İrem Karamete: Hep kendimi geçmeye çalışıyorum

Türkiye’yi 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’ndan sonrasında 2020 Tokyo’da da temsil etmeye hazırlanan ulusal eskrimci İrem Karamete, neler başarabileceğini fazlaca iyi bildiğini, hedeflerini gerçekleştirmek için hayal kurduğunu ve durmadan çalıştığını söylemiş oldu.

Olimpiyat şampiyonu İtalyan eşi Andrea Baldini’nin nezaretinde 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları için çalışmalarını sürdüren İrem Karamete, eskrim sporcusu anası ile onun antrenörlüğünü meydana getiren babasının desteğiyle 10 yaşlarında süregelen eskrim öyküsünü ve Türkiye’den Almanya’ya, ABD’den İtalya’ya Rio’dan Tokyo’ya eskrim yolculuğunu AA muhabirine söyledi.

Olimpik sporcu unvanını kazanmanın en büyük hayallerinden biri bulunduğunu ifade eden İrem Karamete, “10 yaşlarında ailemin desteğiyle başladığım eskrim sporu bugün beni inanılmaz noktalara getirdi. Rio’ya fazlaca ciddi bir emek harcama temposuyla hazırlandım. Gönülden hissederek çalışıyordum. Olimpiyat seçmesi öncesinde bir satellite turnuvasında pulden çıkamadım. Eskrim kariyerim bana bu turnuvada kuvvetli bir tokat atmıştı. Şimdi geriye döndüğümde iyi ki o denli fena bir maç geçirmişim diyorum. O müsabakadan sonrasında yalnız eskrimi düşünerek yatıp kalktım.” diye konuştu.

Türkiye’de antrenman yapmak için eskrim partneri bulmakta fazlaca zorlanıldığını, Türk eskrimcilerin yurt dışındaki sporcudan en büyük farkının da bu bulunduğunu vurgulayan İrem Karamete, “Hep kendimi geçmeye çalışıyordum. Kimseden etkilenmeyip yalnız kendime odaklanmayı başardım ve hedefimi olimpiyat olarak belirledim.” ifadelerini kullandı.

Eskrim Federasyonunun desteğiyle Almanya’nın minik bir köyündeki Tauberbischofsheim Kulübüne giderek “iyi sporcularla” antrenmanlar meydana getiren İrem Karamete, stresli döneminde uzakta olmanın mental zorluğunu yaşadı.

Olimpiyat öncesi zor süreçte yoğun eskrim antrenmanlarının yanı sıra Özyeğin Üniversitesi Sanayi Mühendisliği Kısmı’nden de mezun olmaya çalışan İrem, ağır bir fazlaca şeyi aynı anda halletmeye çalışmakta zorlansa da kendine güveninin artığını da hissediyordu.

“Prag’ta adeta ‘kuş’ gibiydi”

İrem Karamete, 2016 yılının 16 Nisan gününde Çekya’nın başkenti Prag’ta adeta “kuş” gibiydi.

Olimpiyat seçmesi günü eskrim kariyerinin en yüksek performansını yaşayan İrem, pistte eskrim oynadığı her andan her saniyeden zevk alıyordu.

“Pistin üstünde kelebek benzer biçimde uçuyordum.” diyen İrem, olimpiyat seçme müsabakalarının yapıldığı güne dair hislerini, “Mental olarak öyleki güçlüydüm ki gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. O gün uyandığımda başaracağımı biliyordum. O gün içimdeki huzurun yüzüme yansıdığını biliyordum. Zor müsabakalarda çoğu zaman iyi performans gösteriyorum. Bunun bilincinde olmam bana ayrı bir itimat veriyordu. Oldukça çalışmıştım ve başarmayı fazlaca istiyordum. Her şey bir yana tek hedefim ülkemi seneler sonrasında olimpiyatlarda temsil etmekti ve sonunda başardım.” sözleriyle aktardı.

Türkiye’yi eskrim branşında 32 yıl aradan sonrasında Rio Olimpiyatları’nda temsil etme başarısı elde etmesinde antrenörlerinin yanı sıra ailesinden de mühim desteğinin bulunduğunu belirten İrem, şu şekilde devam etti:

“Annem babam ve ablam olmasa bugünlere gelmem fazlaca zordu. Bu şekilde bir aileden geldiğim için fazlaca şanslıyım. Muhteşem bir anne-babaya sahibim. Annem de olimpik sporcu ve babam annemin antrenörüydü. Tam bir eskrimci ailesinden geliyorum doğrusu. Baskı hissettirmeden bu sıkıntılı süreci atlatmam için ellerinden geleni yaptılar. Aile, sporcunun hayatında fazlaca mühim. Mühim olan eskrimci aileden gelmiş olmam değildi. Onlar spor kültürünün bilincine haiz fazlaca kıymetli bir anne ve baba.”

“Rio muhteşem bir tecrübeydi”

Rio Olimpiyat Oyunları’nda dünyanın en mühim sporcularıyla bir araya geldiğini söyleyen İrem, “Benim için muhteşem bir tecrübeydi. Rio öncesi ve sonrası olmak suretiyle iki değişik eskrim ortaya çıkardığımı düşünüyorum.” dedi.

Olimpiyat Oyunları’nın peşinden sanayi mühendisliği bölümünden mezun olan İrem, sıkıntılı sürecin peşinden mental bir ara vermek ve kendisi için bir adım atmaya ABD’ye gitti. Boston Üniversitesi’nde Pazarlama bölümünde yüksek lisansını tamamlayan İrem, bu süreçte de eskrimden kopmadı.

Tek başına kalmış olduğu ABD’de ne istediğini çözümleme etmiş olduğu bir dönem yaşayan İrem, hemen sonra eşi olacak İtalyan olimpiyat şampiyonu Andrea Baldini ile eskrim çalışmalarına başladı.

İrem, Tokyo Olimpiyatları’na kendisini hazırlayan eşi için “Hakkaten inanılmaz bir sporcu. Bu kadar büyük bir sporcunun tecrübelerinden yararlanabilmek hakkaten benim için inanılmaz bir onur. Onunla eskrimin en temeline indim ve bambaşka pencerelerden vakaları çözümleme etmeyi öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum.” ifadelerini kullandı.

“Beni bir şeylerin beklediğinin farkındaydım”

İrem Karamete, Tokyo Olimpiyat Oyunları’na kota almış olduğu Katar’ın Doha şehrindeki grand prix öncesinde fazlaca çalıştığını söylemiş oldu.

Antrenmanlardaki performansını seçmeye yansıtamayacağı endişesi yaşadığını aktaran İrem, “Tek bir talih vardı ve bunun sonucunda ya olimpiyata gidecektim ya da gidemeyecektim. Bu durumla başa çıkmak için pandemiden önceki duruma gore çalışmalarımı oldukça arttırmıştım. Beni bir şeylerin beklediğinin farkındaydım. Oldukça fazla çalıştım ve kendimi hakkaten fazlaca hazır hissediyordum.” diye konuştu.

Doha’daki turnuvada uzun aradan sonrasında piste çıkma heyecanını yaşayan İrem, ilk gün pul müsabakalarını başarıyla tamamladı.

“İlk günün sonunda kendimi bitkin hissetmiyordum. Ertesi gün benim için rüya benzer biçimde bir gündü” diyen İrem, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Hayatım süresince unutamayacağım bir andı. Şu sebeple olimpiyatlara Avrupa kıtasından gitmeye hak kazanan ilk sporcu olmakla beraber aynı süre da grand prix’te ilk 8’e kalmayı başarmıştım. Bu özgüvenimi fazlaca yükseltti. İkinci kez ülkemi olimpiyatlarda temsil etme hakkı kazandım. Her şeyin adım adım ilerlenmesi icap ettiğini düşünüyorum. İlk hedefim kota almaktı. Şimdi tüm konsantrasyonumla Tokyo’ya hazırlanıyorum. İçimde büyük bir coşku ve mutluluk var. Neler başarabileceğimi fazlaca iyi biliyor hedeflerimi gerçekleştirmek için durmadan hayal ediyor ve çalışıyorum. Sporda birçok kez iniş çıkış yaşadım. Fakat her düştüğümde bir halde kalkmayı başardım. Eskrimi fazlaca seviyor ve bana bu kadar fazlaca olanak verdiği için her gün daha da bağlanarak bu sporu yapıyorum.”

AA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz