17.6 sayı averajıyla kariyerinin en yüksek rakamlarına ulaşan 30 yaşındaki basketbolcu, SportKlub’a verdiği hususi röportajda geniş çaplı açıklamalarda bulunmuş oldu.
Sakatlık sürecinden NBA kariyerine kadar birçok mevzudan konuşan Bogdan Bogdanovic, eski takımları Fenerbahçe ve Partizan’ın EuroLeague’deki durumlarına da değindi: “Sakatlıklar sebebiyle uzun süre parkeden uzak kaldım. Bu yüzden basketbol seyretmek için oldukça vakit harcadım. Partizan son aşama kaliteli bir ekip, bence herkesi yenebilirler. Uyum sağlamaları gerekiyor, sadece bu vakit alan bir şey. Bir tek bir yılda ekip kurmazsınız. Bu bir süreç. Partizan’ın büyük hedefleri var ve bunlardan birisi playofflara ulaşmak, mümkün olan en üst sırada bitirmek olmalı. Ondan sonrasını göreceğiz.”
“Birçok sürpriz yaşandı. ALBA Berlin ilk birkaç maçta NBA stilinde oynadı. Avrupa’da fark yaratacak bir ekip olur mu diye merak ettim. Milano bu yenilgi serisinde beni negatif anlamda şaşırttı, bunu beklemiyordum. Sonrasında, Fenerbahçe ligi domine etti ve muhteşem oynadı. Johnathan Motley ve Scottie Wilbekin sakatlanana kadar her şey saat benzer biçimde işliyordu. Keza Calathes de sakatlığı sebebiyle iki yada üç maç oynamadı. Bazı güzel sürprizler var. Avrupa’da basketbol gelişiyor, oldukça kaliteli oyuncular var. Baskonia NBA seçimi basketbol oynuyor, izlemesi oldukça garip.”
Bogdan Bogdanovic’in öteki açıklamaları şu şekilde: “Her şey yolunda gidiyor. Geçen yıl yaşadığım fizyolojik acılara haiz değilim, buna katlanmak zordu. Dürüst olmak gerekirse, ağrılardan kurtulana kadar bana ne kadar problem çıkardığını bile bilmiyordum. İlk başta oldukça fazla acı çekmedim fakat ondan sonra oldukça terfi etti. İlacı bulamadım, en büyük problem buydu. Buna ek olarak, ameliyat olma kararını vermek zordu zira sakatlığımın ne olduğu tam olarak belirli değil. Yalnızca acı vardı ve gittikçe artıyordu. Bir noktadan sonrasında bununla başa çıkamadım. ”
“Dizlerimi ne vakit büksem problem yaşıyordum. Playofflarda, son maçta bacağımı asla bükemedim. İlk olarak Fenerbahçe’de canım yanmaya başladı. Hemen sonra dizimde tendinit ile ilgili bir problem yaşadım. Operasyon nihai çözümdü, başka seçeneğim yoktu. İyileşmenin dört ya da beş aydan fazla sürmeyeceği söylendi. Operasyon ciddi, fakat o denli da tehlikeli değildi. Tendonu dikmeye ya da bu tür daha ciddi bir müdahaleye gerek yoktu. Sadece tendonun altındaki soruna yol açan kemik çıkarıldı.”
“Ameliyat sonucu alırken her şeyi düşündüm. Yaş, kariyer ve dünyadaki öteki şeyler… Daha ilkin menisküs ameliyatı oldum, fakat o ufak bir sorundu. İlk kez ciddi bir yaralanma ile karşılaştım. Bir sürü danışmanım vardı, her birinin kendi görüşü vardı. Güvenli değildim ve sonrasında oturup kendi başıma düşünmek zorunda kaldım. Bir karar verdim, arkasında durdum ve hepsi bu kadardı.”
“Alışmaya başladım. Şimdi daha ilkin yapmak zorunda olmadığım bazı egzersizleri yapmalıyım. Bacağımın güçlenmesi birazcık vakit alacak. All-Yıldız’dan sonrasında yüzde 100’e yakın olmam icap ettiğini düşünüyorum; Şu anda 90-95 civarındayım. Bu ufak fark bile kendini belli ediyor.”
“Kendimi özgür hissediyorum. İki ya da üç yıl süresince bacağımdaki sakatlıkla oynadım ve bunu daima vücudumun öteki kısımlarıyla telafi ettim.”
“Bu tedaviyle beraber kariyerimi genişlettim, bunu bu şekilde görüyorum. Bunu sadece ameliyattan sonrasında anladım. Buna başıma gelen en iyi şey olarak bakıyorum. Basketbolu oldukça seviyorum, bu yüzden mümkün olduğunca uzun süre hayata geçirmeye çalışacağım. Her sporcunun aslı budur – mümkün olduğunca uzun süre dayanmak ve rekabetçi olmak. ”
“Oldukca iyi bir takımımız var, bulunduğumuz yere geri dönmeye çalışıyoruz. Bence Dejounte’yi getirerek ileriye doğru bir adım attık ve şimdi uyum sağlamak için zamana ihtiyacımız var. Detroit’e karşı (24 Aralık) hepimizin oynadığı bir maçımız vardı. Hepimizin ufak sakatlıkları atlatması ve aynı anda sahada olması gerekiyor. NBA’de tüm takımların en büyük problemi koordinasyon. Bir tek beraber oynamamız ve sıhhatli olmamız gerekiyor. Hepimizin kalitesi ve tecrübesi var, kimin ne yaptığını biliyoruz, rollere aşinayız. Ortada oldukça fazla değişim yok.”
“NBA’de düşünecek fazla yer ve vakit yok. Zaman içinde, işlerin hayal ettiğiniz benzer biçimde olmayabileceğini fark edersiniz. Her şeyin avantajları ve dezavantajları vardır, yalnız anı yaşamalı ve saçmalıklarla uğraşmamalısınız.”
“Jokic ile alakalı haberleri gördüğümde, anormal derecede iyi oynadığına daima sevinirim. Sanırım diğerlerinin kabul etmesi ihtiyaç duyulan kendi oyun tarzını empoze etti. O bir basketbol sihirbazı. Oldukca verimli oynuyor ve her şeyi oldukça süratli okuyor. Eski NBA oyuncularından biri, koçların müdafa stratejisi hazırlayamadığı tek oyuncunun Nikola Jokic bulunduğunu söylemiş oldu. Nasıl bakarsanız bakın, onun için bir çözüm yok benzer biçimde görünüyor. Ona çözüm üretebileek bir savunmacı yok, bu şekilde bir taktik yok. Hakkaten öyleki.”
“Doncic de görkemli. Onu seyretmek zevkli. Şapkanın altından daima yeni bir şey çıkarıyor. Yıldan yıla çok büyük bir halde gelişti, sürprizlerle dolu. Zirve noktasına ulaştığını düşünüyorsunuz, sonrasında yeni bir şeyle şaşırtıyor. İlk başta onu hafife alıyorlardı yada yeterince tanımıyorlardı. Şimdi oyuna hükmediyor. O bir skorer fakat bununla birlikte muhteşem bir pasör.” (Eurohoops)
