Kayserispor’da yıldızlaştı, devleri peşine taktı. 2009 yazında Beşiktaş ile Fenerbahçe, ona imza attırmak için kıyasıya bir yarışa girdi. Mehmet Topuz ilkin Siyah-Beyazlı formayı giyip poz verdi fakat hemen sonra 9 milyon Euro bonservisle Sarı-Lacivertliler’e imza attı. Aziz Yıldırım’ın kullandığı jipin içindeki fotoğrafı hafızalara kazındı. Topuz, müthiş aktarma süreci başta olmak suretiyle birçok bilinmeyeni yazarımız Tunç Kayacı’ya söyledi…
‘Kulübüme yönlendirdim’
“Benim yapımı bilenler bilir. Kimse bana zorla bir şey yaptıramaz. Benim için devamlı önceliğim kulübüm olmuştu. Zira ben Mehmet Topuz olduysam Kayserispor yardımıyla olmuştum. 2008-2009 sezonunun sonuna doğru menacerler, aracılar aradılar, nabız yokladılar. Ben de ‘Sürem bitince kulüple masaya oturulur, konuşulur’ diye yanıt verdim. Aslına bakarsanız o sürem takımın düşme korkusu yoktu. Üst sıralar için de bir iddiamız kalmamıştı. Lig bitmeden 7-8 hafta kala midemle ilgili sıhhat sorunum olduğundan son maçlarda oynamamıştım. Geçirme periyodu ulaştığında, görevimi yapmanın huzuru içindeydim.”
‘Hurma ‘isteyen yok’ dedi fakat…’
“Genel menacer Süleyman Hurma ile görüştüm. ‘Bana teklifler geliyor, kulüp olarak siz yapın bu görüşmeleri’ dedim. Bana cevabı ‘Seni isteyen kulüp yok. Sen bizlere teklif getir, hangi kulüp istiyorsa konuşuruz’ şeklinde oldu. Ayrıca beni de Fenerbahçe’den arıyorlar. Bilhassa Aziz Yıldırım’ın arattığını biliyordum. Bu mevzuda Rıdvan Dilmen’le temas kurup Aziz Yıldırım’ın Kayserispor ile görüştüğünü öğrendim. Oysa bana, kulübüm tarafınca teklif yok denmişti.”
‘Fenerbahçe’yi bana söylemediler’
“Ben bu gelişmelerden sonrasında dinlence için Antalya’ya doğru yola çıktım. Yoldayken beni Aziz Yıldırım aradı. Ben de yalnız Süleyman Hurma’nın doğru söylemediğini ortaya çıkartmak için, “Başkanım, beni Fenerbahçe’ye istediniz mi?”diye sormuş oldum. İstediğini söylemiş oldu ve görüşmemiz bitti. Ertesi gün Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören aradı. ‘Transferin için seninle görüşmek istiyoruz’ dedi. Ben de, ‘Başkanım, kulübüme sorayım’ dedim. Derhal Süleyman Hurma’yı aradım Demirören’in benimle görüşmek istediğini söyledim. Hurma,‘Sen görüş, ikimiz de görüşürüz’ dedi. Aslen o sırada kulübüm de Fenerbahçe ile görüşüyormuş. Bana bunu söyleseler, ben esasen Fenerbahçe’ye imza atardım fakat haberim yoktu.”
‘Söze güvendim, formayı giydim’
“O dönemde Beşiktaş formasını da Kayserispor’un bilgisi dahilinde giydim. 3 gün sonrasında transferin tamamlanacağı söylendi, bu söze güvenip giydim. Sadece Beşiktaş bana, Fenerbahçe ise Kayserispor’a daha çok para teklif etti. 6 ay sonrasında boşa çıkıp istediğim yere imza atardım fakat bu bana yakışmazdı. ‘Kulübüm nasıl daha oldukça kazanacaksa ben onu kabul ederim’ dedim. Bu yüzden vicdanım oldukça rahat. Geçirme hikayemle ilgili senelerce yalan yanlış şeyler anlatıldı. Bu röportajla beraber her şeyin açıklık kazandığını düşünüyorum.”
“Fenerbahçe’ye yerli hoca gerek”
“Bana bakılırsa Fenerbahçe yabancı hocayla bir yere gidemez. Yabancı hocalar camiayı tanımıyor. Fenerbahçe’nin kaybedecek vakti de yok sabrı da… O nedenle kesinlikle yerli bir hoca olmalı. Emre Belözoğlu ve Volkan Demirel benzer biçimde topluluk ile özdeşleşmiş kuvvetli adlar, bu hocaların arkasında dursun yeter. Yabancı hocaların Fenerbahçe’de başarı elde edemediğini gördük, bana bakılırsa yanlış seçimlerdi. Netice ortada.”
“Bruno Alves’e tekme tokat daldım”
“Fenerbahçe’deki 7 yılımın her biri oldukça hususi geçti. Güzel başarılar elde ettik. Son sezonumda Vitor Pereira geldi ve benim için fena günler başladı. Türk futbolcuları dışlayan, yabancı futbolculara değişik davranan bir teknik adamdı. 2016’nın Mayıs ayında Samandıra’da idmandaydık. Bruno Alves antrenmanda genç oyuncumuz Çağdaş Mert Zeybek’e kasıtlı bir halde sert girince, bilek bağları koptu. Ben de kendimi tutamadım ve Alves’e tekme tokat daldım! Bu vakadan sonrasında kulüple tüm bağlarım koptu. Sürem sonunda esasen sözleşmem bitti ve uzatmayı teklif etmediler. Eğer yabancı hocalara bu kadar hoşgörme gösterilirse, bundan her kulüp zarar görür. Biz Türk futbolcularda bundan nasibimizi alırız.“
“Hepimiz firar etti, Berna başkan mesuliyet aldı”
“Şu anda karşılıksız olarak Kayserispor’un içindeyim. Bülent Bölükbaşı ve Gökhan Ünal ile başkanımız Berna Gözbaşı’na destek oluyoruz. Başkan için şunu söyleyebilirim, adamların dahi alamadığı sorumlulukları üstüne aldı. Futbolun içinden gelmemesine karşın zor şartlarda müthiş bir performans sergiliyor. Hepimiz sorumluluktan firar etti, Berna başkan kaçmadı ve bu süreci oldukça güzel yönetim ediyor. İnşallah küme düşmeyeceğiz. Prosinecki hocamız daha ilkin de çalışmış, sevilen ve oldukça saygı duyulan bir insan. Elinden geleni şu zor dönemde yapıyor. İnşallah başarı göstermiş olacağına inanıyorum.”
FANATIK_YAKALACO.mp4
“Parasız oynayacaktım engel oldular”
“Bugün 36 yaşındayım, hâlâ futbol oynayabilirdim. Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonrasında özgür kalmıştım ve birçok kulüpten teklif aldım. Sadece o sıralar annem rahatsızdı ve yuvama dönerek, futbolu beni var eden Kayserispor’da bırakmak istedim. Bu düşüncemi devrin başkanı Recep Mamur’u arayarak ifade etmek istedim. Telefonlarıma çıkmadı. Yöneticilerin de parasız oynamak istediğimden haberi vardı. Kayserispor’a karşılıksız hizmet etme isteğime engel olanları Tanrı’a havale ediyorum. Vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.”
Tunç Kayacı / Spor KralÖzel