Tuğba Şenoğlu İvegin, geçtiğimiz yaz aylarının en oldukça konuşulan isimlerinden biri oldu. Başarıya ulaşmış sporcu, Filenin Sultanları ile beraber 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları için Paris’e uçmuş, olimpiyat köyüne yerleşmişti. Sadece teknik kurul tarafınca verilen sürpriz bir kararla kadrodan çıkarılmıştı.
Bu sürem Türk Hava Yolları forması giyecek olan İvegin, FANATİK’e hem Ulusal Ekip sürecini hem de kariyerine dair hususi açıklamalarda bulunmuş oldu.
‘SAKATLIĞIM CİDDİ DEĞİL’
Tuğba Şenoğlu İvegin; bir süre ilkin yaşamış olduğu sakatlığa ilişkin, “15-20 gün ilkin bir bilek burkulması yaşadım. Fazlaca ciddi değil fakat birazcık sert burkmuşum. Bu hafta başladım antrenmanlara. Önümüzde de mühim bir maç var Fenerbahçe’yle. Türk Hava Yolları benzer biçimde büyük bir kuruma geldiğim için de oldukça mutluyum. Heyecanlıyım, kendime yeni hedefler koymaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.
Voleybola başlama hikayesine değinen İvegin, ailesinin başlangıçta karşı çıktığını sadece sonrasında kendisini desteklediğini söylemiş oldu:
10 yaşımda Tarsus Belediyespor’da başladım voleybola. Minik yaşlarda bir operasyon geçirdiğim için akrabalarım istemiyordu. Fakat ben topu sevdikçe, akrabalarım de bunu gördükçe kontrollü bir halde antrenmanlara başladım. Akrabalarım de hep destek oldu. Topu daha oldukça sevdim okuldan. 16 yıl oldu.
‘VAKIFBANK VE FENERBAHÇE’DEN TEKLİF ALDIM’
“13-14 yaşlarımda bir turnuvaya gitmiştik. Orada iyi bir performans sergilemiştim, büyüklerime karşı oynamıştı. Orada Vakıfbank, Fenerbahçe benzer biçimde takımlardan teklif almıştım. Ben VakıfBank’ı tercih etmiştim. Öteki bir dönüm noktam ise Tokyo 2020 Olimpiyatları olabilir benim için” diyen İvegin Türk Hava Yollar ile yeni macerası hakkında ise, “Türk Hava Yolları’yla yeni bir maceraya başlıyoruz fakat aslolan coşku bende sahada başlıyor, atmosferden. Fakat maçta da ekip olarak düşünüyorum. Kazanmaya odaklıyorum kendimi.” ifadelerini kullandı.
Salonlardaki atmosferden etkilenmemek için altın anahtarın antrenman bulunduğunu belirten İvegin sözlerine şu şekilde devam etti:
“Her şeyin başlangıcı tamamen antrenman. Dikkatli bir antrenman yapabilirsen. Maçı kaldırabilirsin. Eğer antrenmanlara laylaylom olursan maça ulaştığında elin titrer, kaldıramam benzer biçimde şeyler oluyor. İma ettiğim birisi yok. Yalnız duyuyorum ufak kızlardan da ‘sahaya girince heyecanlanıyorum’ diye. Kendimizi antrenman sahasına girdiğimizde ona odaklarsan, sahaya girdiğinde başka bir şeye odaklanmıyorsun. Beni sahada en oldukça motive eden şey maçı kazanmak. Sayı sayı gidip maçı almak.”
MİLLİ TAKIM
Geçtiğimiz yaza damgasını vuran kadro dışı bırakılma vakası ile ilgili ilk kez açıklamalarda bulunan İvegin, mevzuyu şu şekilde söyledi:
“Bir ülkeyi temsil etmek oldukça güzel bir duygu. Göğsünüzde bayrak taşıyorsunuz. Ek olarak Türkiye’ye hanımefendilerin bazı şeyleri yapabileceğini gösteriyoruz, bu oldukça gurur verici bir şey.”
“Fazlaca üzüldüm, oldukça kırıldım, saklamayacağım. Hatta belli bir süre kendime gelemedim. Fakat sonuca bakacak olursak bu benim elimde değil. Kendimi hazır ve dinç hissediyordum. Öyleki yorumlar da alıyordum. Fakat sonuca gelirsek antrenörün tercihi olduğundan hiçbir şey yapamıyorsun. Fakat İstanbul’a döndüğümde oldukça büyük destek aldım ve bu beni oldukça mutlu etti. Bu kadar sevildiğimi bilmek beni fazladan motive etti. Şu sıralar kendime motivasyon aramaya çalışıyorum.”
“Ben hakikaten kimin ne paylaştığını oldukça bilmiyorum. Şu sebeple o vakadan sonrasında bir süre toplumsal medya kullanmadım. Toplumsal medya hesaplarımı yönetenler var. Benim için oldukça zor bir süreçti. Kolay bir şey değildi. Tokyo’dan sonrasında bir kez daha o atmosferi yaşamıştım, Olimpiyat Köyü’ne girmiştim artık. Diyecek bir şey bulamıyorum açıkçası. Yaşamadan, anlatması kolay. Bir ihtimal ‘o denli da oldukça kolay’ diyorlardır. Yanlış bir cümle oluşturmak istemiyorum fakat bu vaka beni oldukça derinden etkiledi.”
“Ulusal takımdan sonrasında kimselerle buluşmadım, konuşmadım. Yalnız Vakıfbank’la bir hazırlık maçımız oldu. Orada bir tek Zehra Güneş ve oradakilerle konuştum. Onlar da oldukça bilincinde oldukça mutsuz olduğumun. Bundan dolayı yeniden üstüne gitmek istemiyorlar mevzunun.”
GİZLİ YETENEK
“Ben oldukça iyi insan tanırım. 15-20 dakika içinde tanırım ve hislerimin yüzde 70-80’i de çıkar. Azca oldukça doğru çıkıyor, öyleki de söylüyorlar.”
SOSYAL MEDYA
“Toplumsal medyada olabildiğince bana gelen mesajlara yanıt vermek isterim. Üstüne daha oldukça ileti geliyor. Fakat güzel bir, sevilmek. Negatif düşünmemeye çalışıyorum. Negatifin içinde de pozitif yönde olan şeyi bulmaya çalışıyorum.”
“Bir filmim çekilse beni Serenay Sarıkaya canlandırabilirdi. Filmin açılış şarkısı da Yüzüklerin Efendisi’nden bir şey olabilir.”
“Ben küçükken Neslihan Demir’i, Gözde Kırdar’ı televizyonda izliyordum. Bir yıl de Gözde ablayla oynadım. Bir yerden sonrasında ‘yaşlanıyorum galiba’ oluyor fakat bir taraftan da güzel ve gurur verici. Televizyondan izlediğin ve örnek aldığın insanlarla sahayı paylaşmak güzel oluyor.”
