Ashleigh Barty bir kez daha tenisi bıraktı! İşte sıra dışı hayatı ve bir mesajla değişen kariyeri…

Tek hanımlarda dünya 1 numarası olan Avustralyalı tenisçi Ashleigh Barty, kişisel toplumsal medya hesabından sürpriz bir paylaşımda bulunarak 25 yaşlarında tenisi bıraktığını duyurdu.

Sezonun ilk grand slam turnuvası olan Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı kazanarak sezona kupayla başlamış olan 25 yaşındaki Avustralyalı raket, 44 yıl sonrasında Avustralya Açık’ı kazanan ilk Avustralyalı olmuştu.

Emeklilik kararının kendisi için oldukca zor bulunduğunu ifade eden Ashleigh Barty, “Tenisi bıraktığımı açıkladığım bugün benim için zor ve duygu dolu. “Bu sporun bana verdiği her şey için oldukca müteşekkirim, gururlu ve doygunluk olmuş şekilde ayrılıyorum. Bu yolda beni destekleyen her insana teşekkür ederim, yaşam boyu beraber oluşturduğumuz anılar için daima minnettar olacağım.” dedi.

Ashleigh Barty’nin gelecek günlerde kapsamlı bir basın toplantısı düzenleyerek emeklilik kararının gerekçelerini daha detaylı anlatması planlanıyor.

OCAK AYINDA TENİS TARİHİNE GEÇMİŞTİ

29 Ocak 2022’de oynanan Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda ABD’li Danielle Collins’i 6-3, 7-6’lık setler sonucu 2-0 yenerek şampiyon olan Barty, Chris O’Neal’ın 1978’deki zaferinden bu yana Avustralya Açık’ı kazanan ilk Avustralyalı hanım tenisçi olmuştu.

Başarı göstermiş raket ek olarak, 2021 senesinde Wimbledon’ı kazanarak aynı başarıyı 1980’de gösteren Evonne Goalong Cawley’den sonrasında Wimbledon’da şampiyonluğa erişen ilk Avustralyalı oldu.

DAHA ÖNCE DE TENİSİ BIRAKMIŞTI

Hemen hemen 15 yaşlarında Wimbledon’da gençler şampiyonu olan ve 2014 yılına kadar yükselişini sürdüren Ashleigh Barty, 18 yaşlarındayken katılmış olduğu 2014 ABD Açık’tan sonrasında ustalaşmış tenisi bıraktığını deklare etti.

Ashleigh Barty o dönem yapmış olduğu açıklamada, “Genç yaştan beri gezi ediyordum bu benim için oldukca fazla ve oldukca hızlıydı… Yaşamı düzgüsel bir genç kız olarak yaşamak ve bazı düzgüsel tecrübelerim olsun istedim.” ifadelerini kullanmıştı.

MESAJLA DÖNDÜ, DÜNYA 1 NUMARASI OLDU

Eski antrenörü Jim Joyce, Ashleigh Barty’nin kortlara efsaneleşmiş tenisçi Serena Williams yardımıyla döndüğünü anlatmıştı. Joyce’un anlatımına gore; 2015 senesinde bigün, Serena Williams, Ashleigh Barty’e ileti attı.

Serena Williams’ın “Emeklilik için fazla iyi bir oyuncusun, geri dönmelisin” mesajı Ashleigh Barty’nin emeklilik kararından dönmesinde etkili oldu ve tekrardan başladığı kariyerinde dünya 1 numarası olmayı başardı.

ASHLEIGH BARTY’NİN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

GQ Türkiye, 16 Temmuz 2021 tarihinde yayınladığı hususi içerikte Ashleigh Barty’nin hayatına değişik bir pencereden bakmış ve Avustralyalı sporcunun sıradışı yaşam öyküsünü özetlemek gerekirse kaleme almıştı.

İŞTE O YAZI

Tam adı Ashleigh Barty fakat çevresi ve Spor medyası ona “Ash” demeyi tercih ediyor.

Queensland-Avustralya doğumlu genç tenisçi, İngiliz göçmeni radyolog bir annenin ve devlet memuru Avustralyalı bir babanın üçüncü kız evladı.

4 yaşlarında tanıştığı, hem ikinci babası gözüyle bakmış olduğu hem de arkadaşlık etmiş olduğu biri var: kariyer koçu Jim Joyce. Joyce, Ash’i o şekilde benimsemiş ki, kişisel odasında Ash’in çocukluğundan bugününe kadar olan tüm fotoğraflarını (bizzat kendisinin çekmiş olduğu) saklıyormuş. Işığını ilk antrenmanında sezmiş. Topu ilk Ash’e fırlattığında oldukça teknik bir vuruşla geri dönüş almış ve ondaki umudu görmüş.

Ash hakkında bir tek “tenisçi” dersek ona haksızlık etmiş oluruz. Bundan dolayı o topyekün bir sporcu, bir atlet. Netbol, kriket, golf, tenis, okçuluk… Hepsiyle ilgili.

Hemen hemen dört yaşlarındayken başladığı tenisin yanı sıra netbol oynamaya da başlamış sadece netbolun cinsiyetçi tavrı onu bu spordan soğutmuş. Bir iddiaya gore kız kardeşleriyle girmiş olduğu rekabette netbol özelinde başarıya ulaşmış olamıyormuş ve bu yüzden tüm odağını bir süreliğine tenise vermiş. Doğal bunlar bir tek birer iddia.

Odağını o şekilde iyi ayarlamış ki, çocukken yetişkinlere karşı oynamaya başlamış. Jim Joyce’u gururlandıracağı o günlerden belliymiş. 2014’e kadar yükselişte olan kariyeri bir dönüm noktasına gelmiş. 18 yaşlarındayken katılmış olduğu 2014 ABD Açık’tan sonrasında ustalaşmış tenisi bıraktığını açıklamış. Jim Joyce’un ne kadar üzüldüğünü tahmin edebiliyorsunuzdur sanırım.

Her büyük kariyerin bu şekilde bunaltıcı dönemleri olabiliyor. Ash de bu tarz şeyleri yaşamış. Tıpkı Michael Jordan benzer biçimde… Zannediyorum o döneme vardığında kendini daha başarıya ulaşmış bir konumda görmek istiyordu ve oluşan hayal kırıklığıyla bu şekilde bir karar aldı. Sharapova’ya yenildiği maçın bu kararda büyük tesiri olduğu konuşuluyormuş. Şimdi geldiği noktada geçmişe karşı pişmanlık duyuyor mudur? Sanmam.

Kısa süreli bir kriket macerası da var. Tenis sporunu hayatından çıkarıp bir süre dinlendikten sonrasında geri dönmüş fakat tenise değil. Kriket oynamaya başlamış ve bu spora ilk kez o dönem ustalaşmış anlamda eğilmiş.

Fakat uzun süredir ilgi duyduğu tenis kariyerindeki profesyonellik ona geçiş sürecinde destek olmuş. {Hiç de} kötü olmayan istatistiklerle kriket performansı gösteren Ash, Brisbane Heat için ortalama iki yıl süresince ter döktükten sonrasında tenise geri dönmüş.

2016 yılına geldiğimizde Ash Barty için tenis kariyeri ikinci kez başlıyordu fakat bir mühim değişiklikle. Yeni koçu Craig Tyzzer olmuştu. Yeni süreçte daha oldukca turnuvaya katıldı, daha azimli oynadı ve geçtiğimiz hafta adını tüm dünyaya duyurmayı başardı. Wimbledon’ı 1980’de kazanan Evonne Goalong Cawley’den sonrasında kazanan ilk Avustralyalı olmayı başardı.

Finalde Çek tenisçi Karolina Pliskova’yı 6–3, 6–7(4–7), 6–3’lik skorlarla yendi ve Wimbledon’ın yeni yüzlerinden biri haline gelmiş oldu. 24 yaşlarında bu başarıyı yakalaması mükemmel bir iş ve gelecek yıllarda da kendisinden aynı performans planlanıyor.

Ash tam bir hayvan dostu. Bir sürü köpeği var. Kedi ve köpeklerle beraber büyümüş. Ailesinin her daim sahiplendiği bir evcil hayvan oluyormuş ve kalabalık nüfus asla mesele yaratmıyormuş.Kaybetse de kazansa da eve döndüğünde onlara sarılıyormuş.

Ash’in elinin değmediği iş yok neredeyse. Ustalaşmış seviyede baristaymış ve kahve tutkusu varmış. Instagram’ında kahve içerken fotoğraflandığı o denli oldukca post var ki!

Kahveyi resmen öpüyor. Instagram bio’suna da Coffee Lover yazmayı dikkatsizlik etmemiş. Postları ağırlıklı olarak bio’da sıralanan şeylerden oluşuyor ve “winner” izlenimi veren bir profile haiz.

(Özgürlük)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz