Beşiktaşlı futbolcu Oğuzhan Özyakup, şampiyonluğu söyledi: – “Burada öyleki bir aile ortamı var ki sakat olsan da olmasan da aynı şeyleri hissediyorsun. Bu seneki şampiyonluğun anahtarı buydu. Hakikaten bir aile ortamı vardı. Bunu son olarak ilk şampiyonluğumda yaşamıştım”
– “İki yıl üst üste şampiyon olduğumuzda daha kaliteli adlar gelmişti. Sonrasında sevgi saygı bu seviyede olmayınca o başarı gelmedi. Parayla mutluluk olmuyor. İlk şampiyon olduğumuzda o zamanki bütçemiz büyük değildi. Bu yıl gibiydi. İki yıl üst üste şampiyon olduk. Üçüncü dördüncü yıl bütçe birazcık büyüdü”
– “Benim Hollanda’ya gidip gelmem iki taraf için de iyi oldu. Oraya gittikten sonrasında burada sevildiğimi gördüm. Özlendiğimi gördüm”
– “Öteki takımlarda benim yaşadığımın daha azını yaşayan oyuncuların nasıl tepkiler verdiğini gördük. Benim bu kulüp için verdiklerim fazlaca fazla”
İSTANBUL (AA) – ERCAN DOĞAN/HÜSEYİN EROĞUL –
Süper Lig’in son haftasında Göztepe’yi yenerek şampiyonluğunu duyuru eden Beşiktaş’ta karşı karşıya gelme sonrası bilhassa tribünde yer edinen oyuncuların luk gösterisiyle ilgili suali yanıtlayan Oğuzhan, “O görüntü bu seneki ortamımızı, enerjimizi gösteriyor. Bunu daha ilkin de söyledim. Tarafındaki arkadaşın için mutlu oluyorsun, kendin için mutlu oluyorsun. Hasic orada değnekleriyle öyleki bir seviniyor ki o denli içten ki değnekleri atıp yürüyebilse öyleki yürüyecek.” ifadelerini kullandı.
– “İlkler daima bir tık farklıdır”
Beşiktaş’a 2011-2012 sezonunda geçirme olan ve siyah-beyazlı formayla üçüncü şampiyonluğunu yaşayan Oğuzhan, yaşamış olduğu ilklerin daima değişik bulunduğunu söylemiş oldu.
Bu sürem elde ettikleri şampiyonlukla ilgili duygularını aktaran Oğuzhan, “İlkler daima bir tık farklıdır. İlk kez şampiyon oluyorsun. Bu Galatasaray, Fenerbahçe de ilgilendiriyor. Kovid-19 olan oyuncular, üç günde bir maç oynamak… Normalde ligimizde 18 ekip vardı. Şimdi bunu artırdılar. Düzgüsel sezondan daha geç başlayıp erken bitirdik. Oldukca daha çok maç oynadık. Taraftarlar yok. Bazı maçlar hazırlık maçı havasında geçiyor. Asla ses yok. Bunlar bir tek kamplarda, hazırlık maçlarında olur. Futbolcu için, hocalar için, taraftarlar için bile maçlara motive olmak fazlaca zordu. İlk haftalarda kimse şampiyonluğu düşünmüyor. Son haftalara erişince o durum oluşuyor. Bu sürem hakkaten inanılmaz zordu. Biz daha ilkin bitirebilirdik sezonu. Böylesi daha stresli oldu. Böylesi bir ihtimal daha güzel oldu. Galatasaray’ı da Fenerbahçe’yi de kutlama ederim. Hakikaten inanılmaz heyecanlı bir son 2-3 hafta oldu. Ben Türkiye’ye şu demek oluyor ki Beşiktaş’a 2012’de geldim. O sezondan beri üç büyük takımın şampiyonluk için savaştığını hatırlamıyorum.” diye konuştu.
Sezonun son haftalarında mühim oyuncuların sakatlandığını hatırlatan Oğuzhan, “MKE Ankaragücü maçı öncesinde Cenk sakatlandı. Ondan ilkin Aboubakar sakatlandı. Hasic sakatlandı. MKE Ankaragücü maçında ben sakatlandım. Aniden 6 ya da 7 sakat verdik. Bir de üzerine puan kaybı. Takımımızın ortamı fazlaca güzel ve uyumlu, bunu da acele atlattık. Yalnız bir iki güne ihtiyacımız oldu. Puan kaybediyoruz, ekip telafi etmek için bir sonraki maçı bekliyor. Bunlar fazlaca mühim şeyler. Kuvvetli, karakterli bir gruba sahibiz.” ifadelerini kullandı.
Göztepe maçında sakatlığı sebebiyle tribünde yer edinen Oğuzhan, sahadan uzak bir sevincin nasıl duygu olduğu sorusuna şu yanıtı verdi:
“Oynamakla asla alakası yok. Bundan dolayı oynayınca o coşku olmuyor. Tamam kazanmak istiyorsun fakat esasen her maçı kazanmak için sahaya çıkıyorsun. Oynamadığın süre her ihtimali düşünüyorsun. Tribünde öteki skorlara bakman gerekiyor. Telefon elimde devamlı öteki maçlara bakıyorum. Bundan dolayı averaj durumu da vardı. Maç izlerken daha çok heyecanlanıyorsun. Yandaş olmayı daha iyi anlıyorsun. Göztepe maçında penaltı olduğunda içeriye girdim. Televizyondan izledim, gol olduktan sonrasında yine tribüne çıktım. Kendi kendine totem yapıyorsun. En iyisi oynamak. Oynayınca birazcık daha rahatsın.”
– “Parayla mutluluk olmuyor”
Siyah-beyazlı takıma 9 yıl ilkin geldiğini hatırlatan Oğuzhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“9 senede üçüncü şampiyonluğum. Son haftalarda şampiyonluğu kaybettiğimiz de oldu. Sürem başlangıcında bizim zor bir dönemimiz vardı. Atiba, Necip ve ben şu demek oluyor ki uzun senelerdir burada oynayan, şampiyonluk görmüş, şampiyonluğu son yedi günde vermiş oyuncular olarak daima pozitif yönde olduk. İçimizden birileri bu duruma negatif yaklaşırsa o işin içinden çıkamayacaktık. O an Necip, ben, Atiba devamlı pozitif yönde olduk. Sürem başlangıcında bir şeyleri değiştirebilirsiniz sadece sürem sonunda bu daima olmuyor. Bu tarz şeyleri dile getirdik. İdmanlarda daha fazlaca çalıştık. Şampiyonluğu o an asla dile getirmedik. Bundan dolayı o an fazlaca uzak. Önümüzdeki maçı kazanmamız gerekiyordu. Biz elimizden geleni yaptık. İlk haftalarda bizlere fazlaca insan inanmıyordu. Aramızda konuşuyorduk. Hakikaten bu şekilde bir ortama şampiyonluk yakışırdı. Bu şekilde bir ortamda şampiyonluk kazanmak daha yakın. İki yıl üst üste şampiyon oldum. O şampiyonluklardan sonrasında fazlaca daha büyük adlar geldi. Bana nazaran kalite olarak daha iyi kadromuz oldu. Birbirine sevgi saygı bu seviyede olmayınca şampiyonluk gelmiyor. Parayla mutluluk olmuyor. İlk şampiyon olduğumuzda o zamanki bütçemiz büyük değildi. Bu yıl gibiydi. İki yıl üst üste şampiyon olduk. Üçüncü dördüncü yıl kadronun bütçesi birazcık büyüdü.”
Futbolcu için ekip ortamının fazlaca mühim olduğuna dikkati çeken Oğuzhan, “Burada kime sorsanız aynı şeyi söyleyecek. Bilhassa 3 şampiyonluk yaşamış Cenk, Atiba, Necip yada ben, çoğumuz aynı cevapları vereceğiz. Ekip olunca bu duyguyu hissedebiliyorsun. Galatasaray’da, Fenerbahçe’de şampiyonluk yaşamış dostlarım var. Örnek olarak Ömer Bayram var. Oldukca yakın dostum. Şampiyon olduğunda onlar da ’Takımda fazlaca iyi ortam vardı’ diyordu. Ben Çaykur Rizespor maçından sonrasında bunu söyledim. Bunu hissedebiliyorsunuz. Sonucunda şampiyonluk oldu. Şampiyonluk bana nazaran bizim hakkımızdı.” diye konuştu.
Teknik direktör Sergen Yalçın’ın takıma fazlaca şey kattığını vurgulayan Oğuzhan, “Futbolcunun halini bilen biri oldu mu fazlaca değişik oluyor. Destek hocaların hepsi de öyleki. O enerji, ortam fazlaca iyi oldu. Bilhassa bu şekilde bir dönemde futbolcuyu rahat bırakırsın.” ifadelerini kullandı.
Takımın sürem içindeki atmosferiyle ilgili Oğuzhan, “Biz her maç öncesinde tesiste kalıyoruz. Deplasmansa bigün öncesinden deplasmana gidiyoruz. Sonrasında düşünüyoruz, 3 gün sonrasında maç var gece 2’de döneceğiz. Sabah antrenman var. Gene tesiste kalıyorsunuz. Bakıyorsunuz altı gecenin dördü tesiste geçiyor. Demek ki burada bulunmak istiyoruz. Fakat bakıyorsunuz orada ortam bu şekilde olmasa ’Evde kalayım’ dersiniz. Burada ortam iyi olunca ha evde kalmışım ha burada fark etmiyor.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
“Bizim ilk şampiyonluğumuzda idmanda münakaşa, kavga çıkmazdı.” diyen Oğuzhan, “İlk şampiyonluğun son iki üç haftasında devamlı kavga çıkmaya başladı. Fakat hep birbirini seven kişiler. Kavga ediyorlar, sonrasında şakalaşıyorlar. Gene aynı vaka oldu. Gene aynısı oldu. Münakaşa oluyor. İdman bitmeden o şahıs ona latife yapıyor. Alttan alınıyor. Dokuz senede kimler kimlerle kavga etti. Ben de tartışmışımdır. Bunlar fazlaca düzgüsel. Sonrası mühim. Münakaşa uzuyor mu, devam ediyor mu, bunlar mühim. Bunlar sonrasında asla olmadı.” şeklinde konuştu.
– “Hollanda’ya gidip gelmem iki taraf için de iyi oldu”
Geçen sezonun ikinci yarısını kiralık olarak Hollanda’da geçiren Oğuzhan, bu tercihin hem kendisi hem de Beşiktaş için iyi netice verdiğini dile getirdi.
Geride kalan sezonlarda taraftarların kendisine yönelik tepkisiyle ilgili suali yanıtlayan Oğuzhan, “Hollanda’ya gidip gelmem iki taraf için de iyi oldu. Oraya gittikten sonrasında burada sevildiğimi gördüm. Özlendiğimi gördüm. Beşiktaş tarihinde 9 senede 3 şampiyonluk kaç futbolcu söyleyebilir?” ifadelerini kullandı.
Hiç kimseye saygısızlık yapmadığını vurgulayan Oğuzhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ben hiç kimseye saygısızlık yapmam. Beni tanıyanlar bunu bilir. Maç içinde o heyecanla bazı şeyler yaşanmıştır. Hiç kimseye saygısızlık yapmam. Hele ki kendi taraftarıma asla. Kendi taraftarıma hiçbir süre saygısızlık yapmadım. Bir tepki vardı, bir hareket vardı. O süre da açıklamasını yaptım. Bunu bir grup kendi üstüne aldı. Ki ben açıklamamı yapmıştım. Bu tarz şeyleri geride bıraktım. Benim orada üzüldüğüm şey; feda sezonunda buraya geldim. Kimsenin hiçbir beklentisi yoktu. Bizim hakkımızda neler söyleniyordu. Samet hoca zamanında devreyi önder bitirdik. Sonrasında adım adım geldik ve iki yıl şampiyon olduk.”
Şampiyon oldukları sezonların peşinden yeni transferlerin yapıldığını aktaran Oğuzhan, şunları kaydetti:
“Oyunculara yer aranıyor. Dışarıdan oyuncular geldi, onlara yer aranıyor. İki yıl şampiyon olan oyuncular var. Kimse asla düşünmüyor. Oğuzhan niçin mutsuz? Oğuzhan niçin bu şekilde? Kimse bunu sormuyor. Hepimiz gene değişik şeyler hedefliyor. Yeni oyuncular geldi, onlar oynayacak. Ben? İki yıl şampiyon olduk. Aniden ne değişti? Derhal onlar mı oynayacak? Ekibi iki yıl şampiyon yaptık. İyi de oynadık. Atiba ile ben her maç oynadık. Üçüncü sürem aniden ’Oğuzhan 60’ta çıksın, Oğuzhan 60’ta çıksın’… Ben fazlaca fena oynadığım maçları çıkarırım. Hatta beni beğendiğiniz maçlarda bile kendimi beğenmemişimdir. ’Artık o oynamasın, artık o oynamasın’… O denli şeyi biriktirdim, biriktirdim. Bu kadar mıydım? Duygusal bir kırılma yaşadım. 24-25 yaşındasın. Ne süre birazcık bağlanıyorsun, o daha fazlaca yıpratıcı oluyor. Onun için sen işini yapacaksın. Çıkacak, topunu oynayacaksın.”
Şampiyonlukların peşinden yeni gelen oyunculara tepki verilmediğini kaydeden Oğuzhan, “En eski sensin. Bu tepki düzgüsel. O süre düzgüsel karşılamıyorsun. Sevildiğini duymak istiyorsun. Birazcık kıymetli duymak istiyorsun kendini. Benim bu tarz şeyleri aramamam gerekiyordu. Yandaş seni en yakını görüyor. Haydi kalkın ayağa diyor. Fakat o süre öyleki göremiyorsun. Aradan seneler geçince sevildiğini görünce yine buraya geliyorsun. Bu tarz şeyleri görünce ’Bazı şeyleri bir tık değişik yapabilirim’ diye düşünebiliyorsun, yine yapıyorsun.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Oğuzhan, yaşananlara karşın Beşiktaş’tan vazgeçmediğinin hatırlatılması üstüne “Asla” ifadesini kullandı.
Beşiktaş için verdiklerinin fazlaca fazla bulunduğunu özetleyen Oğuzhan, “Öteki takımlarda benim yaşadığımın daha azını yaşayan oyuncuların nasıl tepkiler verdiğini gördük. Acele da vazgeçtiler. Bizim bu tesisler içinde ne yaşadığımızı, maç içinde neler yaşadığımızı, maddi ve içsel ne zorluklar çektiğimizi göremiyorsunuz. Bu tarz şeyleri şu ana kadar asla dile getirmedim. Bir yıl süresince maaş almadığım oldu. Necip hariç bu kadar uzun süre parasını almayan oyuncu yoktur. İstek geliyor erteleyelim. Problem yok, bu tarz şeyleri fazlaca yaşadık. Beşiktaş için yapıyorsun. Öteki taraftan da yedi gün sonrasında maça çıkıyorsun, ıslıklanıyorsun. Sonrasında ’Ben neler yapıyorum’ diyorsun. Bir yıl maaş almayayım bu problem değil. Fakat o an ’Karşılığı bu mu?’ diyorsun.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Yabancı oyuncudan fedakarlığın beklenemeyeceğini aktaran Oğuzhan, “(İşçiyim ben) diyor. Maaşımı bu zamanda alırım. Ki ona nazaran haklı. Hollanda’ya gittim orada günü gününe paranız yatıyor. Hatta pazara denk erişince cumadan yatıyor. Bizde durum değişik. Beşiktaş benzer biçimde camialarda bu kadar yıl gecikince oynayınca bunu düzgüsel karşılıyorsun. Yeni yönetim ulaştıktan sonra fazlaca uğraşıldı. Maaşlar gününde yatsın diye uğraşıldı. Bir de fazlaca zor bir dönemde geldiler. Ben feda sezonunda geldim maddi durumumuz o süre da kötüydü. Yavaş yavaş bir şeylere ulaşıldı. İki yıl şampiyon olduk. Sonrasında yavaş yavaş o başladığımız yere dönmeye başladık. Ahmet Nur Çebi başkanımız fazlaca zor dönemde geldi. Rakiplerimiz de inanılmaz zorlandı. Süreç iyi yönetildi. Ikimiz de elimizi taşın altına koyacağız, koyduk da. Bunu daha ilkin de yaptık. Bu ekibi, bu ortamı yönetim sağlamış oldu.” şeklinde konuştu.
Şampiyonlukta takımın dengeli olmasının fazlaca mühim olduğuna dikkati çeken Oğuzhan, “Real Madrid, Barcelona, Machester United benzer biçimde takımlar hariç takımlarda 2-3 yıldız zarar verebilir, sanırım Ferguson demişti. Ekip geldi inanılmaz sevgi, saygı var. Bizde öyleki bir oyuncu yok. Bu şekilde bir ortamdan şampiyonluk çıkar. Bakıyoruz inanılmaz oyuncularımız var. İlk haftalarda görmediniz fakat biz her gün idman yapıyoruz. İdmanda yaptığını sahaya yansıtamıyorsun fakat bu ayrı mevzu. Birbirine alışman gerekiyor. Burada iki üç yıl beraber oynayan bir ekip yok. Ghezzal ve Rosier uzun süre oynamamış geldi. ’Aboubakar sakat geldi’ dendi. Sonuçta idmana bakıyorsun ekip fazlaca iyi. Maçlarda öz itimat probleminiz var. Sonrasında bir yengi, iki yengi sonrasında yavaş yavaş geliyor.” ifadelerini kullandı.
– “Benim için rahat ve güzel bir sürem oldu”
Teknik direktör Sergen Yalçın’ın kendilerini iyi yönde motive ettiğini kaydeden Oğuzhan, “Hoca mental anlamda o rahatlığı sana veriyor. Senin neler yapabileceğini sana hatırlatıyor. İdmanda kimi zaman iyi bir şey yapıyorsun ’Bunu maçta da yap’ diyor. Kafan karışık olmuyor. Benim bu yıl, ilk geldiğim zamanlardaki rahatlığım vardı. O rahatlık olmayınca sahada kimi zaman zorlanabiliyorsun. Sakatlık, hastalık oldu. Bir taraftan mutluyum. Benim için rahat ve güzel bir sürem oldu. Şampiyon oldum. Hollanda’ya gittim beş hafta oynadım. Pandemi yüzünden lig bitti. Bu da bir ihtimal benim şansıma oldu. Her gün ailemle birlikteydim. Sonrasında bu şekilde bir ortama geldim. Bu rahatça geldim. Hocanın oyuncuya verdiği öz itimat bir futbolcu için fazlaca kıymetli.” şeklinde konuştu.
İlk şampiyonlukta bu duygunun yavaş yavaş geldiğini özetleyen Oğuzhan, “İkinci senede bir ihtimal daha erken oldu. Şampiyon ekibi tutmak fazlaca mühim, o ekibi tuttuk. Gidenlerin yerine aynı karakterler geldi mi bunu hissedebiliyorsun. Bu sürem 6 haftadan sonrasında arayı kapattığımız dönemde şampiyonluk hissi gelmeye başladı.” ifadelerini kullandı.
Salgın sebebiyle hepimiz için zor bir sürem bulunduğunu belirten Oğuzhan, “Taraftarlar için fazlaca fena. Futbolcular için de fazlaca zor. Konsantrasyonu bozmak için fazlaca uygun ortam. Maçın önemini unutabiliyorsun. Anadolu’da bazı maçlarda zorlanabiliyorsun. Yandaş olmayınca içeride sıkıntılı dışarıda rahat oluyorsun.” diyerek sözlerini tamamladı.
