Zafer Büyükavcı: Geride kalan süreçte galatasaray” target=”_self” style=”text-decoration: underline;font-weight: bold;”> Galatasaray ‘ın futbolunu nasıl yorumlarsınız? Bu takıma Okan Buruk eli değmiş diyebilir miyiz? Tamam olduğu bölgeler, tamamlanmamış olduğu mevkiler nereler?
‘Giresunspor yenilgisi hayırlı oldu denebilir’
Mehmet Demirkol: Zor bir fikstürden iyi çıktılar. Giresun maçındaki yitik, kim bilir geçirme mevzusunda daha dikkatli olmalarına yaradığı için ‘hayırlı oldu’ denebilir! Okan Buruk’un hazırlık döneminde kadro içindeki huzursuzlukları yönetmede oldukca başarıya ulaşmış bulunduğunu söyleyemesem de sonrasında alınan aksiyon, yönetimin ona verdiği destek sorunları giderdi. Buruk’un aklındaki oyun, büyük oranda sahada görünüyor. Yalnız bunu mükemmelleştirmek vakit alacak şeklinde duruyor. Geçirme lazım değil… Zayıflıkları avantaja çevirmek ve bundan bir güç çıkarabilmek oldukca mühim. Boey’in parlayışı, buna güzel bir örnek. Hoca, sürem başlangıcında asla düşünülmeyen bir oyuncudan hususi bir performans çıkardı. Geçen yıl istatistiki açıdan 66 bek içinde asist beklentisi açısından 52. sırada olan bir oyuncu, böylece taraftarın sevgilisi oldu. Süper Lig kariyerindeki ilk asistini de yapmış oldu. Bunlar mühim gelişmeler. Geçirme lazım mı? Hayır… Eldeki kadroyu parlatmak şu andaki en mühim iş.
‘Takımın temposu da yükselmeye başladı’
Cem Dizdar: Sürem başı antrenmanlarının da etkisiyle oluşan başlardaki düşük tempolarını yavaş yavaş yükseltiyorlar. İlk üç maçı 1-0 ile de olsa galip geçmiş olmaları mühim. Bilhassa Trabzon maçından sonrasında oyunları gitgide olgunlaşma eğiliminde göründü. Ligin zor takımlarından Konya karşısında ilk yarıyı yitirmiş görünseler de bu olgunlaşma etkisiyle maçı öyleki ya da bu şekilde kurtarmayı bildiler. Hem israf hem şımarıklık! Her hocanın eli öyleki ya da bu şekilde takıma kıymet… Bu kadro yapısıyla daha iyisini oynadıklarından, ‘hoca tesiri’nden daha rahat söz edebiliriz. Şimdilik işler birazcık bireysel beceri ve buna bağlı iş bitiricilikle yürüdü görünüyor. Haliyle direkt bir hoca etkisinden söz edilir şeklinde durmuyor. Takımın her bölgesi tamam… Bizim lig için bundan daha fazlasını istemek hem israf hem de aşırı şımarıklık olur.
‘Topa en oldukca haiz olan, en oldukca şut deneyen ekip’
Serkan Akcan: Geçen sezonu tarihinin en fena sıralamasıyla bitiren bir büyük takımın, hocasından ekibine köklü bir değişime gitmesi beklenen bir durumdu. Yönetim, Okan Buruk’a beklediğinin de ötesinde bir kadro kurdu. Buruk, Galatasaray’ı ilk 7 haftada ligin topa en oldukca haiz olan, en oldukca şut deneyen, kısmen baskılı oyunu neticesinde en oldukca korner kullanan ekibi haline getirse de; ana planında çözmesi ihtiyaç duyulan oldukca mühim problemler olduğu bir gerçek. Ilk olarak duran top üstüne organize ettiği saldırı setlerini geliştirmesi koşul. Ligin en oldukca korner kullanan takımının kornerden golü yok! Galatasaray fazlaca kısaldı. Kanat forvetleri Kerem ve Yunus kısa boylu iken yeni katılan Torreira, Oliviera, Mertens merkezi de kısa olunca, iş bir tek santrfor ve stoperlere kalıyor. Bunun karşılığı da ilk 7 haftada duran top organizasyonlarından ‘0’ gol oluyor. Buruk’un yaratmaya çalmış olduğu oyun modelinde pas örgüsüyle rakip kaleye giden ve bunun için topa haiz olma yüzdesine gereksinim duyan bir yapı var. Bunu büyük oranda başarıyorlar. Fakat atakları rakip ceza sahasına orta ile bitirmek yerine, pasla girme sayısını artırmaları; Buruk’u istediği oyun seviyesine yaklaştıracaktır. Zira bu tamamlanamayan ve geri koşmak zorunda kalmış olduğu atakların sayısını artırıyor.
Zafer Büyükavcı: Meydana getirilen transferlerin takıma katkısı ne düzeyde? Sizce mevcut kadronun halen takviye edilmesi ihtiyaç duyulan mevkileri nereler?
‘Torreira&Oliveira tamam, Abdülkerim de olacaktır’
Mehmet Demirkol: Torreira ve Oliveira, temel problemi büyük seviyede giderdi. Mertens’in zamana ihtiyacı var. Abdülkerim’in de uzun solukta olmazsa olmaz olma potansiyeli var. Yapmış olduğu hatalar son aşama düzgüsel. Stoper rotasyonu genişleyebilir. Aynı şey iki bek için de söz mevzusu… Fakat eğer olmazsa olmaz değil. Her insanın bilmiş olduğu şeklinde, Türk oyuncu rotasyonu tamamlanmamış. Fakat bunu gidermek için eldeki oyuncuları geliştirmek en iyi yol şeklinde duruyor.
‘Yunus ve Kerem’in oyunu orta üçlüyü parlatacaktır’
Cem Dizdar: Bilhassa Oliveira ve Torreira tesiri fazlaca fazla.Hâl bu şekilde olunca Mertens’in oyuna katkısı da gitgide büyüyor, büyüyecek. İki kenar, Yunus ve Kerem’in daha efektif oynamaları durumunda, bu üçlünün oyuna tesirleri daha görünür hale gelecektir. “Takviye gerekiyor” diyorlarsa da mecburen ‘ara geçirme periyodu’ bekleneceğinden, o da gereksiz bir arayış olur. Takımın potansiyeli yüksek, çözümler kadro içinden üretilebilir pekâla.
‘4 yıldız Cim Bom’un çehresini değiştirir’
Serkan Akcan: İyi bir geçirme periyodu geçirdiler. Geçen sürem en zayıf kalmış olduğu bölge olan merkez orta sahada Torreira, Oliviera, Midtsjo ve Mertens; Galatasaray’ın çehresini değiştirecek kadar etkililer. Seferoviç hemen hemen uyum sağlamış oldu denemez, o yüzden formayı Gomis’e kaptırdı. Icardi oldukca üst düzey bir santrfor ve Buruk’un yaratmaya çalmış olduğu pas organizasyonuna dayalı oyunun, onun şeklinde bir bitiriciye ihtiyacı olacak. Sanırım bu sezonun emsalsiz en ses getiren transferi Sasha Boey! Kadro planında yokken Dubois’in sakatlığıyla kendini aniden 11’de kabul eden genç sağ bek, Galatasaray’ın en efektif oyuncusuna dönüştü. O şekilde ki, Fransız Ulusal Ekibi’nın sağ bek rotasyonundaki Dubois’e formayı vermediği şeklinde, Buruk’u da Dubois’i sol bek Van Anholt’la rekabete sokmaya zorluyor.
Zafer Büyükavcı: Gomis’in extra performansı, Galatasaray’ı şu an zirvede tutuyor. Ulusal ara sonrasında Icardi’nin sahaya girmesi, Gomis’in kulübeye dönmesini bekler misiniz?
‘Yıldızları kenarda oturtmak zor iş’
Mehmet Demirkol: Gomis öndeki oyun kurucu şeklinde. Ofsayttan kaçışı, gol vuruşu becerisi, yapmış olduğu koşularla arkadan gelen oyunculara açmış olduğu koridorlar. Benim için beklenmedik bir sürpriz oldu. Forma giydirilmiş olduğu derhal her sürem skor katkısı belli seviyede kalan güvenilir bir golcü. Icardi ve Seferoviç şeklinde iki oyuncuyu kenarda oturtmak ise zor. Üzerine Mertens’in son dönem performansı da önde oynadığı maçlarda sivrilmişti. Bir ihtimal Avrupa’da olunsa, rotasyonla bu kadroyu mutlu etmek mümkün olabilirdi. Şimdi yapılması ihtiyaç duyulan bu oyuncuları yeni rollere ikna etmek. Icardi’nin Inter döneminde olduğu şeklinde daha geniş alanda oynayabilen bir oyuncuya dönüşmesi, Gomis’le beraber sahada olma şansı doğurur. Bu seviyede oyuncuları yönetmek, kenarda oturtmak kolay değil. Sadece doğru yönetimle oldukca büyük avantaj da sağlar. Bunlar tatlı dertler.
‘Gomis’in durumu bir tek golle değerlendirilemez’
Cem Dizdar: Bir ekip için Gomis ya da öteki oyuncuların gol katkısı elbet mühim sadece golü bir tek bir oyuncu atmaz. Takımla beraber atar, yenirse de hep beraber yenmiş olur. Gomis’in durumunu bir tek ‘gol atması’ değil, ekip bütünlüğü içindeki atletik katkısıyla da değerlendirmek gerek. Okan Buruk hangi oyuncuyu tercih edeceğine rakip analizi, oyuncunun atletik ve mental durumuna gore karar verecektir. Bu işleyişin pozitif örneği Fenerbahçe ‘de yaşanıyor. Kimin oynadığından oldukca; oyunun gücü ve gelişimine bakmak gerekiyor…
‘Mata, Mertens, Yusuf var ise ya 4-3-3 ya da 4-2-3-1’
Serkan Akcan: Okan Buruk, Giresun maçının ikinci yarısında Emre Akbaba-Gomis değişimiyle sahada 4-4-2’yi denemiş, fakat sonunda stoperinin hatasıyla maçı kaybetmişti. Okan Buruk’un elinde Mata, Mertens, Yusuf Demir şeklinde yetenekli maç çözücüler varken; 4-3-3 ve 4-2-3-1’in ana plan olacağını kestirmek güç değil. Galatasaray’ın pasla açamayacağı katı savunmalar olacaktır. Maçın son bölümlerinde yüksek oynamak ve rakip ceza sahasında fazladan bir santrfor bulundurmak mühim bir çözüm yolu olabilir. Okan hocanın, Torreira-Midtsjo merkeziyle oynamayı göze alıp Icardi-Gomis ya da Icardi-Seferoviç’li 4-4-2’lerle maç bitirmesi beklenebilir.
