Milliyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka, Spor Toto Süper Lig’de 7’nci haftanın maçlarının tamamlanması sonrası değerlendirmelerde bulunmuş oldu. Duayen isim, sarı-lacivertlilerde Jorge Jesus’un Arda Güler planını söyledi. İşte Şansal Büyüka’nın ‘Dobra Dobra’ köşesinde yazdığı haftanın değerlendirmesinden satır başları…
Fenerbahçe ’ye gönül veren milyonlar, Jorge Jesus’a “Thank you Mr. Jesus“ diyorlar. Ekibi ayağa kaldırdığı, Süper Lig’e futbol tadı katmış olduğu için; futbolcu yok, Fenerbahçe var anlayışını yerleştirdiği için; nasır tutmuş yanlışları bu kadar kısa sürede söküp attığı için teşekkürler Jorge Jesus…
Fenerbahçe’ye gönül veren milyonlar, teknik direktörleri Jorge Jesus’a “Thank you Mr. Jesus“ diyorlar… İngilizce bilmese de bu kadar teşekkürü herhalde anlamış olur… Niye “Thank you Mr. Jesus“ diyorlar, anlatmaya çalışalım…
– Fenerbahçe’yi ayağa kaldırdığı, Süper Lig’e futbol tadı katmış olduğu için…
– Fenerbahçe’nin senelerdir devam eden “rezil“ futbolunu “vezir”e çevirilmiş olduğu için…
– 1-0’ın üzerine yatacağına, 5-0’da 6’yı aramış olduğu için…
– 90+3’te hala saldırmış olduğu için…
– Yan pas – geri pas illetini ortadan kaldırdığı için…
– Sahada uyuyan Fenerbahçe’yi uyandırdığı için…
– Ekip; uygun adım yürüyüşten 100 metreci hızına ulaşmış olduğu için…
– Yedek kaleci İrfan haricinde tüm oyunculara ilk 11’de talih verdiği için…
– Futbolcu yok, Fenerbahçe var anlayışını yerleştirdiği için…
Yeni renkler katmış olduğu için…
– Kendi hocalık kalitesine, ekibi da çekmeye çalmış olduğu için…
– Fenerbahçe taraftarına “dertleri zevk edindim“ şarkısını unutturduğu için…
– Ligin en saldırgan takımını yarattığı için…
– Ekip her kaybetmiş olduğu topu en kısa sürede geri almış olduğu için…
– Her futbolcunun performansını arttırdığı için…
– Sahanın her yerinde ve her dakika basmış olduğu için…
– Nasır tutmuş yanlışları bu kadar kısa sürede söküp attığı için…
– Futbol keyfimize yeni renkler katmış olduğu için…
Daha oldukça şey yazılabilir… Sadece Mr. Jesus’a teşekkür için, bu kadar “için“ yeter de artar bile…
Arda’yı beğeniyor, gelişmesini bekliyor
Fenerbahçe seyircisi, “Arda Güler oynasın” diye yanıp tutuşuyor… Sadece görünen o ki Jorge Jesus’un futbol felsefesinde “koşan – bozan – dağıtan“ oyuncuların önceliği var… Jesus atletik futbolculardan kurulu, atletik bir ekip istiyor… Yerden göğe kadar haklı…
Jesus’un bu futbol anlayışında, atletik olmaktan daha oldukça yaratıcı ve kreatif olan Arda Güler’in takımda yer bulması oldukça kolay değil… Jesus’un oldukça yakın çevresine Arda’yı sormuş oldum… Yanlış data olması mümkün değil… Arda Güler’in adaleleri daha gelişimini tamamlamadığı için birden aşırı yük bindirip, bu gelişimi engellemek istemiyor… Arda’yı beğeniyor ve gelişimi için çaba harcıyor… Fakat bu günden yarına Arda’yı oynatır mı derseniz, bana bakılırsa oynatmaz…
Bilmeyi geçiniz tahmin bile zor
Fenerbahçe maçlarından derhal ilkin “olası onbir“ verilir ya, sakın inanmayın… Jorge Jesus’un maça nasıl bir onbir çıkaracağını, hangi futbol uzmanı olursa olsun bileceğini hatta tahmin edebileceğini asla düşünmüyorum… Portekizli; rakipleri dahil, herkesi şaşırtmaya devam ediyor…
Başımıza bir iş gelmesin
Yol yakınken açıklayalım… Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi grubunda arka arkaya oynayacağı iki AEK Larnaka maçında oldukça dikkatli olmak zorunda… Larnaka ilk maçında Rennes’e son dakika golüyle yenildi… İkinci maçında Dinamo Kiev’i son dakika golüyle yendi… Aman dikkat; son dakikada başımıza bir iş gelmesin…
Dev sahneden düştük, figüranlarla oynuyoruz
A Ulusal Takımımız bir dönemler Fransa ile oynardı… İngiltere, İtalya, Hollanda ile kapışırdı…
Yenerdi, yenilirdi, bozguna uğrardı… Fakat devamlı “Devler sahnesinde“ olurdu… Bilhassa son dönemlerde ülke puanlarını yiye yiye C grubuna kadar, şu demek oluyor ki Avrupa’nın üçüncü ligine kadar düştük… Artık devlerle kapışmak yerine Litvanya, Faroe Adaları benzer biçimde figüranlarla oynuyoruz…
İnsanın içinden ulusal maçı seyretmek bile gelmiyor… Bu hafta ulusal maç arası… Ülke ne kadar ilgili, meraktayım…
Ersin bahane futbol öykü
Beşiktaş ’ın İstanbulspor beraberliğinde kaleci Ersin’in hataları var, bu doğru… Fakat puan kaybının tek sebebi değil.
– Ersin ilk golde hatalı, kabul… Soralım; şutu atan Buyruk Kaan’a o denli rahat vurma imkanı veren müdafa nerede…
– Ali Yaşar’ın frikik golünde Ersin kımıldayamadı… Bu da kabul… Soralım; Ali Yaşar’ın vuruş kalitesinin asla mi kıymeti yok…
– Sormaya devam edelim: İstanbulspor, son 15 dakikada rakip ceza alanı çevresinde tam beş frikik kazanmıştır… Bu kadar tehlikeli sonuç yerlerde bu faulleri niye yaptınız?
– Bu kadar geriye niye çekildiniz…
– Bu kadar baskıyı niye yediniz…
– Bu kadar yavaş niye oynadınız…
– Niye asla savaşım etmediniz…
Tanrı’tan tek hakikatı maç sonrası Beşiktaş’ın hocası Adam Murray söylemiş oldu: “Bu futbolla dünyanın hiçbir yerinde kazanamazsınız”…
Ihmal etmeyin; İstanbulspor’un ikram golünü bile avantaja çeviremediniz… Hadi Ersin yedi, siz niye atamadınız… Attığınızın üzerine niye yatamadınız… Ersin bahane… Futbol öykü…
Nerede kaldı takımdaşlık!
Beşiktaş’ta kaleci Ersin ilk golü yedi, baktım savunmada minimum üç futbolcu el – kol hareketleri ile Ersin’e tepki gösteriyor, bir anlamda seyirciye yakınma ediyor… O süre İstanbulsporlu oyuncular kaide bilmezlikten gol yiyen Danimarkalı kaleci Jensen’i linç mi etsinler!..Nerede kaldı takımdaşlık ve dayanışma duygularınız… Nerede koruma kollama refleksiniz…
Galatasaray iyi futbol oynamasa da kazanıyor
– Galatasaray: Son dakika golleriyle kazanıyor, iyi oynamadan kazanıyor, şampiyonluk yolunda büyük avantaj sağlıyor…
– Konyaspor: Karşısındaki Galatasaray olunca ilkin gol yemezliği, sonrasında yenilmezliği gitti…
– Direkler: Konya’nın maç şarkısı; ah şu direklerin gözü kör olsun…
– Muslera (G.Saray): Yaşam sigortası.
– Endri Çekici (Konya): Sakatlanıp çıktı, füzeler öksüz kaldı…
– Sacha Boey (G.Saray): Zafer haftalarına devam…
– Calvo (Konya): Kendim ettim, kendim buldum …
– Sergio Oliveira (G.Saray): Şutların efendisi…
– Sehiç (Konyaspor): Bu şekilde kaptanlık mı olur…
– Torreira (G.Saray): Orta sahanın yeni hamalı…
– Bytyqi (Konya): Solda saklandı, bir kere Sacha Boey’in arkasına sarkamadı…
– Güvenli (G.Saray): Bu kadar kişisel hata fazla değil mi?
– Muhammed (Konya): Marke edilmedi, sanki dayak yedi…
– Mertens (G.Saray): Artık oynamaya başlasan…
2-0’dan dönüş iyi fakat…
– Kayseri: Uygar Atan hoca, 4-0’a karşın oldukça mutlu değil, garip…
– Hatayspor: Ne ekersen onu biçersin… Bu şekilde giderse düşersin…
– Beşiktaş: Ligin en hızlısıydı. Bu kadar durması şaşırtıcı…
– Adana Demirspor: Tanrı’ına gurban emmioğlu…
– İstanbulspor: Azca harcayan; oldukça harcayandan, oldukça daha iyi oynadı…
– Antalya: Birinci dakika feci hata, iki kırmızı ve intihar…
– Galatasaray: Son dakika golleri, son haftaları işaret ediyor…
– Trabzonspor: 2-0’dan geriye dönüş iyi de (!)…
– Gaziantep: Şarkı sözü benzer biçimde; içim yanar, içim kanar… İsyannn…
– Fenerbahçe: Kim meblağ seni…
– Alanya: Farioli ile hayırlı işler…
– Ankaragücü: Geç oldu, güç oldu, nihayet üç puan oldu…
İkinci bahar yaşıyor ömrüm
– Masuaku (Beşiktaş): Beklentilerin oldukça üstünde…
– Endri Çekici (Konya): Süper Lig’in en iyi vuran adamı…
– Kerem (G.Saray): Süper maçtan sonrasında sert bir fren yapmış oldu…
– Belhanda (Adana Demir): İkinci bahar yaşıyor ömrüm…
– Ali Yaşar (İstanbulspor): Frikiği ampul benzer biçimde ağlara astı…
– Rakitsky (Adana Demir): Son iki maç, iki ölümcül hata…
– Kudryashov (Antalya): Daha 1. dakika, büyük hata, ekip yenik…
– Ersin (Beşiktaş): Uzaydan gelen topu çıkaramadı…
– İrfan Can (F.Bahçe): Sol ayağına nazar boncuğu taktırsın…
– Trezeguet (Trabzon): Golleri hatırlamaya başladı…
– Crespo (F.Bahçe): Futbolcu değil, dokuz canlı canavar…
