Corona virüs yüzünden 7/24 asla hoş olmayan haberlerle karşılaşıyoruz… Kaygı, sorun ve moralsizlik hakim. Birazcık olsun tebessüm edip bu kaotik havayı dağıtma adına kamplarda yaşadığımız olağan dışı ve trajikomik vakaları paylaşalım istedik..
‘Ne 35 dakikası 10 dakika oldukça bile!’
Yer Avusturya kampı. 100. yıl şampiyonluk sezonu… Lucescu, sabahki idman sonrası akşam yapılması planlanan emek vermeyi iptal edip takıma izin verdi. Oyuncular içeri girerken Okan Koç yanımıza geldi. Okan, “Abi sende otomobil var. Yiyecek sonrası Sergen abiyle beni Graz’a bırakır mısın” diye sordu. Otelin önünde Özgürlük’ten İsmail Er’le bekliyoruz. Ekip yemeği başlayalı daha 10 dakika olmadan; Sergen, Giunti ve Okan koşarak geldiler. Ben direksiyonda, Sergen yanımda. Arka koltukta ortada İtalyan oyuncu, sağında Okan, solunda İsmail yola çıktık. Sergen, “Graz kaç dakika sürüyor” dedi. “30-35 dakika” dedim. “Ne 35’i! Bas 10 dakika oldukça bile!” diye atarlandı…
Sergen söyleniyor İsmail Er gazlıyor
Kamp yeri bildiğiniz dağ köyü. Otobana giden yolda 50-70 kilometre hız sınırı var. Hepimiz kurallara uyduğu için istesen de gidemiyorsun. Zira gidiş-gelişli. Sergen, “Hızlan, geç şunu” diye devamlı söylenip duruyor. İsmail’de arkadan gazlıyor. “Ya oğlum bassana kaplumbağa benzer biçimde gidiyoruz” diye.
Giunti, otobanda çıldırdı!
Ne vakit ki otobana çıktık, Giunti’ye bir şeyler oldu. Yerinde duramıyor. “Bro, gaz, gaz” deyip duruyor. Saate bakıyor. Küfürler savuruyor! 120 kilometre hız sınırı olan otobanda 130’la gitmeye çalışıyorum fakat ne mümkün. Taraftan, arkadan öyleki baskı geliyor ki tam gaz gidiyoruz. Yetmiyor Giunti kızıyor, söyleniyor. Uçağı kaçıracak sanki, kıyamet koparıyor. O baskı altında 15 dakikada Graz’daki büyük eğlence kulübü önüne gittik. Arka koltukta ortada oturan Giunti, otomobilden ilk inen oldu. Maçta yapmadığı(!) gidişat ile eğlence kulübüne daldı! Arkasından Okan… Sergen inerken, “Beklemeyin. kaçta döneceğimiz belli olmaz” diyerek ağır abi havasında ayrıldı…
Bu şekilde ceza yok
Kamp bitti İstanbul’a döndük. 1.5 ay sonrasında gazeteye mektup yağmuru başladı… Bazı günler 2-3 ayrı olmak suretiyle Avusturya’dan trafik cezası geliyor. Sınır kenti olduğundan her yer kamera dolu. 2 bin Euro’nun üstünde, hızdan satmaca çıktı iyi mi!..
Orhan Yıldırım
