Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı, Kulüpler Birliği Vakfı’nın almış olduğu son sonucu ve yaşanmış olan kriz ortamını değerlendirdi. Sabah Gazetesi’nin deneyimli adı Fatih Doğan’ın sorularını yanıtlayan Süper Lig’in tek hanım başkanı Gözbaşı; “Ligde düşme hattında bulunan bir takımın başkanı olarak ‘Düşme kalksın’ demek bana yakışmaz. Oynanmadan tescil haksızlık olur” dedi. Berna Gözbaşı ile gerçekleşen soru-cevap şu şekilde:
Kulüpler Birliği olarak bir bildiri yayınladınız. Bu karar niye alındı?
Futbolun tüm unsurlarının kafası karışık… Olayın nereye gideceği, nerede biteceği bilinmiyor. Şu anda yaptığımız çalışmaların hepsi tahminden ibaret. Kulüpler Birliği olarak yaptığımız zarar tespiti… Aksiyon planı sonrasında gelecek. Nisan başlangıcında FIFA ve UEFA belli kriterleri açıklamıştı. Bu paralelde yürüyoruz. 1 Mayıs’ta da Türk futbolu için kendi içimizde bir aksiyon toplantımız olacak. O vakit fotoğraf birazcık daha netleşir diye düşünüyorum. Kulüplerin ziyanı büyük. Kimisinin yüzde 10, kimisinin yüzde 50. Fakat averaj öngörümüz yüzde 30’luk bir yitik olacağı yönünde. Yaşanmış olan süreci adaletli bir halde tüm paydaşlara dağıtma düşüncesindeyiz. Kulüpler Birliği Vakfı diyor ki, ‘Oyuncularınızla görüşme yaparak karşılıklı iyi niyete dayalı çözüm bulun.’
Oyuncu kabul etmezse ne olur?
Altyapıdan çıkan oyuncuyu düşünün 50 bin, 100 bin lira alıyor. Onun neresinden indirime gideceksiniz. Her oyuncuya yüzde 30 uygulayamazsınız. İstemeyen oyuncu FIFA’ya gidecek. FIFA da benzer tavsiyelerde bulunuyor. Çıkılmaz bir döngü.
Küme düşmenin kalkması şeklinde tavsiyeler yapılıyor. Buna katılır mısınız?
Düşme hattında olan bir kulübün başkanı olarak ‘Düşme kalksın’ demek bana yakışmaz. Ligler oynanmadan düşme haksızlık olur. Bir ihtimal kalan 8 maçta kurtulacağız. O nedenle oynatılmasını istiyoruz.
“SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE ÜRETİME İHTİYAÇ VAR”
Liglerin ertelenmesini dile getiren ilk kişilerden biri de sizdiniz.
‘Maçlar ertelensin’ çıkışım, insani bir çıkıştı. Hiçbir teknik adam ve futbolcumuzun sorun yaşamaması için insani bir duruştu. Gelişen süreçte alınan her türlü tedbirin ne kadar isabetli ve doğru olduğu da ortaya çıktı. İnsan hayatından öte bir şey yok. Kontrolü sağlayıp, steril ortamları kurup, hem yaşamı hem de ekonomiyi canlandırma yoluna gitmeliyiz. Ben kendi iş yerlerimde dinlence duyuru etmiştim. Şimdi bir fabrikayı yeni açtım. Fakat açmadan ilkin tüm sıhhat koşullarını tamamladım. Denetimleri yaptırdım. Ülke ekonomisinin de sıhhatli bir halde üretime ihtiyacı var.
FIFA BAŞKANI’NA MEKTUP YAZDIM
Bu zor süreç başladığında FIFA Başkanı Gianni İnfantino’ya mektup yazdım; ‘Dünya futbolu olarak zor bir süreçten geçiyoruz fakat görüyorum ki kurullarınız full mesai ile ceza kesmeye devam ediyor’ dedim. Hem FIFA hem de UEFA bu dönem kulüplerin yaralarını sarmak için ciddi bir fon ayırmak zorunda.
OYNADIĞIMIZ MAÇLARIN PARASINI İSTİYORUZ
Yayıncı kuruluşla yaşanmış olan problem nedir?
Futboldaki tüm unsurlara aile olarak bakıyoruz. Digiturk de bu ailenin parçası. Ekonomik yapıya baktığınız vakit kulüplerin gelirlerinin çoğunluğu gösterim ihalesinden geliyor. Yayıncı kurum mart ayında oynanan 3 haftalık ve iki erteleme maçının ödemesini yapmayı reddetti. Tüm kulüpler de buradan gelecek paraya gore oyuncu ödemelerini yapacaktı. Oynanmayan bir ligle ilgili opsiyon kullanabilirsiniz. Fakat oynanmış bir ay için ‘Ödeme yapmıyoruz’ demek, biz kulüpleri ve futbol ailesini rahatsız etti. Biz oynanan maçların parasını istiyoruz. Başka bir beklenti yok. Kulüpler yıl başlangıcında ülkedeki ekonomik koşullardaki ziyanı paylaşmak adına indirimi kabul etmişti. Biz anlayışlı ve görevli davranırken yayıncı kuruluşun aynı hassasiyette olmaması hoş karşılanmadı. Bu izahat da onun yansıması.
