“Arda’nın benim, Hamza’nın da Arda’nın yerine oyuna girmesi garip bir rastlantı oldu. Fazlaca hoşuma gitti, gurur duydum. Kenarda heyecanlıydı, ne yapacağını şaşırdı”
90’ların sonunda Gaziantep’te yıldızı parlayan, oradan Beşiktaş sonrasında da Galatasaray ‘ın yolunu tutan Ayhan Akman’ın futbolcu olarak yaptıklarını uzun uzun anlatmaya gerek yok… Yaşamış olduğu 4 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası ve bir de Süper Kupa şampiyonluğunun yanında kariyerinde 525 maç, 59 gol, 47 asist var. Bugün 45 yaşlarında olan Akman, TRT ekranlarında futbol yorumculuğu yapıyor. Fakat son günlerde garip bir tesadüfle gündemde. Arda Turan 18 yaşlarında, Galatasaray A Ekibi’nda ilk kez forma giyerken çıkan oyuncu 28 yaşındaki Ayhan Akman’dı….
Aynı Arda Turan, bu kez 35 yaşlarında oyundan çıkarken yerini Ayhan Akman’ın 16 yaşındaki oğlu Hamza Akman’a bıraktı. Ikimiz de Ayhan Akman’a bu garip denk gelişi ve futbolcu babası olarak düşüncelerini sorduk.
17 YIL öncenin tekrarı yaşandı… Sizin 2005’te yerinizi bıraktığınız Arda Turan, Dinamo Kiev ile oynanan hazırlık maçında yerini oğlunuz Hamza Yiğit’e bıraktı? O an bir baba olarak neler hissettiniz?
İlginç bir rastlantı oldu. Ben de bunu sonradan öğrendim. TRT’de yorumcu olduğum için oradaki dostlar o anın videosunu attılar. Fazlaca güzel bir tevafuk… İlginç bir rastlantı. Fazlaca hoşuma gitti, gurur duydum. Aslına bakarsanız oyuna girerken oldukca heyecanlıydı. Elleri, kolları her tarafı ayrı oynuyordu. Ne yapacağını bilemedi. Maçtan sonrasında beraber iftara gittik. O güzel anı kutladık.
“Çocuklarımın futbol ilgisi benden fakat topla büyüdüler. Evin her odasına top atıyordum. Gönül vermek de mühim. 7 yaşından beri de Florya’da ter döküyorlar”
Hamza haricinde bir oğlunuz daha var, Efe… O da 2006 doğumlu ve G.Saray altyapısında. Gelecek yıllarda A Ekip’da iki Akman olur mu?
İkisi de aslına bakarsanız hem Galatasaray’da hem de ulusal takımlarda oynuyor. Efe U16 Ulusal Ekibi’nda. Hamza da U18’de. Bu işi oldukca seviyorlar ve gönül veriyorlar. 7 yaşından beri Florya’da ter döküyorlar. İkisi birden A Ekip’da oynayabilir doğal zamanı ulaşınca ben de büyük bir gururla izlerim.
HER baba, oğlunun futbolcu olmasını ister. Çalışmak kafi mi genler de mühim mi?
Siz kendi tecrübelerinizden yola çıkarak onlara nasıl bir rota çizdiniz? Evin her tarafına top atıyordum. Her odada top vardı. Toplarla beraber büyüdüler. Doğal ilgi alakaları benden kaynaklanıyor. Fakat yaradılış da mühim. Gönül vermek de. Minik yaştan beri çalışıyorlar, uğraşıyorlar. Şu an oldukça de iyi gidiyorlar. Onur verici benim için. Aynı şekilde kuzenleri de o şekilde.
ŞU an aslına bakarsanız büyük bir kulübün formasını giyiniyor fakat sizin onun için hayalleriniz, onun kendisini için hayalleri neler? Oğlunuzu nerede görmek istersiniz?
Gaziantep’ten sonrasında Türkiye’nin iki büyük kulübünde oynadım. Galatasaray’da ve Beşiktaş’ta kupalar kazandım fakat benim kariyerimde Avrupa tamamlanmamış kaldı, teklifler olmasına karşın. Oğullarım ilkin Galatasaray’ın A Ekibi’nda oynasınlar. Sonrasına sonrasında bakarız. Söylediğim şeklinde Avrupa olursa oldukca güzel fakat zamana bağlı. Hedefleri kısa vadeli tutmak, yere sağlam basmak gerek. Ilkin Galatasaray’da forma şansı bulsunlar. Hedef doğal ki, Avrupa’dır. Tanrı yollarını açık etsin.
İleride hocalıklarını yapmak, aynı ekip için savaşım etmek olabilir mi? Fazlaca güzel olur. İnşallah olur.
ALİ SENEYE DAHA İYİ OLACAK
Yeğeniniz Ali Akman da genç yaşlarında Eintracht Frankfurt’un yolunu tuttu. Hollanda’da Nijmegen forması giyiniyor. Onun gelişimini nasıl buluyorsunuz?
19 yaşlarında genç bir oyuncu. Frankfurt’un oyuncusu fakat Avrupa’da gelişimini sağlamaları için onu Nijmegen’e kiralık olarak gönderdiler. Avrupa’daki ilk senesinde süre alması oldukca önemliydi. Daha iyisini yapabilir miydi? Yapardı fakat söylediğim şeklinde ilk senesi itibariyle başarı göstermiş. Avrupa ortamını, oradaki profesyonelliği görmüş oldu. Seneye daha iyi olacağını düşünüyorum.
Ali’nin maçlarını seyredip, eleştiri yapar mısınız?
Doğal ki… Maçtan sonrasında derhal ararız birbirimizi, bir istişare yaparız. Hem çocuklarımla hem de Ali’yle. Gerek telefonla gerek facetime karşı karşıya analizlerimizi yapar, doğruları, eksikleri söylerim.
KALEYE DİKİNE GİDİP ÇALIM ATABİLİYOR
HAMZA ile kendinizi kıyaslarsanız neler söylersiniz. Sizin yeteneklerinizden neler almış. Eksikleri neler?
Ben ilk dönemimde ofansif orta sahaydım sonrasında defansif orta sahaya evrildim. Hamza da şu an ofansif orta saha olarak oynuyor. Kaleye dikine gidebilen, çalım atabilen ofansif bir oyuncu. Hamza şu an bir adım attı bir tek. Yarım saatlik bir oyun oynadı fakat bu süre öz itimat açısından önemlidir. Bilhassa gençler öz itimatı sezmek isterler. Bundan sonrasında forma şansı bulup bulmaması için mühim.
BİR BABA OLARAK DİYORUM Kİ YABANCI SINIRLANMALI
Genç oyuncu çıkarmak istiyorsak bu evlatların oynaması gerekir. Bir baba olarak düşününce de gençler için sınırlamanın koşul bulunduğunu görüyorum
Son dönemde Fenerbahçe ‘de Arda Güler’le genç futbolcular daha bir öne çıktı. Arda için yorumunuz nedir, gençler için nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
Arda’nın 16 yaşındaki çıkışı, yaş olarak ufak olması sebebiyle oldukca mühim. Arda’nın oynaması öteki oyuncular için de itici güç oluyor. Öteki takımları da zorluyor. Arda oynadıkça aslen ‘Genç oyunculara ehemmiyet verin’ mesajı vermiş oluyor. F.Bahçe’nin Arda, Beşiktaş’ın Emirhan, Rıdvan, Ersin ve Serdar Saatçı’ya talih tanıması öteki gençler için cesaret verici ve dediğimiz şeklinde öteki takımları zorlayıcı bir durum. Arda oldukca yetenekli. Onu da hem A Ulusal Ekip’da hem de Avrupa’da görebilme ihtimalimiz var.
Türk futbolunda en oldukca tartışılan mevzu yabancı sayısı…. Bir spor adamı ve futbolcu babası olarak bunu nasıl yorumlarsınız?
Totalde 14 yabancıdan bahsediyoruz. Bu sayı olarak oldukca fazla geliyor bana. Genç oyuncu çıkarmak istiyorsak bu evlatların oynaması gerekir. Bir baba olarak düşününce de gençler için sınırlamanın koşul bulunduğunu görüyorum. Futbolcu oynadıkça var olur ve gelişir. Oynamadan nasıl gelişecek? Totaldeki yabancı sayısı devasa yükseklikte.
Kaynak: Sabah