Spor Toto Süper Lig ’in 12. haftasında Fenerbahçe , Mustafa Kemal Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda karşılaşmış olduğu İstanbulspor’u 5-2’lik skorla yenik etti. Süper Lig’de İstanbulspor’u 5-2 yenik eden Fenerbahçe, ligde üst üste 4. galibiyetini aldı. Spor KralYazarları Fenerbahçe’nin deplasmanda kazanılmış olduğu 5-2’lik mücadeleyi yazdı.
ÜST ÜSTE 4. GALİBİYET
Spor Toto Süper Lig’de deplasmanda İstanbulspor’u 5-2 yenik eden Fenerbahçe, ligde üst üste 4. kez kazanmıştır. Sarı-lacivertli ekip ligin 9. haftasında Karagümrük’ü 5-4, 10. haftada Ankaragücü’nü 3-0, 11. haftada Başakşehir’i 1-0 yenik ederken, 12. haftada İstanbulspor’u 5-2 yenik ederek ligde üst üste 4. kez kazanarak sahadan ayrıldı.
BATSHUAYI’DEN HAT-TRICK
Fenerbahçe’nin Belçikalı forveti Michy Batshuayi, sarı-lacivertli formayla gollerine devam ediyor. Süper Lig’de İstanbulspor ile oynanan mücadelenin 18. dakikasında penaltıdan, 50. dakikasında ceza sahası içinde yapmış olduğu kafa vuruşuyla ve 88. dakikada ceza sahası içinde boş kaleye gönderilmiş olduğu topla gollerine devam etti. Belçikalı futbolcu ligde toplamda 3’ü 11, 6 müsabakada 5 gol kaydederken, Avrupa Ligi’nde 2’si 11, 5 maçta 3 gol kaydetti. Öte taraftan Michy Batshuayi, 86. dakikada Enner Valencia’nın attığı golde asisti meydana getiren isim oldu.
FAİK ÇETİNER “HOŞ GELDİN BASHUAYI”
Maçtan ilkin ‘Favori Fenerbahçe’ demiştik, yanılmadık. Aslına bakarsanız maçı dışarıdan bir göz izlese İstanbulspor’un Süper Lig ekibi olduğuna inanmaz. Teknik direktörleri değişen takımlar ilk maçlarında motive olur diye düşünmüştük, yanıldık. Fatih Tekke’nin de dersini çalışmadığını gördük. Bir ekip her hücumda ofsayta düşer mi? Jesus bitkin Crespo’yu dinlendirmiş, Zajc’ı ilk 11 yazmış, Gustavo’nun yokluğundan da savunmayı 4’lü yapmıştı. Maça 4’lü müdafa süregelen Fenerbahçe rakibin ofansif futbola yatkın olmayışından, iki kenar beki Ferdi ve Osayi’yi daha oldukca hücumda kullandı. Arao geriye gelip defansını 3’ledi. İstanbulspor maça tutunmaya çalışırken ucuz bir penaltı yapmış oldu, Batshuayi golünü attı. Golden sonrasında maç Fenerbahçe’nin kontrolünde geçti. şık gollerin adamı İrfan Can ceza sahası dışından attığı şutla kazandırdığı golle maçın fişini çekti. Jesus dönem arası hamle yapmayı sevmiyor. Sevse bir ihtimal Arda Güler’i 45 dakika sahaya sürerdi. İkinci yarının başlangıcında Szalai baktı rakibin gol atacak hali yok, Topalli’ye bir asist(!) yapmış oldu, o da golü. Fenerbahçe maça coşku gelmesini bile istemedi. Batshuayi’nin şık kafa golü gecikmedi.
Klasik Jesus hamleleri
Jesus klasik hamlelerini son 25 dakikada yapmış oldu. Sadece gol İstanbulspor’dan geldi. Aslına bakarsak sahada oynanan futbol ile skor tabelası oldukca farklıydı. Son 15 dakika Jesus, Crespo’yu da oyuna aldı. Bitime 5 dakika gelen gollerle Fenerbahçe farka gitti. Maçın en iyi oyuncusu şüphesiz Batshuayi idi. 3 gol attı bir golde Valencia’ya attırdı. O vakit ‘Hoşgeldin Batshuayi’ diyebiliriz.
SERKAN AKCAN: PARLATMA SERVİSİ
Jesus futbolcularına esrarengiz bir terapi yöntemiyle dokunuyormuş benzer biçimde her maç yeni bir ismin yıldızı parlıyor. Sürem başından bu yana maçların senaryoları genel anlamda benzer ilerlese de erkek oyuncular devamlı değişiyor. Rennes karşısında Zajc’ın dönüşüne şaşırmaya bile zaman bulamadan dün gece İstanbulspor’a karşı Batshuayi’nin hat-trick’i göz kamaştırıcıydı. Jesus’un dokunduğu her futbolcunun yıldız ışığı tekrardan parlıyor. Bu ilerlemeden nasibini alamayan bir kaç isim yok değil. Szalai’nin Karagümrük maçından bu yana devam eden düşüşü ve art arda gelen hataları, Altay’ın çıkış sorunları ve yediği gollerin benzerliği gözden kaçmıyor elbet. Jesus, İstanbulspor karşısında Rennes maçının kahramanlarından Zajc’ı 11’de kullanarak hakkaniyet terazisinin şaşmadan çalıştığını gösterdi. Batshuayi-Pedro ikilisinin ön alan baskısını Emre Mor ve İrfan Can’ın dripling kabiliyetleriyle acele ataklara çevirme planı tuttu.
Kırılgan bir müdafa
Sağ bekte süregelen Ferdi’nin kazandırdığı penaltının arkasından İrfan Can’ın artık imzası haline gelen ceza sahası dışı golüyle Fenerbahçe’nin ilk yarıyı domine ettiğini, rakibini süpürdüğünü söylemek mümkün. Ne var ki, Fenerbahçe’nin bu sürem 2 ve üstü gol yediği maçlarda aynı hatadan peş peşe yapması savunmasının ne kadar kırılgan bulunduğunun da bir göstergesi. Ümraniye 67/73, Karagümrük 16/24, Rennes 52/54, Rennes 5/16/30 ve İstanbulspor 48/67 dakikalarda birbirine benzer hatalarla yediği goller üstüne Jesus’un fazla mesai yapması gerekecek.
MEHMET DEMİRKOL: NEFES ALDIRMADILAR
Fenerbahçe gene bir İstanbul ekibi karşısında müdafa kodlarından bir süre de olsa uzaklaştı. Ümraniye ve Karagümrük’ten sonrasında dün 2. yarıda ekip boyunu ayarlamak mevzusunda ara sıra güçlük çektiler. Szalai’nin 47’de yapmış olduğu hatayla gelen gole kadar aslına bakarsak müdafa planı {hiç de} kötü işlemiyordu. Avantaja bırakılanlar dahil 6 kez rakibi ofsayta düşürmüş ve isabetli şut imkanı tanımamışlardı. Bundan sonrasında iş birazcık değişti. 2. golde çizgiyi ve derinliği ayarlayamadılar, uzun süredir görülmemiş şekilde yakalandılar. 2 metre geriden çıkan Topalli’nin golü Jesus’u fazlasıyla sinirlendirmiş olmalı. Doğal bunda 1 dakika ilkin ikisi müdafa ve orta sahadan olmak suretiyle meydana getirilen 3 değişikliğin tam yerleşememesi de sebep.
Bol miktarda top kaptılar
Jesus bunu seyretmedi. Crespo oyun girdi ve o baskı/müdafa kodları derhal hatırlandı. İlk 45 dakika süresince iyi işleyen oyun bu kez bir üst seviyeye çıktı. Arao-Crespo bağlantısı etrafını da zenginleştiren bir kaynak ve bununla beraber her insanın mesafesini ayarladığı bir çapa görevi görüyor. Bu 3’lü de oldukca daha iyi çalışsa da 4’lüde orta saha merkezine bir extra oyuncu iştirak etmesi demek. Ki İstanbulspor seviyesinde bir ekip geriden pasla oynamaya çalıştığında bol miktarda top kapan bir oyuna dönüşüyor. Perşembe Rennes maçından 2 gün sonrasında, skor 3-2’ye gelmesine karşın asla kaygı duymadan vites artırabilmek ve rakibe nefes aldırmamak da övgüyü hak ediyor.
