Süper Lig’de son olarak deplasmanda Konyaspor ‘a 1-0 yenik olan Fenerbahçe , bu hafta sahasında Uygar Atan yönetiminde 6 puan toplayan Kayserispor’u Kadıköy Ülker Stadyumu’nda konuk etti. Karşılaşmayı sarı lacivertliler, Joao Pedro’nun bir gol bir asistlik performansıyla 2-0 kazanarak puanını 10’a yükseltti.
Kanarya’da teknik direktör Jorge Jesus, çıkmış olduğu 5. maçta gene değişik oyunları tercih ederek sahada yer aldı. Portekizli teknik adam “mükemmel bir maç çıkardık. 75. dakikaya kadar rakibin şutu yoktu. 85. dakikada ilk pozisyonumuzu verdik. Bu biçim bir oyun için Fenerbahçe seviyesinde olmak gerekiyor. Taraftarların bizimle olması ve maç içinde iyi olmadığımız anlarda bizi desteklemesi oldukca mühim. Onlar harikalar, bizim için oldukca önemliler.” ifadeleriyle karşı karşıya gelme ile ilgili değerlendirmesini yapmış oldu.
Fenerbahçe – Kayserispor maçıyla ilgili yazarlarımız da değerlendirmelerde bulunmuş oldu.
İşte Spor Kralyazarlarının Fenerbahçe – Kayserispor maçı yazıları:
HATASI AZ, ARTISI FAZLA (MEHMET DEMİRKOL)
Uygar Atan, Fenerbahçe’nin orta saha merkezini baskılamak, kaptıklarıyla direkt driplingle gitmek üstüne bir yapı kurmuştu. Ara sıra Fenerbahçe’nin stoperlerine de baskı halletmeye çalıştı fakat temel planı buydu. Fenerbahçe’yi kanatlara yönlendirdi ve burayı da kalabalık tutmak istedi. Baskıdan da aynı driplingci oyuncularla çıkmak kolaylık olacaktı. Fakat ne o baskıyı açabildiler ne de direkt akınları problem çıkardı.
İlk yarıda tam 6 kez ofsayta fikir planın bir tarafı asla çalışmadı. Geçen hafta Konyaspor’un da ilk yarıda 8 kez ofsayta düştüğünü unutmamak lazım. Jesus bunu bildik bir ofsayt taktiğiyle yapmıyor. Fakat 3’lü savunmanın pozisyon sadakatiyle ve disiplinle oynadığı kati. Kayserispor 72. dakikaya kadar şut girişiminde bile bulunmadı. Konuk ve aktarma tahtası kapalı takımın planı bir yönlü, favori olanın iki yönlü tutuyorsa birazcık beceri her şeye yetiyor. İrfan-Arao- Pedro’nun goldeki toplam becerisi de kilidi açtı.
Panikten kurtulsalar iyi olur
Crespo-Arao ikilisi solda Aloski olunca takımın harcı oldular. Atan’ın iyi planına karşın rakibi kaleye yaklaştırmadılar. Ön taraf için de ümit var. King-Pedro ikilisinin yeni forma heyecanıyla hafifçe bencillikleri ortadan kalktığında uyum garip olabilir. Fizik ve beceri anlamında birbirini tamamlayan özelliklere sahipler. Dün hatalar azca, artılar fazlaydı. Oyuncular rotasyon sebebiyle azca zamanda oldukca iş yapma paniğinden kurtulursa daha da iyi olur.
KAZANIRSA PROBLEM YOK (FAİK ÇETİNER)
Jesus gene beklenen rotasyonunu yapmıştı. Konyaspor maçının bankoları (Lemos, Zajc, Lincoln, Emre Mor, Rossi) ve cezalı Valencia dışarda kalmış; Gustavo, Crespo, Alioski, İrfan Can, King ve Pedro formayı kapmıştı. Dolu tribünler önünde Kayserispor’un rakibine kafa tutup, tutamayacağını merak ediyorduk. Maç başladı, dakikalar geçti, sahada topu alan oynayan Fenerbahçe ile rakip kaleye gitmeyi aklına bile getirmeyen bir Kayserispor vardı. Düşünün ilk 45 dakikada tek şut atmayan, korner kullanmayan, bir ekip izledik. Fenerbahçe’nin 3’lü defansını da teraziye çıkartamadık? Oyunu bir tek geriye paslarla oynayan Kayserispor 35 dakika dayanabildi. Yeni aktarma Pedro’nun beceri dolu golü izlenmeye değerdi. Pedro demişken devam edelim. Tutkulu, ayağına hakim, inatçı ve son top vuruş ustası. Fazlaca can yakar. Oyunun ikinci kısmı de ilk bölümün kopyası gibiydi. Hele bu yarının başlangıcında kişisel becerisiyle King farkı ikiye çıkartınca maçta, ”Bundan sonrasında kaç gol olur?” diye tribün toto başladı.
Şimdi bakalım Kiev’e
Arkasından da Jesus’un hamlelerini gördük. King yerini Rossi’ye, İrfan Can da Mert Hakan’a bıraktı. Bir tek sahasında kapanmayı düşünen Kayserispor’un ilk atağını ve ilk şutunu son 15 dakikaya girerken izledik. Gole izin vermeyen ise muhteşem refleksler ile Altay oluyordu. Yabancı kuralına takılan Osayi de son bölümde oyuna dahil oldu. Zayıf rakibi karşısında zorluk çekmeden maçı kazanan Fenerbahçe için methiyeler düzecek değiliz. Aslına bakarsanız kazandın mı, ‘No sorun’. Şimdi bakalım Dinamo Kiev maçına ve Jesus’un sahaya süreceği 11’e.
BUNALTICI BASKI (SERKAN AKCAN)
Jesus, kaybetmiş olduğu Konya maçından tam 6 oyuncuyu (Valencia cezalıydı) değiştirip, Kadıköy’de oldukça yüksek şiddette baskı meydana getirecek bir 11 tercih etti. Pedro ile King’in ön alan baskısı o denli bunaltıcıydı ki, topa haiz olmayı seven Kayserispor, meşin yuvarlağı Fenerbahçe ceza sahasına getirecek fırsatı bile bulamadı. İlk yarıda Joao Pedro topuk pasları, topa dokunuşları, kabiliyeti ve golüyle büyük fark yarattı. Pedro ile King’in ön alan baskısı Crespo’yu, Kayserispor ceza yayına yaklaştırdı, ikinci toplara koşturdu. Portekizli orta saha, bu sayede oyunda kalmış olduğu süre içinde neredeyse tüm atak aksiyonlarının içinde yer aldı.
Jesus maçı o denli iyi yaşıyordu ki kenarda bir ara taç atışını yapsın diye Alioski’yi itecek noktaya kadar geldi. Jesus’un enerjisi tüm takıma yansıdı desek abartmış olmayız. Jesus, takımından öyleki şiddetli bir baskı istedi ki Kayserispor ilk yarıda Fenerbahçe ceza sahasına bile giremediği şeklinde tek bir şut deneyemedi. Bu bunaltıcı baskının arttığı 50. dakikada Ferdi orta sahada kazanılmış olduğu ikili mücadeleyle geçiş atağını başlattı ve King de o hücumu bir Premier Lig golüyle bitirerek maçın fişini çekti.
Son devrin en rahat maçı
Fenerbahçe o denli yüksek vitesle baskı yapmış oldu ki Kayserispor ilk kez 73. dakikada rakip ceza sahasında topla buluştu ve ilk şutunu kaleye gönderebildi. Rakip kaleye doğru atak koşuları yapmak kolaydır, Fenerbahçeli futbolcular hücumda o denli doğru ve yüksek şiddetli müdafa koşuları yaptılar ki Kayserispor’u orta çizginin ötesine geçirmediler. Sanırım Fenerbahçe taraftarı son devrin en rahat müsabakasını dün gece Kayserispor karşısında izlemiş olabilir.