Ömer Onan: “Obradovic'le 24-25 yaşında tanışmayı çok isterdim…”

Misli TV basketbol yorumcuları Nazlıcan Elestekin ve Gökhan German, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanvekili Ömer Onan’ın konuğu oldu.

“Önümüzde bir sürü proje vardı, seçim bir yıl ertelenince projeleri ister istemez durdurduk…” diyerek sözlerine süregelen Onan; “Seçimleri yeni bitirdik. Yeni gelen arkadaşlarla ısınma arifesindeyiz. İlk dönem yapmak isteyip de pandemiden dolayı yapamadıklarımız vardı. Şimdi onları süratli şekilde hayata geçirmek istiyoruz…” dedi.

“MİSLİ.COM BİRLİKTELİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”

Misli.com’un sponsorluğu hakkında görüşlerini aktaran Onan; “Misli.com ile olan birlikteliğimiz oldukça mühim. Bilhassa TBL’ye sponsor olması… Ben uzun süre birlikteliğimizin devam edeceğine inanıyorum. Şundan dolayı artık bir aile olduk, daha iyi ne yapabiliriz, neler geliştirebiliriz onu düşünüyoruz…” şeklinde konuştu.

Nazlı Elestekin’in; “Kariyerinizdeki kırılma anı nedir?” sorusuna, ” Fenerbahçe ‘ye geçiş…” olarak cevap veren Ömer Onan; “3 büyükler o süre oldukça yoktu. Hep kurum takımları vardı. O karardan sonrasında, Fenerbahçe’ye geçiş yaptıktan sonrasında ben de daha skorer bir kimliğe büründüm…” diyerek cevapladı.

“OBRADOVİC’LE 24-25 YAŞINDA TANIŞMAYI ÇOK İSTERDİM”

Gökhan German’ın; “Çalışmaktan en oldukça keyif aldığınız koç kimdi?” sorusuna, “Her koçun iyi yanları olmasıyla birlikte zor yanları vardır fakat oyuncu, koçun kendisinden ne istediğini hızlıca kavrayıp adapte olursa aralarındaki ilişki de rahat gidiyor. Ekip içindeki performansı da dolayısıyla artıyor. Ben en iyi zamanımı Neven Spahija ile oynadım. Aydın Örs’ün yeri ayrı, tamamımız için bir öğretmen gibiydi. Fakat sözgelişi, Zeljko Obradovic’le 24-25 yaşlarında tanışmayı oldukça arzu ederdim. Beni bambaşka bir yere götürebilirdi…” dedi.

“Gençler kendilerine inanacak, çalışmaktan vazgeçmeyecek…” diyerek çalışmanın önemini aktaran Ömer Onan; “Büyük takıma kapak atmak değil orada kalabilmek ‘üst düzey’ oyuncu oluyorsunuz. Oyuncu 21 yaşlarında oldukça iyi bir sürem geçirdikten sonrasında bile üstüne ne katabileceğini düşünmeli. Benim oğlum da şu anda 19 yaşlarında basketbolcu, ona da aynı şeyi söylüyorum. 4-5 yıl ilkin Vasilije Micic’in TOFAŞ’ta almış olduğu para belliydi, şimdi Avrupa’nın en mühim oyuncusu oldu. MVP oldu. TOFAŞ’ta oynarken 23-24 yaşındaydı. O yaşlardaki birçok oyuncu ‘Yapamadım’ diyerek kendini bırakmasın demek isterim. Bu örnek üstünden gidersek gençlerin emek vermeyi bırakmaması lazım…” şeklinde konuştu.

“3 SENE DAHA OYNARDIM”

“Kendime iyi bakıyordum, 36 yaşlarında basketbolu bıraktım fakat 3 yıl daha oynardım. Hep Euroleague takımlarında oynadım, 10 tane şampiyonluk yaşadım sadece zirvede bırakmak mühim. Üst düzey takımlarda oynadıktan sonrasında düzey düşürmek istemedim…” dedi.

Nazlı Elestekin’in “Kariyerinizdeki en unutamadığınız an nedir?” sorusunu Onan; “Fenerbahçe’nin 100. senesinde şampiyonluk yaşadım, Efes ile Euroleague’de ilk kez Final-Four oynayan ekipteydim. Her şeye karşın 2010’daki Dünya Basketbol Şampiyonası finali müthişti. Kendi ülkende, kendi seyircinin önünde oynamak müthiş bir gururdu. Bana gore o final her şeyin üstündeydi…” diyerek cevapladı.

“12 DEV ADAM 1-2 YIL İÇERİSİNDE YENİLMESİ ZOR BİR TAKIM OLACAK”

Gökhan German’ın “A Ulusal Basketbol Ekibi’nın son durumu nedir?” sorusunu; “Genç oyuncularımız 1-2 yıl içinde iyice deneyim kazanmış olacak. Ömer Faruk, Alperen de geliyor arkalarından… İyi bir ekip oluşturacağız. 1-2 yıl içinde yenilmesi zor bir ekip oluşturacağız…” şeklinde cevapladı.

“Bilhassa NBA kolay kolay oyuncuları bırakmıyor. Eskiden ulusal takımda büyük bir coşku olurdu. Şimdi oyuncular daha stresli… Gene de erkeklerde iyi bir jenerasyon yakaladık. Hanımlarda da yeni bir proje başlatacağız…” dedi.

“GÖNLÜM ANTRENÖRLÜK İSTİYORDU MANTIĞIM YÖNETİCİLİK DEDİ”

Oyunculuk ve yöneticilik arasındaki farkı; “Ne yapmış olursanız yapın oyunculuktaki haz ve zevk hiçbir şeyde yok. Yöneticilik yapmayı seçtiyseniz oralardan bir adım geride kalmayı kabul etmişsiniz anlama gelir. Oyunculuktan sonrasında benzer heyecanı yaşayabileceğiniz yegane yer antrenörlük olabilir. Gönlüm antrenörlük istiyordu fakat mantığım yöneticilik dedi. Şundan dolayı kamplar, maçlar… Oldukca yoruldum. Alıştırmacı olsaydım aynı gidişat devam edecekti. Ben bir karar aldıysam öncesini tekrar asla düşünmem, aynen yoluma devam ederim…” diyerek söyledi.

“EŞİM BENDEN DAHA FAZLA FEDAKARLIK YAPTI”

Eşinin kendisinden daha oldukça fedakarlık yaptığını özetleyen Ömer Onan; “Biz Yunanistan maçına giderken eşim doğum için hastaneye gitti. Evlatların hayatındaki mühim anlarda maalesef yanında yoktum. Neredeyse her sürem haziran ayına kadar yoğun gidişatta basketbol oynuyordum. Bir çok şeyi kaçırdım. Bayramları, yılbaşını, doğum günlerini… Bir açıdan fena oldu, bir açıdan da Yiğit beni sahada görüp basketbola daha oldukça heveslendi. Ben bir ihtimal büyük fedakarlık yaptım fakat eşim benden daha çok fedakarlık yapmış oldu…” dedi.

Basketbol haricinde birçok branşı da takip ettiğini, “Ulusal maç olan her branşı takip etmeye çalışıyorum. Anlamıyorum, kuralları bilmiyorum bir ihtimal fakat oturdum Mete Gazoz’u takip ettim sözgelişi… Genç arkadaşlarımızın hangi branş olursa olsun ulusal marşı çaldırması mühim. Bu arkadaşlarımızı ne olursa olsun desteklemeliyiz…” diye deklare etti.

Yeni yıldan temennilerini, “İnşallah her insanın işi gücü rast gitsin, pandemi artık bitsin. Sıhhatli, neşeli günlerimize geri dönelim. Sokakta yürürken her insanın surarında bir mutsuzluk var, bu ortadan kalksın. Tüm umutlarımızın yeşerdiği, yine her insanın gülüp neşeli olduğu bir yıl geçirelim…” şeklinde belirtti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz