19 haftada yalnız 2 kez kazanan Ankaragücü’nün başına geçmesinin arkasından 7 maçta 3 yengi elde ederek Sarı-Lacivertliler’e nefes aldıran Mustafa Reşit Akçay, tüm dünyayı tesiri altına alan koronavirüs salgını sebebiyle liglerin ertelenmesini FANATİK’e değerlendirdi. Futbolsuz geçen her günün oyunculara dezavantaj yarattığını ifade eden tecrübeli çalıştırıcı, “Oyunculara emek harcama programlarını yolladık. Kazanmış olduğumuz kuvvetin belli bir seviyesini korumak için yaptırdığımız idmanlar var. Teknik ve taktikle ilgili oldukca fazla yapabileceğimiz bir şey yok sadece bazı oyuncularımıza maçlardaki pozitif yönde ve negatif eylemlerini gösteren videolar gönderiyoruz. Bu şekilde de futbol kültürlerini belli bir seviyede tutmaya çalışıyoruz. Sadece ne kadar çalışırsak çalışalım bu uygulamaların, düzgüsel antrenman değerine erişmesi mümkün değil. Oyuncuların bir kısmı oldukca disiplinli değil. Hepsinde arzu ve talep var fakat psikolojileri çalışmalarına engel oluyor” dedi.
“Vahim şeyler yaptırabilir”
Liglerin geleceği için konuşulan Play- Off sistemi ve tescil kararını da değerlendiren Akçay, “Play-Off birilerini mutlu ederken, birilerini mutsuz edecektir. Bununla birlikte 26 hafta başarı göstermiş olmuş bir ekip ürettiklerini 3 haftada elinden alabilirsiniz. Tescil yaptığınızda da bir kısım mutlu, bir kısım mutsuz olacak. Burada adil davranması gerekenler bilhassa dikkat etmeliler. Şartlar ara sıra oldukca vahim şeyler yaptırabilir. Mesela; tüm insanlığın yararına olan bir durumda 3 kişinin feda edilmesi şeklinde bir durum düşünülebilir. Ortada ciddi bir pandemi var ve her insanoğlunun canı oldukca kıymetli” ifadelerini kullandı.
“Onların tek derdi para”
Hiçbir şeyin insan sağlığının önüne geçmemesi icap ettiğini vurgulayan başarı göstermiş hoca, “Bu ortamda maç, skor, kariyer yada para konuşmalı mıyız? Bence konuşmamalıyız. Hiç kimseye bir şey yaptırmayın. Ikimiz de antrenörlük yapmayalım. Para da vermeyin bizlere. Fakat insanımın bir tanesi bile ölmesin. Benim önerim; lig bu sürem yok sayılsın, iptal edilsin. Bu karar da herkesi mutlu etmeyecek. Fakat gerekçemiz ne? İnsan sağlığı. Oynatmak isteyenin, ihale satın alanın ve şampiyon olmak isteyenin tek derdi para. Fakat biz insan sağlığını düşünüyoruz. Küme düşmeye aday bir takımın hocası olarak oldukca sivri konuşmak istemiyorum. ‘Kendin için konuşuyorsun’ derler. Oldukca adil olmak istiyorlarsa, eğer olanak da var ise bir yıl sonrasında tüm vakalar bittikten sonrasında lig kalmış olduğu yerden başlasın. Sadece bu yıl oynanmamış şeklinde seneye ligin tekrardan başlaması en doğru karar olacaktır” yorumunu yapmış oldu.
‘Ruhsal olarak çöktüler’
“Yabancı oyuncularımdan ayrılık talebi gelmedi. Bunun en büyük sebebi de ülkemizin birçok yerden daha iyi durumda olması. Gene de ruhsal olarak çöküş yaşayan oyuncularımız var. Hususi uçakla ailelerinin yanına gitmek için karşımıza gelen oyuncular da oldu. Fakat onları sakinleştirerek bu fikirlerinden vazgeçirdik.”
‘Ekol yaratmaya çalışıyorum’
“Bizim için de oldukca sıhhatli geçmiyor bu günler. En fazla eski maçları izliyoruz, değerlendirmeler yapıyoruz. Teknik-taktik olarak yeni bir şey hayata geçirmeye cesaret edemiyoruz. Hep Avrupalılar’dan gördükten sonrasında konuşmayı uygun görüyoruz. Bu süreçte futbola yeni olarak neler katabilirim diye düşünüyorum. Bilhassa futbolun taktik mevzusuna asla olmadığı kadar zaman harcıyorum. Kendi ekolümüzü yaratmaya kafa yoruyorum.”
‘Epiktetos’u okuyorum’
“Boş zamanımda kitap okuyorum. Genel anlamda kişisel gelişim kitapları ilgimiçekiyor. Ya da yaşadıkları alana ve çağlarına müdahale eden bazı felsefeciler, siyasetçiler, yapmış olduğu işin idolü olmuş adamların davranışlarına ve hayatlarına yönelik bazı emekler okuyorum. Örneğin şu anda elimde Epiktetos var. Onun üstünde duruyorum.”
“Kendimizle yüzleşmeliyiz”
“İçinde bulunduğumuz durum insanlığa oldukca şey öğretmeli. Ne kadar varlıklı olursanız olun, ne kadar kariyerli bir isim olursanız olun hiçbirinin anlamı yok. Bir tek insan olarak yaşamı sürdürmenin ve yaşamın ne kadar kıymetli bulunduğunu gösteren bir dönemdeyiz. Bu periyotta kendimizle yüzleşme şansımız var. Bunu da değerlendirmeliyiz”
“Brezilya’yı geçebiliriz”
“Türkiye’deki genetik futbola oldukca yatkın. Türk futbolunun geleceği de altyapıda yatıyor. Çalışıp, organize olursak ve ortaklık yaparsak Brezilya ve Portekiz şeklinde ekol ülkeleri bile geçebiliriz. Bu sebeple genimiz oldukca uygun.”
“Yük değil yükümlüllük”
“ankaragücü’nde hemen hemen altyapı organizasyonunu direkt olarak yapabileceğimiz bir ortaklık oluşmadı. altyapıya oldukca kıymet veriyoruz. mevcut durumun nasıl işlendiğine dair bilgiler alıyoruz. Yeni bir katkı yapmamız için vakit gerekiyor. altyapıda yetenekli ve değişik oyuncularımız var. gelen raporlar doğrultusunda bu adları a ekip idmanlarına alıyor ve taktik çalışmalarda yer veriyoruz. Seve seve altyapı çalışmalarında yer alırım. bu benim için yük değil, yükümlülük.”
“Küme düşürülsem de saygı duyarım”
Şu anda 23 puanla 17. sırada yer edinen Sarı-Lacivertliler’in hocası Akçay, flaş da bir özeleştiri yapmış oldu. Alınacak bir kararla maçlar oynanmadan küme düşürülmeleri ihtimalini yorumlayan deneyimli çalıştırıcı, “Sağlıktan daha kıymetli bir şey yok. Gene saygı duyarım. Devletimizde küme düşmek yada başarısızlık aşırı derecede kara kir şeklinde duruyor. Sanki hırsızlık yapmışız şeklinde! Aşağılanan laflara mağdur kalıyorsun. Oysa küme düşmekten yalnız teknik adam görevli olmaz. Başlıca görevli yönetim kurullarıdır. Sonrasında teknik adam, yöneticiler ve yandaş gelir. Sadece biz tüm sorumlulukları teknik adamlara yükleyerek, yapay bir vicdani rahatlamaya gidiyoruz” açıklamalarında bulunmuş oldu.
‘Yaratıcı ve cesaretli değiliz’
Akçay röportajımızı şu sözlerle noktaladı: “Gelelim biz teknik adamlara… Biz oldukca mu başarılıyız, kendimizi oldukca mu geliştiriyoruz, oldukca mu kafa yoruyoruz? Hayır. Kendimizi de eleştiriyoruz. Yaratıcılık ve cesaret mevzusunda gerideyiz. Saha içindekilerle, yönetici ya da başka fikirlerle çatışmadan kaçınıyoruz.”
Atalay Özçelikli