Emre Belözoğlu göreve vardığında Fenerbahçe, önder Beşiktaş ile son dakikada bulmuş olduğu golle berabere kalmış sadece ikili averajı rakibine kaptırmıştı. Zirveyle puan farkı 5’ti fakat Sarı- Lacivertliler’in 1 maç fazlası vardı. Belözoğlu, Erol Bulut’un peşinden teknik direktörlük koltuğuna oturduğunda, şampiyonluğa mucize gözüyle bakılıyordu. Sadece ilkin kendisi bu mucizeye inandı, peşinden takımını inandırdı. 40 yaşındaki çalıştırıcı, derhal peşinden en oldukca eleştirilen mevzu olan ‘defansif, topu rakibe bırakan oyunu değiştirebilmek için kolları sıvadı.
Sonuçlar peş peşe geldi
Kendi deyimiyle büyük takıma yakışır bir halde topu bırakmayan ‘kuvvetli oyun’ oynayan bir Fenerbahçe yarattı. Artık sahada kontrolü elinde tutan bir ekip, hocalarının söylediklerini harfiyen uygulamak için canla başla savaşım eden oyuncular vardı. Güzel skorlar peş peşe gelmeye başladı. Fenerbahçe, Galatasaray- Beşiktaş derbisinin olduğu gecede Ankaragücü karşısında maça oldukca fena başladı. 3. dakikada geriye düşen Kanarya, rakip oyuncuların son vuruşlardaki şanssızlığı yardımıyla farkın açılmasından kurtuldu.
Maçı değiştiren hamle
Emre Belözoğlu derhal devreye girdi, 35. dakikada Gökhan Gönül, Mert Hakan’ın yerine oyuna girip sağ beke geçti, Ozan Tufan orta sahaya yerleşti. Bu hamle maçın kaderini değiştirdi. İkinci yarıda da mühim müdahaleler meydana getiren Emre Belözoğlu; 1 gol, 1 asistle oynayan Valencia ile beraber galibiyetin mimarı oldu. Kalan 2 maç öncesi zirveyle fark artık 2 puan. İpler hâlâ Beşiktaş’ın elinde fakat Fenerbahçe, mucize şampiyonluğa asla olmadığı kadar yakın.
Arda Erol
