Fenerbahçe formasıyla bugüne dek çıkmış olduğu 49 resmi müsabakada 17 gol atıp, 6 asist icra eden Serdar Dursun’un dönem içinde ayrılacağı konuşuluyordu. Dünya Kupası arasının yıldızlarından önde gelen başarı göstermiş oyuncu, sezonun ilk bölümünde beklediği şansı bulamadı fakat hazırlık dönemindeki performansıyla hocasının ona olan bakışını değiştirdi. Jesus’un 3 maçta da oynattığı Serdar Dursun, Salernitana ile oynanan hazırlık karşılaşmasının arkasından Mixed Zone’da FANATİK’e hususi açıklamalar yapmış oldu.
Hazırlık maçlarının yıldızı olan tecrübeli forvet, Salernitana karşılaşması sonrası arkadaşımız Ömer Necati Albayrak’a konuştu.
‘Hayal kırıklığı yaşadım fakat…’
Sürem başlangıcında Avrupa sıralamasında olmadığını gördüğünde hayal kırıklığı yaşadığını ifade eden golcü oyuncu, “Geçen sezonun bilhassa son kısmında oldukca iyi bir performansım vardı. Ulusal Ekip ’da da bunu devam ettirdim. Oldukça moralliydim ve yeni sezondan da aslına bakarsak oldukca iyi şeyler bekliyordum kendi adıma. Yalnız geçen sürem değil, son 3 yılıma baktığımızda 70 gol attım. Asistlerle birlikte 90 gole katkım var. 2014’ten bu yana 300’den fazla maça çıktım. İstikrarımı hep korudum. Naturel olarak hep sahada olmak isteyen, oynamak isteyen bir insanım. Doğal olarak oldukca talih bulamadığım bir sürecin içine girdim. Avrupa sıralamasında olmamak bilhassa beni oldukca üzmüştü. Ne olursa olsun bir futbolcu hiçbir süre yalnız bireysel düşünmemeli. Büyük bir takımın parçasıyım ve her şeyden ilkin takımımı düşünmek zorundayım. Fenerbahçe’de oynayan hepimiz kendisinden ilkin takımının başarısını istemeli. Ben de bunu kabullendim. Yapmam ihtiyaç duyulan tek şey ise daha çok çalışmak ve kendimi kabul ettirmekti” diye konuştu.
‘Kamp muhteşem geçti’
Serdar Dursun sözlerine şöyleki devam etti: “Elimden gelenin en iyisini yaparak talih bekledim. Dünya Kupası arasını da iyi geçirdiğimi düşünüyorum. Hocamın bana verdiği şansı en iyi şekilde kullanmaya çaba ettim. Goller atmak doğal olarak ki güzel. Bu esasen benim işim. Sadece bu süreçte tüm takımın ortaya koyduğu performans mühim. Ekip olarak her maçta kuvvetli bir kazanma iştahı ortaya koyduk. İyi kontrol maçları yaptık ve sonuçlar da bizi mutlu etti. Özgüvenimizi artırarak lige döneceğiz.”
‘Rekabetten kaçmam’
“Kendi adıma şunu söyleyebilirim. Ben kariyerimin her anında rekabet içinde olan bir oyuncuydum. Almanya’da gol kralı olurken de bunu yaptım. Caymak diye bir şey bilmiyorum. Ulusal Ekip hedefim vardı, bunu yakaladım. Fenerbahçe benzer biçimde büyük bir kulüpte oynamak normal olarak kolay değil. Pes etmek istemiyorum. Takımıma katkı sağlayabileceğimi biliyorum ve bunu da gösterdiğimi düşünüyorum. Fenerbahçe için yapabileceğim oldukca şey bulunduğunu biliyorum ve bu rekabet içinde ben de varım. Fenerbahçe’nin son 20 yılına baktığınız süre Semih Şentürk ve benden başka yerli forvet yok. Zira büyük bir takımdayız ve golcüler genel anlamda yıldız oyuncular oluyor ve yabancı tercih ediliyor. Bu da normal olarak rekabeti zorlaştırıyor fakat benim çekincem yok. Rekabet takıma başarı getirir.”
‘Jesus’la oynamak talih’
“Jorge Jesus, oldukca mühim bir teknik adam. Kariyerinde başardıkları ortada. Toplantılarda, antrenmanlarda, saha içinde hocayı can kulağıyla dinleyen bir insanım. Zira ben de ileride teknik direktör olmak isterim. Bu yüzden de onun hocalık tarzını oldukca yakından takip ediyorum. Oynattığı futbolu oldukca seviyorum. Zira ben ofansif düşünen bir oyuncuyum. O da Fenerbahçe’ye ofansif bir oyun oynatıyor. Saldırı oyuncuları bu tarzda düşünen teknik adamlarla emek vermeyi sever. Zira daha oldukca skor yapabilme fırsatınız olur. Ben de Jorge Jesus’un oynattığı oyun sistemi içinde talih bulduğum sürece oldukca daha çok sonuca tesir edebilme fırsatı yakalayacağımı düşünüyorum. Hocamızın seçimi pivot golcüler değil. Devamlı gezen, arayan forvetler istiyor. Ben de bu süreçte dikili oynamak yerine hocamızın dediklerini harfiyen hayata geçirmeye çalıştım. Devamlı kenarlara geldim.”
FANATİK ÖZEL | Ömer Necati Albayrak