Erzurum’un 2011 senesinde ev sahipliği yapmış olduğu 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları yardımıyla curling ile tanıştıklarını aktaran 5 ulusal sporcu, Türkiye’yi yurt haricinde başarıyla temsil ediyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nce tahsis edilen hususi servis aracıyla kampta oldukları otelden alınarak, Curling Arena’ya getirilen sporcular, çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Takımın tek hanım oyuncusu olan 2 çocuk anası Züleyha Bingöl, “Engelli olmasak ulusal sporcu olmayacaktık. Kaderimiz bizi ulusal sporcu yapmış oldu” dedi.
Ulusal curlingciler, merkez Yakutiye kazasının Mecidiye Mahallesi’nde, 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için 9 milyon TL’ye yaptırılan ve Türkiye’de başka örneği bulunmayan Erzurum Curling Arena’da çalışmalarını sürdürüyor. Ulusal ekip antrenörü Gökçe Ulugay, “Ulusal ekip kampında hazırlık sürecindeyiz. 3 Nisan’da Dünya Şampiyonası B Grubu maçları için Finlandiya’ya gideceğiz. Oradaki hedefimiz ise ilk üçe girerek A Grubu’na yükselmek. Ulusal ekip kampında İstanbul’dan 1, Kocaeli’nden 1, Samsun’dan 1 ve Erzurum’dan 2 olmak suretiyle 5 sporcu var. 10 yıl ilkin ulusal takımını kurarken hedef engellileri hayata kazandırmak, onlara spor sevgisini aşılamaktı. Daha oldukca sosyalleştirmek istedik. Ulusal ekip kurulunca işler daha ciddiye bindi. Artık hepsi birer ustalaşmış sporcu. Her yıl dünya şampiyonaları var. Senede 4 kez ulusal ekip kamplarımız oluyor. Çeşitli Türkiye Şampiyonası organizasyonlarımız var. Artık iş hobi ve amatörlükten çıktı, en üst seviyeden maçlara devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimiz bu tip branşlarla ilgilenmek isterlerse federasyonumuzla iletişime geçsinler. Ikimiz de elimizden geldiği kadarıyla sporcu sayısını çoğaltmak istiyoruz. Bir ihtimal onlar da geleceğin ulusal sporcuları olur” diye konuştu.
TAKIMIN TEK KADIN SPORCUSU
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nce tahsis edilen hususi servis aracıyla kamp için kaldıkları otelden alınarak salona getirilen sporcular, curlingin hayatlarına renk kattığını söylemiş oldu. Takımın tek hanım oyuncusu olan, evli ve 2 çocuk anası Züleyha Bingöl (37), “2009 senesinde evin camlarını silerken düştüm ve omurilik felci oldum ve tekrar yürüyemedim. 2013’ten beri bu işi yapıyorum. 2016’da ulusal sporcu oldum. Curling bende tutku ve sevgiye dönüştü. Engelim açısından da bana oldukca uygun bir spor. Hayatımı tekerlekli sandalyede devam ettirmeye başladım. Curling ile beraber hayata karışmaya, sosyalleşmeye başladım ve bakış açım değişti. Yaşamın içinde var olmak için bir amaç haline geldi. Engelli olmasam bir ihtimal ulusal sporcu olmayacaktım. Kaderimiz bizi ulusal sporcu yapmış oldu” dedi.
’16 YAŞINDA TRAFİK KAZASI GEÇİRDİM’
Hemen hemen 16 yaşlarındayken geçirdiği trafik kazası sonucu bedensel engelli kaldığını özetleyen Cenk Şimşek (42) ise 9 senedir ulusal formayı giydiğini kaydetti. Kampa İstanbul’dan katıldığını söyleyen Şimşek, “Kazadan sonrasında sosyalleşmem birazcık vakit aldı. Şu an etken olarak kamu kurumunda çalışıyorum. 2012’den beri curling oynuyorum. İlk olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde oynadım. 9 senedir ulusal takımda savaşım ediyorum. Alın teri döken her insana oldukca teşekkür ederim. Federasyon ve bakanlık sahiplendi. Bizi desteklediler. Onların yüzünü kara çıkarmayıp B Grubu’ndan A Grubu’na yükseleceğiz” diye konuştu.
‘ENGELLİ KARDEŞLERİME SPORU TAVSİYE EDİYORUM’
Kampa Kocaeli’nden katılan Tuğran Akalın (40) da “10 senedir bu sporu yapıyorum. İlk curlinge başlamış olan sporculardan biriyim. 14 yaşlarındayken hemzemin geçitten geçerken trenin altında kaldım. Her iki ayağımı da diz altından kaybettim. Her sporcunun hedefi olan olimpiyatlara daha yakın hissettiğim için kendimi, bu sporu seçtim. Hem de engelli sandalyesi masa tenisi de oynuyorum. Tüm engeli kardeşlerime spor yapmalarını tavsiye diyorum” dedi.
‘ÖZ GÜVENİ ARTIRIYOR’
2 çocuk babası Samsunlu Serdar Pamas (41) ise “16 yıl ilkin iş kazası yüzünden engelli kaldım. Curlingle tanışalı 2 yıl oldu. Bu yıl ulusal takıma girmeyi başardım. Fazlaca sevdiğim bir branş. Hobi olarak masa tenisi de oynuyorum. Engelli dostlar eve kapanmasın. Sporla uğraşsınlar. Bu tür şeyler öz itimatı de artırıyor” diye konuştu.
Elektrik çarpması sonucu 1991 senesinde nüzul kaldığını özetleyen Kenan Coşkun (40) da kendileri benzer biçimde tüm bedensel engellileri spor hayata geçirmeye çağrı ettiğini söylemiş oldu.
‘BİZ ONLARIN ONLAR DA BİZİM HAYATLARIMIZA DOKUNUYOR’
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nda görevli psikolog Mehmet Topak oyuncularla kampta karşı karşıya, kamp sonrası ise telefonla devamlı kontakt halinde olduklarını belirterek, şunları dedi:
“Curling ekibi şu an Finlandiya’ya gitmek için çalışıyor. Ulusal takımdaki sporcularla kamp süresince ve sonrasında devamlı kontakt halindeyiz. Türkiye’de yüzde 2 civarında engelli yurttaş var. Engelli kişilerin çoğunu görmüyoruz. Evlere kapanıyorlar. Sporla kazanabildiğimiz engelli vatandaşların öz güvenleri de büyük seviyede yükseliyor. Yalnız sporda değil birçok anlamda gelişim sağlıyorlar. Ruhsal olarak destekçileri oluyoruz. Kendileriyle ilgili yetersizlik inançları üstünde çalışıyoruz. Bunun yanında oldukca pozitif yönde düşünceleri de var. Bedensel engelli olmalarına karşın oldukca kuvvetli, mücadeleci, azimli sporcularımız var. Ikimiz de onlardan deneyim ediniyoruz. Biz onların onlar da bizim hayatlarımıza dokunuyor. Var olma inançlarının farkına varıyorlar. Aslına bakarsak kafi olduklarını anlıyorlar. Bazı arkadaşlarımız ‘Ben engelimle kendimi buldum’ diyorlar.”
CURLİNG
Süpürgelerle oynanan curling, ‘4’er kişilik takımların buz üstündeki satrancı’ olarak nitelendiriliyor. Curling, Kanada benzer biçimde soğuk ülkelerde yaygın oynanan ve sevilen buz oyunudur. 4’er kişilik takımlar halinde oynanan curlingde 3 süpürücü ve 1 atıcı bulunur. Oyunda amaç, 8 taşı hedefe en yakın noktaya atmaktır. Taşlar, buz pistinde oluşturulmuş çemberlerin merkezlerine en yakın noktalara atılmaya çalışılır. Her oyuncu 2’şer taş atar ve 8 taş atılmış olduğu vakit 1 oyun biter. Curling, 10 oyundan oluşur ve 75 dakika sürer.
DHA
