Bu sürem Hikmet Karaman yönetiminde kuvvetli ekibiyle flaş sonuçlara imza atan Kayserispor’da kuşkusuz yakalanan başarının en büyük mimarı başkan Berna Gözbaşı… Göreve ulaştıktan sonra kulübün yüklü oranda borcunu eriten, futbolcu maaşlarını günü gününde ödeyen ve altyapıya büyük yatırımlar icra eden Gözbaşı ile Kayserispor’un Antalya kampında buluştuk. Vaktinin büyük bölümünü kulübüne ayıran Berna Başkan oldukça hususi açıklamalarda bulunmuş oldu.
‘Düşme korkumuz yok’
“Sürem başlangıcında hedefimiz ilk 10 içinde olmaktı. Fakat içimden gizlice 8 hatta 5. sırayı istemiyordum desem yalan olur. Şansızlıklar ve sakatlıklar yaşadık. Mensah sezonu kapattı. Bir de ekip yeni, birbirlerine alışmaları ve o ruhun oluşması zaman alıyor. Öne geçip kaybettiğimiz puanlar oldu. Teknik ekibimiz bunlardan ders alıyordur. Fakat en azından şunu söyleyeyim düşme kelimesini kullanmıyoruz. Öyleki bir korkum yok!”
‘Hikmet hocadan memnunuz’
“Takımın durumundan memnunum. Hikmet hocam hep düşme hattındaki takımları kurtarmaya gitmişti. Hep problemli ve zor durumda olan takımlara gitmişti. Ben bu yıl istikrardan yanayım. Hikmet hocamın çalışmalarından memnunum. Ben oldukça heyecanlıyım, yaşarım, sevinirim, ağlarım. Öfkemi ve sevincimi takımla yaşarım. Hocam da öyleki oldukça çalışkan. Gece gündüz kafa yoruyor. Bu yüzden hep birlikte adrenalin içindeyiz. Ümit ederim hocamla sürem sonunda hedeflerimize ulaşırız.”
‘Thiam’ı satmayı düşünmüyoruz’
“Ikimiz de oynamayan fakat gidip başka kulüplerde oldukça iyi performans sergileyen oyuncular da var. Mame Thiam Fenerbahçe ’den geldi. Orada Thiam seviyesinde oldukça fazla oyuncu vardı. Şu an performansından memnunuz. Afrika Kupası’na gitmeseydi, gol krallığında daha önde olabilirdi. Thiam’ın durumunu soranlar oldu fakat satmayı düşünmediğimiz için görüşmedik. Anlamamak ayıp değil öğrenmemek ayıp. Bir ihtimal adam başkanlar bu kadar araştırmıyordur. Kulübü yönetmem için ne öğrenmem gerekiyorsa hepsini öğrenmeye çalışıyorum. Davalar var, dosyalar var, aktarma var, futbolcularla aynı dili konuşabilmek, oldukça şeyi öğrenebilmeniz gerekiyor. Öğrenirken de yönetiyorum.”
“Adam başkana kel ya da şişman diye kimse bir şey söylemesi imkansız”
“Ben oldukça yerde başkanım. STK’larda da başkanım. Benim Tanrı herhalde kaderime birçok mevzuda ilk olmamı yazdı. Kayseri şeklinde muhafazakâr bir şehirde sanayide kendi kendine var olabilmeyi gösterdim. Kayseri Endüstri Odası’nın ilk hanım meclis üyesiyim. Tarihe geçme şeylerim çoktur. Başkanlığı seviyor muyum? Başkanlığı seviyorum. Başkanlığın konforunu yaşama keyfim asla olmadı. Arkama yaslanıp asla maç izlemedim. İlk hanım başkansın, kimse alışkın değil. Tepki de görüyorsun. Fazlaca fazla cinsiyetçi saldırılara uğruyorum. Hiçbir adam başkan kel ya da şişman diye kimse bir şey söylemez. Benim kilom bile millete dert oluyor. Uğraşmıyorum, alışacaklar diyorum fakat tarihe bir halde geçtim ve bunu da iyi bir yerde sonlandırmak isterim. Tüm bayanlar benden bir şey bekliyor. Ben bunu başaramazsam Türkiye’deki hanımefendilerin yüzde 50’si bir şey kaybedecekmiş şeklinde olacak.”
Berna Gözbaşı Kayserispor’un Antalya kampında arkadaşımız Yakup Çınar’ın sorularını yanıtladı…
“Evlatları dolar olarak görmesinler”
“Doğan Alemdar hâlâ beni arıyor saçını kestirmiş güzel oldu mu diye soruyor… Bizim ilişkilerimiz bu şekilde. Doğan Alemdar şu an Fransa 1. Lig’de direkt oynamaya başladı. Emre Demir daha 18’i doldurmadığı için Barcelona’ya gidemedi. Kampta görünce git diyorum. Nurettin Korkmaz’ı Portekiz’e verdik. Niçin gönderdim. Futbolcu babaları çocuklarına büyük zarar veriyor. Çocuklarını ezmesinler, onlar yarış atı değiller. Futbolcu babalarıyla oldukça büyük savaşım ediyorum. Evlatları meta, dolar ve Euro olarak görüyorlar. Babaları uzak tutmaya çalışıyorum, dengeleri bozuyorlar”
“Alt yapıyı ben okutuyorum”
“Ben de anneyim ve annelerin çocuklarıyla ilgili kaygılarını oldukça iyi biliyorum. Bakın ben oldukça kızıyorum, bu evlatları okutmuyor aileler. O planı hâlâ hayata geçiremedik fakat alt yapımızın karşısında bir eğitim kurumu var. Altyapımıza dışarıdan getirdiğimiz oyuncuları bu hususi okula gönderiyoruz. Harcamalarını ben kendi şahsım adına karşılıyorum. Altyapıya gene benim şeklinde tutkulu birini getirdik. Altınordu’dan ayrılan şef scoutu getirdik.”
“Göztepe taraftarı şeklinde”
“Taraftarımız kafi desteği veriyor. Kapalı Kale yandaş grubumuz devamlı arkamızda. Kayseri’nin düzgüsel halkı başarı öyküsünü seviyor. Şehir kültürü olan futbol şehirlerini seviyorum. Düşme hattında bile olsalar oradalar. Altay, Göztepe ve Bursaspor şeklinde takımların taraftarlarını seviyorum. Göztepe maçına gidiyorsun, maça girmeden başlıyorlar bağırmaya gidene kadar destekliyorlar. İnşallah bizim “Kapalı Kale” yandaş grubumuz da bu hale gelir.”
‘Düşme kalkınca bırakmak istedim’
“Hakikaten oldukça canım acıdığı dönemler oluyor. Sportif başarı olmayınca her şey yok sayılıyor. Ta raftar senden başarı bekliyor. Senin neler verdiğini ya da nelerle savaşım ettiğini tam bilmiyor. Ya da biliyor. Orada başkansan başarıya ulaşmış olmak zorundasın gözüyle bakıyor. Ara sıra bırakmayı düşündüm. İlk başkan olduğumda söz verdim. Bu ekibi düşürmeyeceğim diye, düştük düşme kalktı o dönemde bırakabilirdim. Fakat gönlüm el vermedi.”
‘Ayakta kalana kadar’
“Finans kurumları bile benim kişisel kefaletim olmadan bir şey vermiyor. Öyleki bir his ki elimi çeksem domino taşı şeklinde dağılacak şeklinde bir durum var. Bütünleşmişiz, aşırı sahiplenmişim. Onlar da beni benimsemiş. Bu kulüp bensiz ayakta kalana kadar, kendi ekonomik bağımsızlığını kazanana kadar, sağlığım el verdiği kadar başkanlığı bırakmayı düşünmüyorum.”
Röportaj: Yakup Çınar – Fotoğraflar: Saycan Sayım