Lukas Podolski'den Türk futboluyla ilgili flaş tespit

Antalyaspor’un dünyaca meşhur yıldızı Lukas Podolski’nin ses getiren röportajında bu kez Almanya oyuncuya, hem Türk futbolu hem de 2 yıl formasını Galatasaray’la ilgili sorular sorduk. Genç oyunculara da tavsiyelerde bulunan Podolski, ısrarla altyapı vurgusu yapmış oldu ve FANATİK’e şunları söylemiş oldu: “Türkiye’yi hakkaten oldukça seviyorum. Burada çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu ortalama 85 milyonluk bir nüfus var. Futbol 1 numaralı spor. Burada transfere büyük paralarharcanıyor fakat niye gençlere yatırım yapılmıyor, bunu hakkaten anlamıyorum. Amaç, bir tek büyük paralara yabancı oyuncu almak olmamalı.”

‘Avrupa yatırım yapıyor’

“Avrupa’da her kulüp akademiye haiz ve yatırım yapıyor. Akademide Almanya ya da İngiltere şeklinde ülkeler örnek alınabilir ya da oralardan birileri bulunup, size destek olabilir. Bir ihtimal aynı kaliteye ulaşamayabilirsiniz fakat belli bir noktaya gelebilirsiniz. Türkiye büyük bir ülke ve oldukça iyi tesislere haiz. Galatasaray’da oynarken akademiye bakan dostum Tuğberk Tanrıvermiş’ti. Normalde birinci takımdaydı fakat sonrasında altyapıya geçti. Ne yazık ki orada bir üst seviyeye çıkma şansı yoktu. Ben de ona, ‘Almanya ya da başka bir ülkeye gitmelisin’ dedim. Türk hoca olarak şu an İtalya’nın Roma U15 takımında ve geçen sürem ligde kupayı kazanmıştır.”

Oldukça iyi oyuncular vardı’

“Galatasaray’dayken fırsat buldukça altyapı maçlarını izliyordum. Oldukça iyi takımlar ve oyuncular vardı. Her sürem alttan 1-2 oyuncu çıkabilir fakat burada bir standart oluşturmak lazım. Kimi zaman Türkiye’de takımların sahaya çıkan 11’lerine bakıyorum, bir tek 1-2 Türk oyuncu oluyor. Bu Türk futbolu için oldukça fena. Senede transfere 15-20 milyon Euro para harcıyorsanız, bir tek bir seferliğine akademiye averaj 10 milyon Euro’luk yatırım yapabilirsiniz. Ya da her sürem altyapıya ve futbolun öteki unsurlarına 1 milyon Euro ayırabilirsiniz. Bunu söylerken, yönetimde kimin olduğu ya da onların bu şekilde bir felsefeye haiz olmalarına gerek yok. Şu sebeple kulüpler bunu devamlı yapmalı. Bu sayede gençlere daha iyi sahalar, tesisler, malzemeler ve daha iyi hocalar sağlayabilirsiniz.”

‘Eğer bigün hoca olursam’

“İyi akademiniz olursa, mutlu gençler ve oldukça iyi oyuncular çıkarırsınız. Türkiye’de kulüp yönetimleri 2-3 yılda bir değişiyor. O vakit kulübe yatırım yapılmıyor, hepimiz A Ekip’a odaklanıyor. Eğer kulüp felsefenizde ‘altyapı’ yoksa bir şey diyemem. Ek olarak her sürem Şampiyonlar Ligi’nde üst seviyede oynuyorsanız, oldukça paranız ve atıyorum yılda 1 milyona yakın ürün satışınız var ise, buna ehemmiyet vermeyebilirsiniz. Eğer Türkiye’de ya da başka bir yerde bigün hoca olursam, yeni bir jenerasyon yaratmak, onları mutlu etmek ve her şeyi öğretmek isterim. Bu planımda önceliğim yönetimi ya da şehri mutlu etmek olmayacak.”

‘Genç oyuncular tembel’

“Türkiye’de birçok genç oyuncunun daha iyi bir konuma gelmek için potansiyeli var fakat genel anlamda tembeller. Yurt dışına gidip, kendilerini bir üst seviyeye çıkarmak için zorlamıyorlar. Türk futbolunu artık oldukça iyi biliyorum. İyi bir oyuncu görüyorum ve ona, ‘Niye yurt dışına gitmiyorsun, oldukça yeteneklisin’ diye söylüyorum. Gençlerin elinde şu an her türlü olanak var. Ben 15-17 yaşlarındayken Almanya’da Köln’ün alt yapısında forma giyiyordum. Sabah okula gidiyor ve öğlen 3’te eve dönüyordum.”

‘Akşam eve 9’da geliyordum’

“Eve ulaştıktan sonra hızlıca bir yiyecek yiyip ve peşinden üzerimi giyinip, idmana gitmek için yola çıkıyordum. Bu seyahat yürüyerek, trene binerek, kimi zaman de arkadaşlarımın beni araçla getirip götürmesiyle averaj toplamda 4-5 saat sürüyordu. Akşam ise eve 9’da geliyordum. Haftanın 4 gün bu şekilde idmana gidiyordum. Başarmak ve birinci takımda oynamak istiyorsan devamlı savaşman, çabalaman lazım. Yaşamın değişik bir alanında ya da futbolda devamlı kendine yatırım yapmalı ve buna tutkunu da eklemelisin.”

‘Ozan oldukça kuvvetli bir savunmacı’

“Ozan Kabak’ın genç yaşta Avrupa’ya bilhassa de Almanya’ya (Schalke 04 takımında) gitmesi onun adına oldukça iyi bir şey. Oldukça kuvvetli bir müdafa oyuncusu. Ozan’ın yanı sıra Merih Demiral ve Çağlar Söyüncü de onun şeklinde geleceği parlak futbolcular. Burada mühim olan potansiyellerini doğru şekilde kullanabilmeleri.”

Poldi, “Galatasaray forması giyerken sahada aslanlar şeklinde savaştım. Şimdi de Antalya’da bir akrep (Antalyaspor’un lakabı) şeklinde savaşım ediyorum” diye konuştu.

‘Bu benim düşüncem’

“Türkiye’de normal olarak büyük takımların hedefi, şampiyonluktur. Sadece bir tek şampiyonluğa odaklanmak ve bunun en mühim şey olduğuna inanmamak gerek. Bir futbol kulübü, şampiyonluğun yanı sıra bir tarih, bir akademi yaratmalı. Türkiye’deki birçok kulüp bunu yapmıyor. Sadece bu ülkede yetenekli oyuncuların sayısı oldukça fazla. Bir ihtimal haksız olduğumu düşünenler olabilir fakat emin olun umurumda bile değil. Bu benim düşüncem, Lukas Podolski’nin düşüncesi!”

Poldi, “Süper Lig’de yönetimler 2-3 yılda bir değişiyor ve hepimiz A Ekip’a odaklanıyor. Büyüklerin normal olarak hedefi şampiyonluk fakat bunun en mühim şey olduğuna inanmamak gerek. Bir kulüp ek olarak bir tarih, bir akademi yaratmalı“ ifadelerini kullandı.

Podolski, eski ekibi Galatasaray’dan Fatih Terim, Fernando Muslera ve Radamel Falcao hakkında da görüşlerini söylemiş oldu.

‘TERİM GERÇEK ASLAN, MUSLERA EFSANE!’

FATİH TERİM: “Türk futbolu için oldukça mühim bir isim. Kendisi tam bir motivasyon ustası ve işini oldukça iyi yapıyor. Aslına bakarsanız Fatih Terim geldi ve Galatasaray tekrardan şampiyonluklar kazanmaya başladı. Onu normal olarak oldukça beğeniyorum, mükemmel bir karaktere ve mükemmel bir kalbe haiz. O, Galatasaray için gerçek bir Aslan.”

MUSLERA: “Fernando Muslera bir tek Galatasaray için değil Türk futbolu için oldukça mühim bir oyuncu. Uzun senelerdir Türkiye’de forma giyiyor ve Galatasaray için; tüm kariyerini Roma’da noktalayan Francesco Totti şeklinde bir sembol. Muslera, şimdiden Galatasaray’ın efsanelerinden biri diyebilirim.

FALCAO: “Falcao oldukça büyük bir forvet ve büyük bir oyuncu. Galatasaray’a ulaşmadan önce bazı sakatlık sorunları yaşadı. Ümit ederim salgından sonrasında daha önceki kulüplerinde oynadığı şeklinde oynar ve takıma mühim katkılar verir.”

Podolski ile KISA KISA…

Aile: Hayatımdaki en mühim şey.

Futbol: Yandaş gücüyle tutkum ve motivasyonum.

Almanya: 2014 Dünya Kupası şampiyonluğu.

Şu an en iyi futbolcu: Şu an en iyi yok!

Gelmiş geçmiş en iyi futbolcu: Brezilyalı Ronaldo.

Kariyerindeki en iyi an: Dünya Kupası’nı tuttuğum an.

Kariyerindeki en fena an: Asla yok.

En iyi ekip arkadaşın: Oldukça var, sayamam.

En sevdiğin içecek: Çay

En sevdiğin yiyecek: Döner.

Çayını elinden düşürmeyen yıldız futbolcu, “Kariyerimde birçok değişik ülkede forma giydim ve Avrupa maçlarına çıktım. Oynadığım ülkelerde hep güzel arkadaşlıklar ve hayatımın içinde de kullandığım mühim tecrübeler edindim” dedi.

Davet Davran

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz