Fenerbahçe, kulübün kuruluşunun 114. Yıl dönümünü Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde düzenlemiş olduğu törenle kutladı. Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün 1918 yılının 3 Mayıs’ında kulübe yapmış olduğu ziyarete atfen 3 Mayıs’ı müessese günü kabul eden Fenerbahçe Kulübü, düzenlemiş olduğu törende başkan Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Kurultay Üyeleri, amatör şubelerimizin yöneticileri, sporcular ve kulüp çalışanları yer aldı.
Merasim, Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, tabanca arkadaşları, şehitlerimiz ve ebediyete intikal eden üyeler için meydana getirilen saygı duruşu ve hep bir ağızdan İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
Fenerbahçe’nin bu hususi gününde tarihe mal olmuş bir anane de yaşatıldı. Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün büstü 1934 senesinde stada konulmuş ve o dönemki sporcular da yüzlerini büste dönerek ant içmişti. Olimpik sporcular, tıpkı 87 yıl ilkin olduğu benzer biçimde yüzlerini büste dönerek şu andı içti:
“Büyük Mustafa Kemal Atatürk, senin açtığın yolda senin göstereceğin hedefe yürüyeceğimize, bizlere emanet ettiğin cumhuriyeti koruyacağımıza Türk ruhu, Türk asaleti, Türk sporculuğu ve mertliği ile senin peşinden geleceğimize gözlerimizi senden ayırmayacağımıza ant içeriz.”
Törende Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Şahin, Müze ve Tarih Kurulu Üyesi Selman Arınç birer konuşma yapmış oldu. Sarı lacivertli kulübün çalışanları adına Yönetim Kurulu Sekreteri Ebru Berk Ayaz da ‘Cumhuriyet Kadınıyım’ adlı şiiri okudu.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç şu ifadeleri kullandı:
“Kıymetli Fenerbahçeliler, Yönetim Kurulu üyelerimiz, Kıymetli Kurultay üyelerimiz, etkinlik gösterdiğimiz tüm branşları burada temsil eden sevgili genç sporcularımız, kulübümüzün emektarları, sevgili emek harcama dostlarım. Bu mühim günde hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Turhan beye, Selman beye konuşmaları için, Ebru hanıma da okumuş olduğu şiiri için oldukça teşekkür ederim.
Fenerbahçemizi zamanı bir günde başta Atamız olmak suretiyle bu mühim günde 3 Mayıs’ı yad ediyoruz. Kelimelerle tarifi zor bir duygu, kelimelerle tarifi zor bir günü, vakaları anlatmaya çalışıyoruz.
Fenerbahçemiz, kurulduğu günden bu yana ilişkin olduğu toplumla birlikte büyümüş ve pek oldukça badireler atlatmıştır. Gerektiğinde bağımsızlık uğruna isyan etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte, bu ülkenin kurucu değerlerini, kendine her daim ilke edinmiştir. Zamanı süresince bayrağımızı dünyada gururla temsil eden sporcular yetiştirmiş, sarı lacivert sevdamızın 114. yaşını kutlamak, kutlarken de Fenerbahçe değerlerini nesilden nesile aktarılan bu büyük kültürü yeniden ve yeniden özümsemek için hep bir aradayız.
Fenerbahçe’nin kuruluşunun Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarından genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönem içinde oldukça oldukça hususi bir anlamı vardır. Bu anlam, Nurizade Ziya, Ayetullah Bey, Bahriyeli Necip Okaner adlı gençlerin yaşadıkları bu topraklarda yabancıların hakimiyetinde oynanan futbol oyununa adeta isyan ederek dahil olmalarında, bu anlam sonrasında Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk tarafınca yakılan bağımsızlık ateşinin parlayan pervane olmasında, bu anlam pek oldukça maçta olduğu benzer biçimde demin de ifade edilmiş olduğu benzer biçimde, 1923’te Harington Kupası’nda İngiliz muhtelit gardlar takımına yaşattığı yenilgilerde ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nin spor alanında lokomotif olmasında vücut bulur.
1907 yılının bahar aylarında süregelen Fener, yaprakların yeşererek doğaya ümit olması benzer biçimde ilkin Kadıköy’ün çocuklarına ve gençlerine daha sonrasında ise oldukça daha geniş kitlelere, Türk milletine ışık oldu. Ve bugün hala ilk günkü benzer biçimde etrafına aydınlık saçarak ışıldamaya devam ediyor. 3 gencin, Saint-Joseph Lisesi’nin Türkçe öğretmeni Enver beyle bir araya gelmesiyle süregelen öykü, semtinden hiçbir vakit kopmadan, köklerine sıkı sıkı bağlı bir halde dallarını ilkin yurt geneline, sonrasında da dünyaya açarak sürdü. Ve bugün hala da sürmeye devam ediyor.
Türkiye’nin en büyük spor kulübü olarak, bizim emsalsiz en eşi olmayan gurur kaynağımız UIu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzle olan oldukça sıcak yakın bağıdır. Bu bağın başlangıcı da demin de ifade edilmiş olduğu benzer biçimde 3 Mayıs 1918 tarihinde Kuşdili lokalimizi ve gene aynı gün sonrada stadyumumuzu ziyaret etmesidir. O dönem Anafartalar Kahramanı unvanını alan Atamızla bağımız o günden sonrasında hiçbir vakit kopmadı, her geçen gün kuvvetlenerek, bir ve tüm oldu. Atamız ziyaretinden bir yıl sonrasında ulusal mücadelemizi başlatmak için Samsun’a gitmeden ilkin gene Kulübümüzü ziyaret etmiş, müzemizde bulunan hatıra defterimizi imzalamıştı.
Cumhuriyetimizin ilanından sonrasında ilk kez 1927 senesinde İstanbul’a gelen Atamızı karşılayanlar ve Moda açıklarında kayıklarıyla görkemli, emsalsiz bir şov düzenleyenler içinde gene Fenerbahçe Spor Kulübü de vardı.
5-6 Haziran 1932 tarihinde Kuşdili lokalimizde çıkan korkulu yangın sonrası Kulübümüzün elinden tutan gene ilk şahıs Yüce Önderimiz olmuş, yapmış olduğu büyük bir bağışla Kulübümüze can suyu vermiştir. Stadımızın o tarihte mülkünün Kulübümüze ilişkin olmasında da gene Atamızın imzası vardır. Ülkemizi düşman işgalinden kurtararak, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, o dönem her insanın gıpta ile bakmış olduğu yepyeni çağdaş bir ülke inşa eden, Türk sporuna büyük hizmetler veren Fenerbahçemize her daim destek olan, takdir eden, sosuz muvaffakiyetler dileyen Yüce Önderimize minnetimizin ve saygımızın bir göstergesi olarak kendisinin büstü demin de ifade edilmiş olduğu benzer biçimde 1934 senesinde büyük bir törenle stadımıza kondu.
Daima söylerim, Atamızın hangi ekibi tuttuğu değil, hangi takımın onun yolunda yürümüş olduğu mühim olandır. Buna karşılık Atamızın, Kulübümüze olsan sevgisi, yakınlığı, ilgisi ve sıcak bağları pek oldukça anıda, bilgide, belgede mevcuttur. Evet, 1934 senesinde büstü stadımıza kondu. O devrin sporcuları, Fenerbahçeli çocuklar, yüzlerini Gazimizin büstüne dönerek, demin içilen andı söylediler. Bir kez daha söylemek isterim, bir kez daha paylaşmak isterim:
Büyük Mustafa Kemal Atatürk, senin açtığın yolda, senin göstereceğin hedefe yürüyeceğimize, bizlere emanet ettiğin Cumhuriyeti koruyacağımıza, Türk ruhu, Türk asaleti, Türk sporculuğu ve mertliği ile senin peşinden geleceğimize, gözlerimizi senden ayırmayacağımıza ant içeriz.
O andan sonrasında uzun seneler süresince müessese yıl dönümlerimiz büstün önünde Fenerbahçelilerin bu andı ile kutlandı. Bu onurlu geleneğimizi bu yıl itibariyle yeniden hayata geçirmekten dolayı son aşama mutluyuz ve memnunuz. Camiamızın bu kıymetli geleneğini belgeleriyle ortaya koyarak, tarihimize ışık tutan Fenerbahçe zamanı emek harcama grubuna camiamız adına da teşekkürleri borç bilirim.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tarihimizin Cumhuriyet tarihinden, bağımsızlık mücadelemizden ve Yüce Önderimizin kıymetli şahsından ayrı olarak anlatılamayacak olmasının sonsuz gururunu, dünyadaki en büyük nişanemiz olarak göğsümüzde taşıyoruz.
Bizlerden önceki nesillerde de olduğu benzer biçimde, bizlerin de görevi; bu değerleri gelecek nesillere aktarmak, bu kültürü korumak, yaşatmak, büyütmek ve Atamızın yolundan giden Fenerbahçeli çocuklar yetiştirmektir.
İnşallah en kısa zamanda normalleşiriz. Ve inşallah bu salgın süreci sonrası kısaca bir sonraki müessese yıl dönümümüzü hep birlikte, coşkuyla bir arada kutlayabiliriz.
Sonsuza dek Atasının izinde olacak Fenerbahçe sen oldukça yaşa diyerek sözlerimi sonlandırıyorum. Tüm camiamızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Önümüzdeki bayramınızı da kutluyorum. Sağ olun, var olun.”
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Şahin ise şunları söylemiş oldu:
“Slm sana, saygı sana, sevgi sana ey benim kadim Kulübüm. Adın Fenerbahçe. Sayın Başkanım, oldukça kıymetli yönetim kurulu dostlarım, dostlarım. Mazisinde şanlı bir tarih yatan büyük Fenerbahçemizin oldukça kıymetli üyeleri, sevgili taraftarlarımız ve geleceğimizin teminatı genç sporcularımız. Kulübümüzün gurur deposu olan bu oldukça anlamlı günde bizlerle beraber olmanızdan dolayı hepinize oldukça teşekkür ediyor, herkesi en içten ve samimi duygularımla selamlıyorum. Malumlarınız olduğu suretiyle bugün Kulübümüzün kuruluşunun 114.yıl dönümü bununla birlikte da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu, büyük devlet adamı Yüce Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kulübümüzü ziyaretinin 103.yıl dönümüdür. Tüm Fenerbahçelilere bu mukaddes ve mutlu gün mübarek olsun. Bu vesileyle kurucularımızla ve Fenerbahçemize hizmet eden, bugün aramızda olmayıp rahmeti rahmana kavuşan tüm başkanlarımıza, yöneticilerimize, sporcularımıza ve çalışanlarımıza Tanrı’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde minnet ve şükranla eğiliyorum. Ruhları şad, mekanları aden olsun.
Kıymetli ve kıymetli dostlar, sevgili gençler. Atamızın 3 Mayıs 1918 tarihinde Kulübümüzü ziyareti her şeyden evvel tüm Fenerbahçelileri şüphesiz ki son aşama mutlu etmekte ve gururlandırmaktadır. Sadece bu zamanı ziyareti bir ordu komutanının, bir spor kulübünün basit bir ziyaretiymiş benzer biçimde kabul edemeyiz. Şu sebeple bu ziyaretin anlam ve manası seneler geçtikçe ve zamanı gerçekler ortaya çıktıkça oldukça daha iyi anlaşılacaktır.
Atamızın bu zamanı ziyaretini iki bölümde değerlendirmek gerekir. Birinci bölüm, Atamızın o günün kulüp başkanı Sabri Bey’e, hitaben ‘Bakın Sayın Başkan, hava oldukça güzel, bahçeniz de oldukça güzel. Sahada gençler antrenman yapıyorlar. Hem onları seyredelim hem de çayımızı, kahvemizi bu güzel bahçede içelim’ der ve çaylar, kahveler bahçede içilir. Spor mevzusunda sohbetler yapılır, kulüp yetkililerimiz sportif faaliyetlerimiz hakkında Mustafa Kemal Paşamıza bilgiler verir. Hemen sonra kurul, kulüp binamıza girerek oradan daha sonraları anlaşılacağı suretiyle iki üç saat devam eden ve oldukça mühim olan bir toplantıyı yaparlar. Tarihçiler bu görüşmede ‘muhtemelen 1 yıl sonrasında Mustafa Kemal önderliğinde başlamış olacak olan Bağımsızlık ve Kurtuluş mücadelemizde Fenerbahçe’nin alacağı rol konuşuldu’ derler. Nitekim sonrasında Kurtuluş Savaşı’nda Kulübümüzün şu anda bulunmuş olduğu zamanı mekanda Anadolu’ya insan, cephane ve tabanca kaçırılması tarihçilerin bu iddialarını teyit eder. Ek olarak İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington’ın, Kulübümüzü Anadolu’daki Kurtuluş Savaşı’nı vermekte olan milliyetçilerimize tabanca kaçırmakla suçlayıp, kulübümüzü kapattırması da ayrı bir vaka ve belgedir. Mustafa Kemal Paşa, Kulübümüze olan ziyaretini ve o devrin kulüp idarecileriyle yapmış olduğu toplantıyı bitirdikten sonrasında kulübümüzden, şu anda bulunduğumuz bölgeden ve o dönemim kulüp sekreteri olan Mustafa Elkatip Bey’in kürek çekmiş olduğu bir futaya binerken geri döndü ve kulüp başkanı olan Sabri Bey’e bakarak ‘Fenerbahçe’ye sonsuz muvaffakiyetler dilerim’ dedi. Bu söz Atamızın Fenerbahçe’ye vasiyeti olarak görülmüş ve sporcularımızın en büyük motivasyon deposu olmuştur. Sporcularımız, bilhassa de o devrin futbolcuları işgal kuvvetlerinin takımlarıyla yaptıkları 50 maçın 41 tanesini kazanmış, 4 tanesini beraberlikle bitirmişler ve 5 maçı da kaybetmişlerdir. Daha sonraları Fenerbahçemiz, Atamızın önderliğinde meydana gelen Kurtuluş mücadelemizde iki cephede birden savaştı. Bir yanda İstanbul’da işgal kuvvetlerine karşı sahada savaşım eden Fenerbahçe, diğer yanda Anadolu’ya gizlice tabanca kaçıran ve cephede savaşım eden Fenerbahçe. Bundan dolayı Kurtuluş Savaşı önderi Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’nın en etkin ekibi olan kulübümüze gönül vermesinden daha organik ne olabilir ki!? Bu duygu ve düşünceler içinde sözlerime son verirken tüm Fenerbahçelileri yeniden selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Var olun, sağ olun.”
Kulübün Müze ve Tarih Kurulu’nun Üyesi Selman Arınç da konuşmasında Fenerbahçe’nin işgal döneminde futbol sahalarında almış olduğu galibiyetlerle Türk halkının sevgisini kazandığını söyledi.
RESMİ İNTERNET SİTESİNDEN AÇIKLAMA DA YAPILDI
Kulübün web sitesinden “114 yıl ilkin bir kulüp dünyaya geldi. Sonsuza dek yaşasın.” başlığıyla piyasaya sürülen mesajda, “114 yıl ilkin 5 kişinin bir araya gelmiş olarak diktiği fidan, milyonları peşinden sürükleyen asırlık bir çınar oldu. İşgal altındaki bir ülkede, hem cepheye tabanca taşıdı, hem yabancı takımları teker teker yenerek halkın morali oldu, ümit oldu, inanç oldu. Üstüne her türlü iftiralar atıldı, komplolar kuruldu sadece devamlı armasından almış olduğu güçle karanlıkların üstüne tutulan Fener oldu.” denildi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübü ziyaretine de yer verilen açıklamada ek olarak şu ifadeler kullanıldı:
“Kurtuluş Savaşımızın lideri, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk; bu kulübü ziyaret etti, futbol takımının müsabakasını izledi, kulübün binası yandığında, en zor gününde, en büyük maddi yardımı yapmış oldu. Bu kulüp öyleki büyüktü ki; rakipleri onu durdurmak için gerektiğinde en kirli yapılarla en kirli ittifaklara girdi ve 114 senedir, renkleri birbirine karışmış türlü odaklar, bir an olsun durmaksızın bu kulübe, değerlerine, yarınlarına saldırıyor. 114 senedir bu kulüp, kimi düşmanlığını açıkça gösteren kimi dost görünen bu zehirli yapılara karşı mücadelesini, armasından almış olduğu güçle, taraftarının sonsuz desteğiyle veriyor. Vermeye de devam edecek. Evveliyatına yakışır şekilde, pes etmeden, vazgeçmeden, dimdik duracak. Bu kulübün adı Fenerbahçe. Bugün, yarın ve her gün; en güzel günde olduğu benzer biçimde en zor günde de ona duyduğu inançla milyonlar hep bir ağızdan haykırıyor: İyi ki Fenerbahçe var, iyi ki Fenerbahçeliyiz. Efsaneleşmiş 114 yaşlarında. Tarihiyle, büyüklüğüyle, değerleriyle sonsuza dek yaşasın.”