Beşiktaş , fazlaca üstün oynadığı bir maçı daha kazanamadı.
Beşiktaş’ın bu sürem artık klasikleşen, kronikleşmiş fazlaca fazla pozisyon üretip 2 kez kalesine gelen rakipten gol yada goller yemesi senaryosuyla oynanan bir maç daha izledik. Doğal bu durumda Vida ve Josef benzer biçimde iki deneyimli ve defansif gücü yüksek oyuncunun eksikliği de mühim bir etken. Bu kadar iştah, gidişat baskı ve pozisyon üreten siyah beyazlıların kalesine Başakşehir benzer biçimde kuvvetli ve kaliteli bir ekip bir tek 2 isabetli şut atabildi.
KARAVELi, AYARLARI BOZDU
Ben bu yazıyı yazarken ve kronometreler 80’inci dakikayı gösterirken ikinci yarıdaki istatistik hâlâ ‘0’ şut idi. Bu Beşiktaş açısından kıymetli. Atiba’nın önderliğinde, Can’ın dinamizmi, Alex’in yüksek teknik kalitesi ve ön bölgede de Itimat ve Kenan’ın bitmek tükenmek bilmeyen baskısıyla Başakşehir’i çıkartmayan siyah beyazlılar, belirgin bir halde üstün oynadığı bir başka maçı daha kazanamadı.
Önder Karaveli’nin devrenin sonunda değişim kağıdı 4’üncü hakeme verilmesine karşın Necip’i oyuna sokmaması ve 10 kişiyken yenilen golde ciddi bir acemilik var. Ek olarak %94 pas isabetiyle oynayan, topu rakip ceza alanına taşıyan ve iyi futbol oynayan bağlantı oyuncusu Alex Teixeira’yı oyundan çıkartması da kanımca hatalıydı. Bir teknik adam, o dakikaya kadar tek kale oynayan bir takımın ayarlarıyla niçin oynamak gereği duyar ki? Lakin Itimat de sezonun müsabakasını oynarken çıktı.
KOPYALA YAPIŞTIR BEŞiKTAŞ
Beşiktaş, bu kadar efor sarf edip, iyi futbol oynayıp 4 gün arayla oynadığı 2 maçta da istediğini alamadı. Başakşehir ise bu kadro kalitesiyle, bu yedek kulübesiyle ikinci yarı şut atmadığı maçta hayal kırıklığı yarattı. Emre Belözoğlu, Necip-Serdar ikilisinin oynadığı bir Beşiktaş’a karşı daha yürekli davranmalıydı.