Halkbank ailesine, ara aktarma döneminde katılan Halkbank’ın Sloven pasör çaprazı Toncek Stern, Türkiye’deki izlenimlerini söyledi. Yetenekli bir oyuncu olarak tanınan Tonek Stern’e arkadaşları ‘Tona’ diyor. Mevki pasör çaprazı, takımın sayı yükünü paylaşmak suretiyle vazife yapıyor, pozisyonu gereği.
Stern, ülkesi Slovenya’da, ilkokulun beşinci sınıfında voleybola başlamaya karar vermiş. Şehrindeki kulüpte oyuncu, koç ve spor direktörü olan babasından etkilenmiş. Öyküsünü, “Slovenya’da Calcit Kamnik’e gittim; Slovenya Ligi, CEV Kupası ve MEVZA organizasyonlarında forma giydim. Orada üç sürem kaldıktan sonrasında İtalya’ya gidip iki yıl Verona’da oynadım. Sonrasında Latina ekibi ile anlaştım. Bu son sezonun ilk yarısını Polonya’nın Bydgoszcz ekibinde geçirdim. Arkasından da Halkbank’a geldim” diyerek konu alıyor.
Yapmış olduğu gözlem ve deneyimleri sonucunda Türkiye’deki voleybol seviyesini oldukça yüksek bulduğunu kaydeden başarı göstermiş sporcu, bilhassa de ilk 6 sıradaki takımın düzeyini oldukça beğeniyor.
“Halkbank üst düzey”
Oynadığı ekip Halkbank, söz etmiş olduğu 6 takımdan biri. Stern, “Halkbank Spor Kulübü hakkında söylenecek fena bir yan yok, bulamazsınız. Şundan dolayı hakikaten kariyerimdeki ve Avrupa’daki en iyi kulüplerden biri. Personel, staff, oyuncular üst düzeyde ve oldukça ustalaşmış. Türkiye Ligi ve kupasında üst sıralarda yer alma şansımızın yüksekti. Virüs süreci kaçınılmaz olarak voleybolu durdurdu. Devam etseydi iki kulvarda da final oynama şansımız yüksekti” dedi.
Evde çalışıyor, uyarıyor
Şu anda Slovenya’daki evinde süreci takip eden genç oyuncu, korona virüsle ilgili durumun Türkiye’deki benzer biçimde seyrettiğini belirterek, “Yalnız eczane ve marketler açık. Fakat ümit ederim bu mümkün olan en kısa sürede geçecek, dünya daha iyi olacak! Ben şanslıyım, şu sebeple ailemin büyük bir bahçeye haiz büyük bir evi var. Böylece evimizin çevresinde tehlikeye maruz kalmadan koşma ve antrenman yapma şansım var. Ek olarak kardeşim de evde. Onunla voleybol pratiği yapabiliyorum. Elbet benim için avantajlı bir konum. En önemlisi evde kalmak, spor yapmak ve hijyene dikkat etmek. Maskesiz dışarı çıkmamalı, virüsün yayılımını sadece bu şekilde engelleyebiliriz. Bana bir şey olmaz demeyi sürdürdükçe, bu sürecin sonuna gelemeyeceğiz. İnsan ve maddi kaynaklarımız heba olacak. Gücümüz israf etmeyelim, spor yapalım, hayatta kalalım” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye seviyor
Türkiye’i oldukça sevdiğini kaydeden Tonek Stern, Ankara’nın oldukça güzel bir kent, yaşamış olduğu semtin de mükemmel bir yer bulunduğunu beyan etti. Stern, ilk kez tattığı Türk mutfağından da oldukça etkilenmiş. Kahvaltıdan, İskender Kebap’tan, mantı ve köfteden övgüyle söz ediyor. Fakat baklava için ayrı bir ayraç açıyor.
Tonek’e bakılırsa ‘EN’ler ise şu şekilde:
En gülünç: Abdullah Çam
En çalışkan: Kaptan Hasan Yeşilbudak
En centilmen: Faik Samed Güneş
En Yetenekli: Efe Bayram
