Geçtiğimiz hafta ligde sıkıntılı Medipol Başakşehir barajını 1-0’la geçen ve hafta içinde de Ziraat Türkiye Kupası’nda Ümraniyespor’u uzatmalarda 4-1 devirerek çeyrek final biletini alan Trabzonspor , Süper Lig ‘de bu kez İstanbulspor’u ağırladı.
4 GOLLÜ GALİBİYET
Şenol Güneş Spor Kompleksi’nde oynanan ve Arda Kardeşler’in yönettiği maçı baştan sona üstün götürmüş olan Abdullah Avcı’nın öğrencileri, rahat bir halde 3 puanı hanesine yazdırdı. Yusuf Yazıcı, Marc Bartra, Bakasetas ve Trezeguet’nin attığı gollerle maçı 4-0 kazanan ve iç sahada namağlup unvanını sürdüren Bordo Mavililer, 35 puanla 5. sıraya yerleşti. Karadeniz devi, 21. haftada konuk olacağı Hatayspor karşısında yengi serisini 3 maça taşımaya çalışacak.
SIRADAKİ RAKİP KAYSERİSPOR
Gaziantep FK beraberliğinin arkasından Ümraniyespor’u deplasmanda deviren Fatih Tekke’li İstanbulspor’un 2 maçlık yenilmezlik serisi Trabzon deplasmanında bitti. 15 puanla ateş hattında kalan Sarı Siyahlılar, 21. haftada ağırlayacağı Kayserispor karşısında tekrardan çıkışa geçmenin ardında olacak.
Son haftalarda yükselişe geçen Trabzonspor’un İstanbulspor karşısındaki 4 gollü galibiyetini Spor Kralyazarları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…
ŞAMPİYONLUK ÜMİDİ – ERMAN ÖZGÜR
Trabzonspor’un orta saha kontrolü Yusuf Yazıcı’nın da 11’de yer alması ile tavan yapmış oldu İstanbulspor maçının ilk yarısında. Bolca alternatifli hareketli oyuncular acele pas trafiği ile iyi kapanan İstanbulspor’un bıraktığı boşlukları bulmaya çalıştılar. Akan oyunda zorlansalar da Ümraniye maçında patlama icra eden Yusuf Yazıcı ile kilidi açmayı başardılar. Oyuna süratli süregelen, iyi servisler icra eden ve Djaniny’nin indirdiği topta golü atan Yusuf Yazıcı standardını bu sürem ilk kez hissettirdi. 2. yarının ilk dakikasında Ethemi ile deneyen İstanbulspor adeta maçtaki tek şansını kullandı fakat Uğurcan gole izin vermedi. O andan itibaren Trabzon’da rüzgar kasırgaya döndü. Acele paslarla yapılmış mükemmel bir atak organizasyonunu bitiren Bartra ve kazanılmış olduğu dönen topta kendine özgü bir gol atan Bakasetas’la maçı 2 dakika içinde tamamlamış oldu.
İlk adımlar
Abdullah Avcı’nın; Hamsik, Trezeguet hamleleri ile kalite ve skor artmaya devam etti. Trezeguet hamle olarak da kıymetli bir oyuncu bulunduğunu attığı golle gösterdi. Sonuçta Trabzonspor ilk gole kadar zorlanmasına karşın hem İstanbulspor’u yenmeyi başardı hem de Yusuf Yazıcı’yı kazanmış oldu. Oldukça kolay olmasa da şampiyonluk için ümidini sürdürebilmesi kazanma alışkanlığını kazanmasına bağlı olan Trabzonspor için bunun ilk adımları da atılmış oldu.
NORMALLEŞME SÜRECİ – OLCAY ÇAKIR
Kadro olarak kendi idealine yaklaştığında ortaya bir başka Trabzonspor ekibi çıkıyor. Oyuncuların yardımlaşmasına, pas kalitesi ve öne doğru dikine bir yönelim de eklenince böylece seyir zevki daha da artıyor. Bunlara bir de gidişat ve hız seçenekleri de eklenince dün akşamki benzer biçimde coşkulu oyun kaçınılmaz oluyor. Dün akşam, aslına bakılırsa beklenen bir maç başlangıcı yaşanmış oldu Trabzon’da… Bekleyecek, doğru kapanacak ve geçişlerle de süratli çıkıp gol arayacak bir İstanbulspor izleyebilirdik. Bu senaryoyu da çalışmış olan Trabzonspor, maçı uzunca bir süre paslarla, kenar ve merkezden hamlelerle tamamladı. Bana gore biri Abdülkadir Yaşam’den diğeri de Yusuf Yazıcı’dan olmak suretiyle iki başarısız şut girişimi golün de işareti benzer biçimde oldu.
Yusuf’un geri dönüşü
Hafta içi kupada iki gole imza atan Yusuf Yazıcı, bu akışkanlığını devam ettirerek kendisine ilk 11’de vazife veren Abdullah Avcı’nın itimatını boşa çıkarmadı. Oldukça güzel duyu bir gole imza attı ve o en zor kısım olan kilidi açan isim oldu. İkinci yarıda İstanbulspor’un alabileceği her riski Trabzonspor lehine çevirdi ve farkı daha da açtı. Başakşehir maçından sonrasında büyük bir eşik geçilmişti. Ümraniye ve dün gece sonrası normalleşme sürecinin başladığı ve hedeflerin kovalanması adına hikayenin ikinci kısmına geçildiğini düşünüyorum.
KAZANMA ALIŞKANLIĞI – SAFA CAN KONUKSEVER
İstanbulspor karşısında tam da beklendiği benzer biçimde başladı Trabzonspor. 4-4-2 düzeniyle sahada yer edinen Bordo-Mavililer, topun da oyunun da hakimiydi. Fatih Tekke’nin kuvvetli müdafa kurgusu, ilk otuz dakikada ev sahibini fazlasıyla zorladı. Ya müdafa arkasına atılacak doğru paslar ya da duran toplar bu kilidi açabilirdi. İkincisi oldu. Bakasetas’ın ortasında Djaniny’nin indirdiği topu Yusuf Yazıcı ağlara gönderdi. Kadrolar arasındaki kalite farkına bakınca; Trabzonspor’un ilk yarıda yüzde 75 topa haiz olup, 366 başarıya ulaşmış pas yapması naturel olandı. Fakat rakip ceza sahasında bir tek 8 kez topla buluşabilmek ve 6 şutta 1 isabet bulmak, Abdullah Avcı’nın kafasındaki planın o kadar da işlemediğini gösterdi.
İkinci yarıda Fırtına
İkinci yarıda ise bambaşka bir Trabzonspor sahadaydı. Oldukça daha istekli ve iştahlı şekilde rakip kaleye giden Bordo-Mavililer, 48’de müthiş bir organizasyonun devamında Bartra ile farkı ikiye çıkardı. 3 dakika sonrasında Bakasetas, kendine özgü gollerinden birini attı. 51. dakikada maçı kopartan Bordo-Mavililer, sonrasında fazlaca rahattı. Bilhassa son yarım saatlik bölümünde Trezeguet’nin tek kişilik şovunu izledik. Mısırlı yıldız, attığı şık golün yanı sıra minimum 2-3 kez net fırsat daha elde etti. Netice olarak Bordo-Mavililer, hem evindeki müthiş seriyi sürdürdü hem de kazanma alışkanlığını elde etti.
