilir. Oralarda futbol başka, her futbolcunun Avrupa düşsel vardır. İnşallah Avrupa’nın büyük liglerinde bizleri en iyi şekilde temsil eder.”

“ESKİDEN KALECİLİK DAHA KOLAYDI”

Futbolda değişen kuralların kaleciliği de etkilediğini özetleyen Erce, “Eskiden kalecilik daha kolaydı. Şundan dolayı geriden oyun kurma diye tabir ettiğimiz bir artam beklenmezdi. Bir tek kaleciden gelen topları kurtarsın, yeter gözükürdü. Bu şekilde daha çok artam bindi fakat daha iyi oldu. Eskiden top sizdeyken kaleciye hiçbir şekilde gereksinim olmuyordu. Bir tek orada duruyordunuz, geri pas bile atılmıyordu. Oyuna giremiyordunuz. Şimdi bu şekilde maç içinde top gelmeyebiliyor fakat ayaklarınızı daha çok kullandığınız için devamlı maçta ısınmış olarak kalabiliyorsunuz. Bence bu çok da fazla lüzumlu bir şey. Bilhassa kendi ceza sahanızın içinde kendi oyuncularınızın girebilmesinden sonrasında iyice ehemmiyet kazanmıştır. Kaleciyi saymazsak, karşıda 10 şahıs oluyor, siz 11 şahıs oluyorsunuz. Top sizdeyken bir şahıs fazla oluyorsunuz. Bunu ilk olarak oldukça büyük kulüpler halletmeye başladı fakat sonrasında tüm kulüpler bunu oturtmaya başladı. Ben de bunu Altınordu’da öğrenmiştim. Dünyadaki iyi kalecilerin de bu şekilde kullanmaya başladığını görünce kaleciler de evrimleşmeye başladı. Daha çok topa değmek daha iyi bizim için” dedi.

“HOCAMIZ KONFOR ALANIMIZI GENİŞLETTİ”

Bordo mavili takımın teknik direktörü Abdullah Avcı’nın futbolculara sağlamış olduğu konfor alanının performansı pozitif yönde yönde etkilediğini belirten Erce, “Abdullah hoca futbol aklını bu kadar teknik ve taktiğe dayalı hale getiren ilk hoca. Dışardan bakınca mizacı oldukça sert gözüküyor. Aslen bizlere karşı da sert fakat içinin oldukça yumuşak, yufka yürekli bulunduğunu oldukça iyi biliyoruz. Bizlere burada oldukça konforlu bir alan sağlıyor. Bizi oldukça fazla sıkboğaz etmiyor, tesisin içinde tutmuyor. Bizi birazcık fazla özgür bıraktı hocamız. Bu da bizim için oldukça iyi oldu. Şundan dolayı bu takımda sorumsuz, disiplinsiz, abuk subuk şeyler meydana getiren futbolcu yok. Tüm takımlar maç öncesi kampa girer, biz evimizde uyuyoruz. Bunun kadar güzel bir şey yok. Bugün gene evime gidiyorum. Ben şimdi gelsem yarın akşam 6’ya kadar tesiste kapalı kalacağım fakat evime gidiyorum eşimi görüyorum. Kafam rahatlıyor ve bu maça daha zinde çıkmamı sağlıyor. Bu da performansımıza tesir ediyor. Hocamız konfor alanımızı oldukça genişletti. Bu da saha içinde oldukça daha rahat olmamızı sağlamış oldu” ifadelerini kullandı.

“YOLA ÇIKARKEN İŞİ BAŞINDAN SIKI TUTTUK”

Trabzonspor’un Türkiye Kupası’nı kazanılmış olduğu ve Süper Lig’i 4’üncü sırada bitirdiği 2020-21 sezonunun bu yıl yaşanması olası şampiyonluk için ekip açısından deneyim bulunduğunu belirten kaleci Erce şunları söylemiş oldu:

“O yıl aslen Türkiye Kupası’nı kazanmıştık fakat kaybedilen lig sonucunda açıkçası buruk bir luk olmuştu hepimizde. Dönerek baktığımızda bizim için güzel bir deneyim olmuştu. Şampiyonluk yarışında olmanın nasıl bir duygu bulunduğunu, nasıl stres yönetimi gerektirdiğini tamamımız deneyim ettik. Bu yıl yola çıkarken de işi başından sıkı tuttuk. İşe nasıl başlarsanız öyleki gider. Hakikaten oldukça iyi başladık. Kupayı alana kadar aynı ciddiyetle her maçı kazanmak için çıkacağız. Bu bir alışkanlıktır. Önümüzdeki seneye de taşınacak bu alışkanlık ve öz itimat. Şu an öz güvenliyiz, birbirimize karşı güvenimiz oldukça fazla. Sahada geri düştüğümüzde hiçbirimizin kafasında ‘yenilir miyiz’ sorusu olmuyor, ‘geri çeviririz’ diyoruz. Bu özgüven oldukça mühim. Bunu o denli iyi sağladık ki kendimizi sahada oldukça rahat hissediyoruz.”

“STAT BİZE YETMEYECEK”

Adım adım yaklaşan şampiyonluğun hayallerine sığmadığı söyleyen Erce hislerini şöyleki söyledi:

“Olur da bir deplasman müsabakasını kazanırsak büyük olasılıkla havaalanına giden taraftarlarımız uçağı yere inerken elleriyle yumuşatırlar. Hayalime bu kadarı sığıyor. Burada alırsak da sabaha kadar statta kutlarız diye düşünüyorum. Ikimiz de o mevzuda oldukça fazla hayal kuruyoruz. Bir an ilkin maçları oynayıp, kazanıp kupamızı almak istiyoruz. Oldukca başka bir durum olacak. Hem bu kadar sorun, stres, dünyada yaşanmış olan pandemi, hem ülkenin ekonomik olarak kötüye gidiyor olması burada yaşayan insanlara bir ümit aşısı olacak. Tekrardan Anadolu’da bir kıvılcım oluşturacak. Oldukca güzel ve hususi bir atmosfer olacak burada. 1 hafta 10 gün kutlanır bence. Tüm Trabzonsporlular şehre akın eder, kent dolup taşar. Şampiyonluk kutlamalarının statta olacağını da düşünmüyorum, şu sebeple stat bizlere yetmeyecek. Trabzon’da bomboş dev gibi bir arazi nerede var bilmiyorum fakat en güzeli bu olabilir yada hep beraber denize açılacağız. En rahatı öyleki olur.”

“HER OYUNCUNUN HOCALIK HAYALİ VARDIR”

Gelecekte teknik direktör olmayı istediğini belirten Erce, “Abdullah hocayla da bunu konuşuyorduk. Hatta diyordum, ‘hocam ben bırakınca beni ekibe alırsınız’. Hoca da ‘oğlum sen bırakana kadar kim bilir bu mesleği bırakmış oluruz’ diyordu. Bu şekilde bir hayalim var doğal olarak ki. Futbol görüşümün iyi olduğuna, futbolu iyi okuduğuma inanırım. Bu şekilde bir hayalim var fakat yaşam bizi nereye götürür bilemeyiz. Yaşam, sen planlar yaparken başına gelenlerdir. O şekilde bir hayalim var fakat öncelikli hayalim doğal olarak ki futbol, kalecilikte üst seviyelere yetişebilmek. Her oyuncunun hocalık düşsel bence vardır. Sonuçta futbolcu olarak bir şey kazanmak mühim fakat hoca olarak oldukça daha mühim bulunduğunu düşünüyorum. Şu an ben yalnız Erce ve Erce’nin yaptıklarından fakat Abdullah hocamız yada herhangi bir hoca tüm takımdan görevli. Onun sorumluluğu ve kazanma hazzı bence oldukça daha yüksektir” ifadelerini kullandı.

Selay SAYKAL/TRABZON(DHA)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz