Ankara Kalaba Ortaokulunun bahçesinde basketbol oynarken Halkbank’ta voleybol antrenörlüğü icra eden gövde eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle 12 yaşlarında voleybol hikayesi süregelen Taner Atik, mavi-beyazlı kulübün yıldız, genç ve A takımlarında forma giydi. Hacettepe Üniversitesi’nde okurken Halkbank’ın altyapısında antrenörlük hayata geçirmeye süregelen Taner hoca, 2009 senesinde Avrupa Şampiyonası’nda savaşım eden A Ulusal Hanım Voleybol Ekibi’nın teknik kadrosunda yer aldı.
Avrupa Şampiyonası’ndan sonrasında adam ulusal takımlarının teknik kadrolarında da vazife icra eden Taner Atik, voleybolla tanıştığı Halkbank’a bu sefer alıştırmacı ve kondisyoner olarak döndü.
Destek antrenörlük ve menajerlik görevlerinin arkasından 2 sezondur başantrenör ve genel menajerlik icra eden Taner hoca, şu anda mavi-beyazlı kulübün voleybol stratejisini yönetiyor.
Hikayesinin başladığı kulübün voleybol stratejisini belirleme noktasına gelen Taner Atik, bu durum için “Oldukca güzel ve mutluluk verici bir duygu. Oldukca emek verdiğim, bana oldukca emek veren kulübümle özdeşleştiğimizi düşünüyorum ve böyle de gurur duyuyorum. Her yıl ekip değiştiren bir alıştırmacı olmak yerine kulübüyle özdeşleşen, kulübüyle ilinti duygusunu sonuna kadar yaşayan bir alıştırmacı olma düşüncesinden hareketle bu tarz şeyleri söylüyorum. Doğrunun da bu bulunduğunu düşünüyorum. Kulübünüzle özdeşleştiğiniz vakit kulübün öncelikleri sizin de önceliğiniz, çıkarları sizin de çıkarlarınız olmaya başlıyor.” ifadelerini kullandı.
Spor akademisini birincilikle tamamladı
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde okurken antrenörlük de hayata geçirmeye süregelen Taner Atik, birincilikle bitirdiği akademiye devam ederken de kendini geliştirmek için ABD’ye gitti.
ABD’de yabancı dil öğrenerek kondisyonerlik, antrenörlük üstüne mümkün olan tüm dersleri almaya çalışan, konferansları, seminerleri, kongreleri, çalıştayları takip eden Taner hoca, “Tüm organizasyonların bir parçası olmaya çalıştım. Zira ben bilime inanan bir insanım. Bilimin de her gün kendini güncellediğini biliyorum.” değerlendirmesini yapmış oldu.
Değişik ekollerden, oldukca değişik jenerasyondan antrenörlerle çalışan ve kiminden ne yapması kiminden de ne yapmaması icap ettiğini öğrenen Taner Atik, oldukca sevilmiş olduğu işinin bir parçası olarak da dünya voleybolunu oldukca yakından takip ediyor.
Hanım ve adam voleybolunun dünya piyasasındaki farkı
Taner Atik, hanım ve adam voleybolunun dünya piyasasında değişik değerlendirildiğini söylemiş oldu. Türkiye’nin hanım voleybolunda oldukca kuvvetli bulunduğunu sadece dünya piyasasında hanım voleybolunun oldukca kuvvetli olmadığını kaydeden Taner Atik, “Erkeklerde ise Avrupa ve dünya oldukca kuvvetli. Bu ortamda ulusal takımın mücadelesi takdire şayan. Daha iyisi yapılabilir. Daima daha iyisi vardır. Bunun gerçekçi bir değerlendirmeyle ortaya konması gerekir. İyi bir organizasyon, uzun soluklu planlama ve birazcık da sabır bu işin anahtarı.” diye konuştu.
“Hayalim var”
Halkbank’ta süregelen voleybol konusunda başantrenörlük ve genel menajerlik pozisyonlarına gelmeyi başaran Taner hocanın hayalinde A Ulusal Adam Ekibi’nı olimpiyatlara götürmek var.
Ulusal ekibi olimpiyatlara götürme hedefi gerçekçi bulunmayarak eleştirilen Taner hoca, bu değerlendirmelere, “Her insanın bir imgesel vardır. Benim işim, benim hayatım. İnsanın hayatıyla ilgili imgesel olmaması düşünülebilir mi? Benim de hayalim var. Hayalim, bu ülkenin ulusal takımını olimpiyatlara götürmüş olan alıştırmacı olmak.” yanıtını verdi.
Türkiye’deki adam voleybolunun olimpiyatları hak ettiğini belirten Taner Atik, “Bu ülkedeki oyuncular, öteki ülke oyuncularıyla aynı kaliteye haiz. Olimpiyatlar kolay değil fakat hayalleri yakalamak da kolay değil. Bu bir hayal. Ben bu hayalin peşinden bugüne dek koştum, bundan sonrasında da yılmadan koşmaya devam edeceğim.” ifadelerini kullandı.
Polonyalı, İtalyan oyuncuların, antrenörlerin dünyanın çeşitli devletlerinde vazife alabildiğine dikkati çeken Taner Atik, şöyleki devam etti:
“Bizim ülkemizden niçin çıkmıyor? Ulusal olmak istiyorsan ilkin evrensel olacaksın. Bizim evrensel olmamız lazım. Kendi kabuğuna sığınan, kendini güvenli limanda tutan insanoğlu olmaktan çıkıp dünyanın dört bir tarafına dağılıp oralarda Türk ekolünün de olabileceğini, Türk antrenörlerin de başarı göstermiş olabileceğini göstermemiz lazım.”
Voleybolcu eş, voleybol meraklısı Ramazan Zirve ve motosiklet sevdası.
Olimpiyat hayalleri kuran Taner Atik’in hususi yaşamı da voleybolla dolu. Ulusal ekip seviyesinde voleybol oynamış, şimdi öğretmenlik icra eden eşi Asuman hanımın, voleyboldan geldiği için iş sebebiyle ayrı kalmalarını anlayabildiğini ifade eden Taner hocanın oğlu Ramazan Zirve da voleybola oldukca meraklı…
“Ramazan Zirve tam bir voleybol aşığı, 8 yaşlarında, ligdeki tüm kulüplerin logolarını ezbere çizebiliyor. Tüm oyuncuların listesini yapabiliyor. Kadroları ezberlemiş fakat yetmiyor, Avrupa ve dünyadaki voleybolcuları bana soruyor, onları tek tek yazıyor ve her gün onlardan birinin kılığına girip benimle evde voleybol onuyor.” sözleriyle oğlunun voleybol merakını aktaran Taner Atik, kendisinin motosiklet sevdasını ise şöyleki beyan etti:
“Motosiklet tutkum son 2 senedir var. Hakkaten rüzgarı duymak, kendini rüzgara bırakmak insanı rahatlatıyor. Motosikletin öteki araçlardan farkı, motosiklet kullanırken başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Düşünme lüksünüz yok. Oldukca stresli günlerde, sıkıldığım günlerde ya da keyifli günlerimde 15-20 dakika motosiklet turu yapmak beni hakkaten oldukca rahatlatıyor.”
AA