Beşiktaş'ta unutulmaz kamp günlükleri: Süleyman Seba'yla aramıza savaş girdi

Süper Lig maçı için Denizli’deyiz. Beşiktaş, dönüşte Münih maçı için Almanya’ya gidecek. Devrin Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, tayyare korkusu olduğundan, kara kanalıyla Münih’e gidecek. Sabah Denizli Havalimanı’nda tam uçağa binerken gazeteden Faik Gürses aradı. “Başkan’ı takip edecek olan Aykut Akıcı kaza yapmış oldu, inince direkt şirkete gel çözüm bulalım.” Çözüm şuydu; uçakla Zagreb’e gidip burada başkanın konvoyuna katılacağım! Tekrardan havalimanına dönerek Zagreb’e uçtum. Seba ile aynı araçta olan sevgili abimizErol Kaynar’ı aradım. “Bulgaristan’ı geçtik. Sabah 9 şeklinde otobanda köprünün altında olursan, seni alırız” dedi.

Elçilikte köpekler hücum etti!

Tespit için yola baktım, onlarca köprü vardı! Acaba hangisi… O dönem AB Schengen Vizesi hemen hemen uygulamaya dahil değil. Bu yüzden direkt Avusturya Elçiliği’ne gittim. Oldukca geniş bir bahçesi var. İçeri girdim, 2 tane devasa köpek havlayarak üzerime doğru geliyor… Nasıl oldu bilmiyorum, sırtımda çantayla ağacın tepesinde buldum kendimi. İnişte görevlilerin getirmiş olduğu merdiveni kullanmak durumunda kaldım!

Vize problemi çıktı!

Türkiye’de bayram olduğundan onay alamayınca vize alamadım. Elçilik çıkışı Erol abi aradı. “Bosna-Sırp savaşı yüzünden yollar tehlikeli. Macaristan üstünden gideceğiz. Graz’a geç sınırda buluşuruz” dedi. Vize problemini anlatıp kapattık. İstanbul’a dönüş için alana geçtim. Bu kez talih döndü. Münih’e tayyare var. 48 kişilik minik tayyare. Öyleki ki pilot kalkış öncesi yolcuların yerini değiştirdi. Havada denge sağlansın diye. Aramıza cenk girse de ertesi gün Başkan’la Münih maçı öncesi bir araya gelebildik.

Milne’nin camını kırdılar

Gordon Milne döneminde ekip, yöneticiler ve medya aynı otelde kalıyordu. Bir gece gazeteci arkadaşımız Akın Sel ile Derya Yolyapan, Arnhem’deki kampa geç saatte geldiler. Gece yarısı anahtarlarının oda arkadaşlarında kaldığını fark ettiler. Otel kapalı, o dönem cep telefonu da yok. Ellerine taş alarak otelin dışından 3. katın camlarına atmaya başladılar. Futbolcular dahil tüm otel ayağa kalkmış, pencerelerden taş atanı arıyorlardı. İkili anında karanlığa karıştılar. Sadece Yönetici Hulusi Özdurmaz ve Erhan Solu durumu anlayınca “Çocuklar yanlışlık olmuş” diyerek durumu sakinleştirdiler. Odasına isabet eden taş ile camı kırılan Milne de, ilgililerle konuşup problemi çözme inceliğini göstermişti. Sonradan öğrendik ki, o bölgede oldukca ırkçı saldırılar olduğundan İngiliz hoca bunu kendilerine karşı meydana getirilen hücum sanmış.

Orhan Yıldırım

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz