Süper Lig’de 7. hafta heyecanı devam ederken geçen hafta Başakşehir karşısında ilk mağlubiyetini alan Beşiktaş ligin mütevazi ekibi İstanbulspor’la deplasmanda karşılaştı. 4 golün atılmış olduğu maçta kazanan çıkmazken taraflar sahadan birer puanla ayrıldı. Etkisiz bir görüntü çizen Beşiktaş tarafı ağır eleştirilerin hedefi oldu. Spor KralGazetesi yazarları da İstanbulspor – Beşiktaş mücadelesini yazdı.
ALİ ECE: NEREDE O PRES?
Beşiktaş, ilk yarıda Valerien Ismael geldiğinden beri en mühim özelliği olan tam saha presi yapamadı. İstanbulspor’un 3-4-2-1 formasyonu kadar, Beşiktaş kenar forvetlerinin etkisizliği, bilhassa de NKoudou’nun sayısız top kaybı rakip ceza alanına yeteri kadar yüklenememesine sebep oldu. Ligde bu sürem minimum şut attığı ilk yarıyı oynayan Beşiktaş 45 dakikada bir tek 6 kez rakip ceza alanı içinde topla buluşabildi. Bunlardan ikisinde ilk yarıda Beşiktaş’ın en iyisi olan Masuaku vardı. İlk golü getiren şut aslına bakarsak çift vuruştu, NKoudou’nun direkt kaleyi vurmaması gerekirdi, kaleci dokunmasa iptal olacaktı.
İlk kez zevk vermedi
Masuaku ise ikinci gol öncesinde oldukça bilgili bir halde mesuliyet alarak topu taşıdı. Buyruk Gültekin uzaktan oldukça iyi bir şut çıkarsa da artık Beşiktaş kalecisinin o denli uzaktan gol yememesi gerekirdi. İkinci yarıda da Beşiktaş vitesi yükseltemedi, sürem başından beri oyunu ilk kez futbol adına zevk vermedi. Gene ilk kez bu sürem Ghezzal’ı oldukça aradı. Üzerine bir de frikikten bir tane daha yedi: Artık Ersin’e mi, gereksiz ötesi faul meydana getiren Welinton’a mı ihale çıkar bilemem fakat Fenerbahçe derbisi öncesinde ulusal maç içinde Beşiktaş’ın kolektif açıdan toparlanması koşul.
CEM DİZDAR: DÜDÜK ÇALDI, ACI BİTTİ!…
İlk yarı tamamlandığında üç gol vardı fakat ‘’günümüz futbolu’’ diye anılan oyundan bizlere ne kalmıştı? Sabaha kadar çözümleme yapılsa da dönem, ilk golün magazininin önüne geçemez! Onca para verip alınan iki yabancı oyuncu kuralı bilmiyor ve gol oluyor! Gülünç… Beri taraftan sık sık tekrarlanır; ‘’Ülkede üç Türk (yerli) futbolcu yok’’. İlk gol magazin… İkinci gol, kaleye yaklaşamayan Buyruk Gültekin’in çaresizce vurmuş olduğu top! Ki, ülkede buna ‘’şahane gol’’ de deniyor… Bir tek üçüncüsü gol şeklinde gol. Taşıma, -ki paslaşarak geçmeyi yeğlerim – ayağa bırakma ve boş kaleye son vuruş. Peki takımların seviye, düzenleme, oyun anlayışı ya da ‘’felsefesi’’? Onlardan yaratı yok.
Oradan oraya savruldu
Haydi, İstanbulspor ligin yenisi ve dar bütçelisi. Ya Beşiktaş? Üstelik sahada ‘’günah keçisi’’ Necip Uysal da yok! Josef De Souza yokken ön alanda daha iyi görünen Beşiktaş onun varlığında ‘’averaj bir ekip’’a mı dönüştü acaba? Ya da bundan dolayı Salih ve ötekiler mi sıradanlaştı? İkinci devrenin ilk 15 dakikası ilkine rahmet okutur ritim ve ‘’zenginlikte’’! Futbolu çağrıştıran neredeyse tek şey ‘’futbol topu’nun oraya oraya savrulması. Sonunda 86. dakikada Özkan Öztürk’ün deyişiyle ‘’muhteşem bir gol’’ daha! Oyun, seviye yok fakat golün ‘’muhteşem’’sü var… Ve son düdük çaldı, oynanamayan oyunun verdiği acı bitti.
SERKAN AKCAN: YANLIŞ OKUMA YAPILIYOR!
Valerien İsmael, geçen hafta Başakşehir yenilgisini Necip’in pas hatası üstünden okumuş olduğu sürece doğru oyunu bulamayacak şeklinde görünüyor. Beşiktaş topa nitelikli haiz olamıyor, topsuz çıkmış olduğu tempolara top ayağındayken erişemiyor. Beşiktaş, dün İstanbulspor’a karşı o denli temposuzdu ki, iki gol atmasına karşın ağır çekimde oynuyormuş hissi uyandırdı. N’Koudou’nun çift vuruşta bulmuş olduğu golde, barajın arasından vurmuş olduğu topta oyunun kurallarını kim biliyor kim bilmiyor belli değil. Nkodou baraja vurdurmak istemiş olabilir. İstanbulspor kalecisinin, üstüne gelen topa müdahale etmesi ve ağlara giden topta İstanbulspor’lu futbolcuların gole itirazlarına bakılırsa kimse kuralı bilmiyor. Sürem öncesi kulüplere MHK’den uzmanlar gidip talimatlarla ilgili data veriyorlar, demek ki bundan sonrasında futbolcuların eğitmenleri daha dikkatli dinlemeleri gerekecek.
Bu alanda önder!
Kaleci Ersin Destanoğlu iki hafta aranın peşinden yine 11’deydi. Sözleşme uzatma mevzusunda görüşmeler tıkandığında yedek bırak, antak kalma olunca 11’e al mantığı yönetimi memnun eder bir ihtimal fakat sahada takımın ritmini bozar. Nitekim bozuyor. Beşiktaş’ın bu sürem ciddi bir kaleci sorunsalı var ve kalesine minimum şut gelen takımlardan biri olmasına karşın oransal açıdan yediği gol sayısında önder. Ersin dün rakibin attığı 2 isabetli şutu da yerken Beşiktaş’ın kaleci departmanı 15 şutun 10’unu ağlardan çıkararak bu alanda ligin lideri oldu.
Değişen olmadı!
Muleka iyi bir bitirici olabilir, ne var ki Beşiktaş’ın hücumdaki pas örgüsüne ve yerleşik düzenine oldukça katkı sunmuyor. İstanbulspor’a karşı Beşiktaş ilk yarının neredeyse tüm hücumlarını soldan Nkodou üstünden yaparken Muleka topun yörüngesinde yoktu. Nkodou çıkıp Redmond girdiğinde de değişen bir durum olmadı. Beşiktaş gene Muleka’nın ters kanadından gitti.
DENİZ ÇOBAN: GOLDEN ÖNCE OFSAYT VAR!
Maçın 6. dakikasında birçok problemin bir arada olduğu bir pozisyon yaşandı. Yargıcı Zorbay Ufak, Duhan’ın Weghorst’a tehlikeli harekette bulunduğunu işaret ederek bir dolaylı özgür vuruş sonucu verdi. Sadece bu faulün öncesinde Weghorst ofsayt pozisyonundaydı. Bu faulden ilkin bayrak kalkmalı ve İstanbulspor ofsaytla oyuna başlamalıydı. Bir öteki detay ise şuydu. Bir faul sonucu verildiyse, pozisyonda Duhan’ın rakibine teması vardı, yargıcı dolaylı değil direk özgür vuruş vermeliydi. Bu pozisyonda destek yargıcı de yargıcı de hatalıydı.
Hatalar zinciri üst üste geldi. Sadece dolaylı özgür vuruşu direk kaleye vuran N’Koudou ve kaleye girse gol verilmeyecek olan şutu kurtarmaya çalışan ve gole sebep olan kaleci Jensen; burada minimum yargıcı kadar hatalı hareket etmiş oldular. Süper Lig seviyesindeki iki oyuncu olarak kuralı bilmemeleri, hakemler kadar eleştirilecek bir durumdu.
