Uzun senelerdir voleybol, basketbol başta olmak suretiyle amatör branşları yakından takip eden editörümüz Hatice Yücel, Filenin Sultanları’nın zamanı zaferini yorumladı. İşte Yücel’in değerlendirmeleri…
‘Değişiklik şarttı, gerçekleşti’
Türkiye’nin emsalsiz en büyük gururu; Filenin Sultanları… Hanım voleyboluna uzun süredir verilen emek, destek sonunda en iyisine ulaşmamızı sağlamış oldu. Doğal ki, bu bir son olmayacak, bu sebeple daha ulaşılması ihtiyaç duyulan başarılar var. Buradaki mühim kriter; istikrardı. 2003’te başlamış olan kürsü başarısı serüveni sonrası, A Ulusal Hanım Voleybol Takımımız, bilhassa Avrupa’da ilk 10’un altına düşmedi. 2006’da ilk Dünya Kupası iştirakı geldi. Hatta altyapıya büyük ehemmiyet veren kulüplerin yatırımları, ulusal takımların paralel yönde yükselişini sağlamış oldu. İyi jenerasyonların bir araya gelmiş olduğu 2011’den itibaren Türkiye kürsüden asla inmedi. Olimpiyata da ilk kez Londra 2012’de boy gösterdik. Netice ne olursa olsun, hanım voleybolunda yatırımlar devam etti… Bu süreçte Filenin Sultanları’nın adı, her geçen gün büyüdü ve güçlendi. Filenin Sultanları’yla beraber Türkiye, hanım voleybolunda dünyanın en iyileri arasına girdi. Olimpiyat, Dünya seviyesinde kürsü arayan Avrupa’da ise şampiyonluk arayan bir ekip haline gelmiştik. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nı 5., 2021 Avrupa Şampiyonası’nı 3., 2022 Dünya Şampiyonası’nı 7. bitirmiştik. Sadece yetmiyordu. Ve ulusal takıma, şampiyonluk, kürsü ya da onların yolunu açacak tehlikeli sonuç maçların sonunu getireme, son noktayı koyamama şeklinde eleştiriler bile gelmeye başlamıştı. Değişiklik koşul gözüküyordu.
Vargas, Ay-Yıldızlı formayla kendini aştı
Cumhuriyet’in 100. yılının kutlanacağı 2023 bir dönüm noktası oldu. Federasyon başantrenör değişikliğine gitti ve takımın başına İtalyan çalıştırıcı Daniele Santarelli getirdi. Aslen beklenen, Türk vatandaşlığına geçen Küba asıllı 23 yaşındaki pasör çaprazı Vargas’ın ekibe ne süre dahil olacağıydı. Onun da lisans bekleme süresi 2023 mart ayında tamamlanınca, taşlar yerine oturdu. Aslına bakarsanız Fenerbahçe’den tanıdığımız Vargas’ın ne kadar katkı sağlayacağı merak mevzusuydu. Sadece Netice ise munteşem oldu. Vargas ‘Ay-Yıldızlı’ formayı üstüne giyer giymez kendini aştı!
Üst seviyede ‘Altın’ madalyamız yoktu
Değişiklik yapılmıştı, sıra hanım voleybolunun ilk ‘Altın’ madalyalarına’ gelmişti. Akdeniz Oyunları, Avrupa Oyunları, Avrupa CEV Altın Ligi şeklinde organizasyonları saymazsak hanım voleybolunun, üst düzey bir internasyonal turnuvada hemen hemen ‘Altın’ madalyası yoktu. Ve koleksiyonda Filenin Sultanları’nı bekleyen, hemen hemen kazanılmamış birçok şampiyonluk vardı. Sadece hedefler koyulmuştu. İlk büyük imtihanını, Milletler Ligi’nde (VNL) veren A Ulusal Hanım Voleybol Takımımız şov yapmış oldu. İlk şampiyonluğu almakla kalmadı, dünya sıralamasında zirveye yerleşti. Bu turnuva bununla beraber Santarelli’nin sistemini ve Vargas’ın uyumunu bizlere gösterecekti. Nitekim bu ekip fazlaca itimat verdi.
ŞARKILARLA, DANSLARLA EĞLENDİLER!
Sonucu rakipler değil artık biz söylüyoruz
Ortalama 1 ay sonrasında çıktığımız Avrupa Şampiyonası’nda da Filenin Sultanları rakip tanımadı. Yengi almanın yanı sıra, Filenin Sultanları artık; son noktayı koyan, skor anlamında geriye düşmüş olduğu maçları bile kazanma alışkanlığı yakalamış, mental anlamda oyun içinde kendini toparlamayı başarmış, sonuna kadar giderek, karar setini en iyi şekilde oynamayı bilen bir ekip haline gelmişti. Aslına bakarsanız bugüne dek da tehlikeli sonuç düzey ve madalya maçlarını bu nedenlerden dolayı kaybetmişti. Ve doğal ki, ‘Winner’ özelliği taşıyan bir oyuncusuz var ise, artık durdurulmanız olanaksız hale geliyordu. Vargas, senelerdir aranan ve galibiyeti getirecek ‘son oyunları’ o şekilde güzel sahaya yansıttı ki, Filenin Sultanları, ortalama iki ay içinde, üst düzey iki turnuvayı kazanarak, boynuna 2 altın madalya taktı. Şimdi sıra olimpiyat kotasında…
