Bizim Ekip, Galatasaray’daki son gelişimleri yorumladı.
Sual | ZAFER BÜYÜKAVCI: Bir taraftan Mustafa Cengiz, öteki taraftan Fatih Terim basın yöntemiyle birbirlerine ağır mesajlar gönderiyorlar. Sadece biraraya geldiklerinde ise ‘tek vücuduz’, ‘kenetlendik’ açıklamaları yapılıyor. Bu gerilimde size nazaran kim haklı? Konuşulan üslup ve konuşma şekli (direkt değil dolaylı) doğru mu? Ve bu ilişki nereye doğru gider?
MEHMET DEMİRKOL
‘4 aşamayı halledecek uzman bir ekip lüzumlu’
Fatih Terim’in son iki açıklaması şu şekilde:
“Kimsenin yanında da, arkasında da değilim…”
“Her şey yolunda…”
Gerçek şu ki; Terim, teknik direktörlük kariyerinde hiçbir yerden iyi ayrılmadı. Her seferinde yönetimlerle ciddi problemler yaşadı. Galatasaray’dan 3 ayrılışında da, Ulusal Ekip’dan 3 ayrılışında da… Fiorentina ayrılışında da… Milan aslına bakarsanız…
‘Galatasaray’ın problemi büyük’
Hocanın, yöneticisi olmak kolay değil. Bu gerçek ortada. Daha acı olan gerçek ise Terim’in şu ana kadar çalmış olduğu maalesef en hafifçe yönetimin bu oluşu… Dolayısıyla burada ‘kimin haklı-kimin haksız’ olduğundan fazlaca daha mühim bir mevzu şu: Bu yönetim, Fatih Terim’i yönetebilir ya da taşıyabilir mi? Buna Yönetim Kurulu Üyeleri içinde dahi gönül rahatlığıyla ‘evet’ cevabı verebilecek birilerini bulur muyuz, bilmiyorum!
O yüzden Galatasaray’ın problemi büyük…
Büyük, şu sebeple bir problemi saptamak için ilkin ‘incelem’, sonrasında ‘teşhis’, arkasından ‘tedavi’ ve nihayet ‘nekahet dönemleri’ gerekir. Fakat 4 aşamayı gerçekleştirecek uzman bir kadro da şarttır. Bu tarz şeyleri yapması ihtiyaç duyulan kadro, aslen probleminin büyük bir kısmı ise, tüm bunlar nasıl gerçekleşecek?
‘Aslına bakarsak bu, iyi bir kadro’
Galatasaray’da oyuncu ekibi fena değil. Hatta iyi dahi denebilir. Fakat geri kalan kadrolar zayıf duruyor. İç sulh, refah, itimat ve yöntem eksiği var.
Terim bayrağı açtı ve “Bir tek yandaş ve ben varım” dedi. Gerçek bu… Galatasaray’a ‘Başkan’ ve ‘Yönetici’ de lazım.
Her ne kadar emsalsiz bir güç olsa da bugünün futbolunda tek bir ‘yalnız kurt’ yetmez. Hatta mesele dahi olur.
CEM DİZDAR
‘Görevli aramak yerİne ortak çözüm bulunmalı’
Mevzu Galatasaray olduğunda; bu tür tartışmalardan ‘haklı’ değilse de ‘kuvvetli’ çıkacak olanın ‘Fatih Terim’ olacağını kestirmek zor olmasa gerek…
Fatih Terim’in en büyük dayanağı, yandaş kitlesi üstündeki emsalsiz tesiri…
Beri taraftan ‘geçirme bağımlısı’ yurdumuzda, “Lüzumlu transferler yapılmadı” algısı da, onun lehine durum yaratıyor.
Esasen bu irdelemenin anlattığı şeyler ise tanıdık!
‘Stres kimi zaman ilerletebilir’
İşler yolunda gitmediğinde ‘ortak çözüm aramak’ yerine ‘görevli arama’nın bir modele dönüştüğü anane işliyor şu an. Eğer Galatasaray kazanma serisi yakalayamaz ise münakaşa ara sıra çeşitli şiddetlerde su yüzüne çıkacaktır. Abdurrahim Albayrak’ın bu gerilimde alacağı karar/pozisyon da belirleyici faktörlerden bir başkası… Öte taraftan bu tip gerilimlerin, geliştirici yanlarını da dikkatsizlik etmemek gerek. Stres, kimi hallerde ilerletici sonuçlara niçin olabilir.
‘Cengiz lehine gösterge yok’
Sadece ülkede doğru, gelişebilir, yetiştirici, ufuk açan, esin veren ve sürdürülebilir organizasyonlar inşa etmek yerine yalnız ‘şampiyonluk’ hedefine kilitleniliyor. İşte bu baskı, herşeyi imha ediyor!
Galatasaray için varılan noktada; tarafların gövde dilleri, ruh halleri, tercih etmiş olduğu kelimeler, yararlı stresin biriktiğini gösteriyor! Ve göstergeler {hiç de} Başkan Mustafa Cengiz lehine şeklinde durmuyor!..
ALİ ECE
‘Başkan değişse bile, Terim göreve devam eder’
Galatasaray’da kurultay ateşi yakıldı. Sıralama hazırlıkları, gruplar, hepimiz buna hazırlanıyor. Yeni yönetim, kimlerden seçilirse seçilsin, Fatih Terim ile çalışmak isteyecektir. Aslına bakarsan bundan önceki seçimin arifesini hatırlayalım: Devrin Başkanı Dursun Özbek, yeni göreve getirmiş olduğu Fatih Terim ile otururken, bir gazeteci, “Rakibiniz Mustafa Cengiz, ‘Ben onlara Fatih Terim opsiyonunu hatırlattım’ diyor, yorumunuz nedir?” diye sormuştu. Ek olarak Mustafa Cengiz’in, Ünal Aysal-Fatih Terim çatışması döneminde, GSTV’de yorumcu bulunduğunu da hatırlatalım.
‘Ben de saksı değilim..’
Şu demek oluyor ki bu gerilim o şekilde 6 aylık bir birikimin sonucu değil… Arda Turan transferi tartışmalarını falan da eklersek, arka planı fazlaca daha geniş… Sadece Mustafa Cengiz, ‘tekrardan başkan seçilme şansı’nın, Fatih Terim ile çalışmaya devam etmekten geçtiğini biliyor. Yapmış olduğu sert açıklamaların ve sonrasındaki ‘U Dönüşleri’nin bazıları da, “Fatih Terim büyük hoca fakat ben de saksı değilim” pozisyonunun dışavurumu…
‘Albayrak da kalacaktır’
Yönetimin kalanına gelirsek… Galatasaray’ın geleneksel kuvvetli yönetim averajının altında oldukları her insanın malumu. Ek olarak twitter’dan günlük yanıltıcı nabız ölçümleri de stratejik açıdan kötü ters tepti. Fatih Terim tam da twitter’da ‘istifa-görevden alma dedikoduları’ yayılırken, “Her şey yolunda” mesajını bir yapıştırdı, pir yapıştırdı. Derhal ertesinde Abdurrahim Albayrak’ın, “Her şey yolunda” mesajını fotoğrafla destekleyen paylaşımı da şunu gösteriyor: Başkan değişse de bir dahaki yönetimde Albayrak’ın olma ihtimali yüzde 98 ve Fatih Terim’in o yönetimle emek verme ihtimali yüzde 99.
DENİZ ÇOBAN
‘Taraftara sözüm var, ‘İstİfa etmem’ demek’
Bu gerilimde, haklı olan taraf yok… Büyük bir spor kulübünün kendi iç sorunlarını basın, gösterim ve toplumsal medya vasıtası ile dile getirmesi; doğru bir yöntem değil. Karşılıklı demeçlerde kullanılan bu yöntem, Galatasaray Başkanı ve Galatasaray Teknik Direktörü’ne uygun üsluptan uzak.
‘Aslına bakarsak gerilim hep vardı’
İki taraf da haklı olduğu bazı mevzularda nasıl davranacağını ve nasıl söz söyleyeceğini bilmiyor şeklinde davranıyor. Her defasında yeni problemler üreten demeçlere imza atıyorlar. Aslına bakarsak bu gerilim, geçtiğimiz sezonun başından beri ara sıra yönetim ile hoca içinde yaşanıyor. Sonuncusu, en şiddetlisi oldu.
Fatih Terim’in Galatasaray’da 8 şampiyonluğu var. Türkiye’nin en fazlaca şampiyonluk yaşayan teknik direktörü… UEFA Kupası sahibi… Bir gerçek var ki, Fatih Terim artık Galatasaray’da yönetimler üstü.
Bir ‘güç savaşı’ var ise; kazanan Terim olur, kaybeden yönetim…
‘Başkan bir hamlede kaybeder’
Terim, “Taraftara verilmiş bir sözüm var” derken, çekilme etmeyeceğini duyuru etti. Dolayısıyla Mustafa Cengiz’in hamle şansı bence kalmadı. “Ben, bu kulübün başkanıyım!” diyerek yapacağı bir hamlede, kaybedenin kendisi olacağının bilincinde.
Benim kişisel fikrim, yaşanmış olan bu hararetli polemik; atılan bir tweet ve meydana getirilen bir açıklamayla küllenmez… Futbol takımının şampiyonluk iddiası var olduğu sürece problemler ikinci planda kalsa da, takımın fena gitmeye başladığı gün bu ‘atışmalar’ yine ‘birinci mesele’ olur ve ‘hesaplaşma aşaması’na geçilir.