Ulusal sporcu Asu’ya doktorları 2 yaşlarındayken solunum sistemini tıkayan ve nefes almayı zorlaştıran astım hastalığı teşhisini koydu. Akciğer kapasitesinin yüzde 60 çıkmasından dolayı doktoru tarafınca yüzmeye yönlendirilen Asu, 4 yaşlarında bu spora başladı.

Yüzmeye başlamasının peşinden bazı antrenörler tarafınca yetenekli görülen Asu, bu sporda kendini geliştirmek için devamlı antrenman hayata geçirmeye başladı. 10 yaşlarında ulusal takıma seçilen, yurt içi ve haricinde katılmış olduğu yüzme, biathle ve triathle turnuvalarında çeşitli dereceler elde eden Asu, son olarak Almanya’nın Weiden şehrinde düzenlenen Internasyonal Çağdaş Pentatlon Birliği (UIPM) Biathle Triathle Dünya Şampiyonası’nın 13 yaş altı hanımefendiler kategorisinde triathle bireysel ve karışıkta gümüş madalya kazanmıştır.

12 yaşındaki ulusal sporcu, 22-26 Eylül tarihlerinde İspanya’da düzenlenecek Biathle Triathle Avrupa Şampiyonası’nda gene kürsüde yer almayı hedefliyor.

“Ümitsizliğe kapıldığım zamanlar oldu”

Asu, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, çağdaş pentatlon sporunun alt branşlarından kabul edilen triathlede başarıya ulaşmış olmak için gece gündüz çalıştığını söylemiş oldu

Triathle branşında kendi yaş kategorisinde en önce atış yapıldığını hemen sonra yüzüldüğünü ve peşinden koşulduğunu belirten Asu, spor yaparken kendisini mutlu hissettiğini açıkladı.

Spora ilk yüzmeyle başladığını dile getiren Asu, şöyleki konuştu:

“Spora başladığım ilk antrenörüm, ’fizyolojik olarak dezavantajlısın, boyun kısa, zorlama yüzme sporunu yapamazsın’ dedi. Sadece benim şöyleki bir huyum var, Bana ’yapamazsın’ dediklerinde iyice inatlaşıyorum ve hayata geçirmeye zorluyorum. İşte netice ortada dünya ikincisiyim. O yüzden ’yapamazsın, yüzemesin’ diyenlere takılmamamız lazım. Zira benim ümitsizliğe kapıldığım zamanlar oldu, doğal insan üzülüyor da. Sırf ’bana yapamazsın’ diyenler için oldukca antrenman yaptım ve başarıya ulaşmış olmaya çalıştım.”

“Kronik rahatsızlığı olanlar için ümit olmak isterim”

Asu, ilerleyen süreçlerde de başarısını sürdürmek için çaba edeceğini vurgulayarak, şöyleki devam etti:

“Avrupa Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak isterim. Turnuvadan güzel şeyler temenni ediyorum. Benim benzer biçimde astım hastalığı yada başka kronik rahatsızlığı olanlara spor yapmalarını öneriyorum. İlk başta zorlanabilirler, bazı sporlar zor. Vakit ve planlama da mühim. Ruhsal olarak oldukca yıpratıcı. Kronik rahatsızlığı olanlar için ümit olmak isterim. Zira bebekken astım hastalığı sebebiyle hastaneye yattım ve oldukca zor süreçler yaşadım. Annem o dönemlerde benim için ’yaşasın yeter’ diyormuş. O yüzden bu şekilde umutsuzluğa kapılanlara tavsiyem spor yapsınlar. Bence bir halde spor yapmalılar. Hayata tutunmak için bir amaç oluyor. Beni bu şekilde rol model alırlarsa oldukca mutlu olurum.”

Asu’nun babası Ercan Namazcı: “Kızımın akciğer kapasitesi yüzde 90’a çıktı”

Asu’nun babası Ercan Namazcı da çocuğunun minik yaşlarda geçirdiği hastalık dolayısıyla spor yapmış olduğu ilk zamanlar korktuklarını söylemiş oldu.

Korktukları benzer biçimde olmadığını, sporun hastalığın geçmesine yarar sağladığını ifade eden Namazcı, “Ciğer gelişimi her geçen gün arttı. 10 yaşından sonrasında tekrar bu şekilde sorun yaşamadık. Kızımın akciğer kapasitesi yüzde 90’lara kadar çıktı. Ölçüm yaptırdığımızda doktorları da inanamadı. Su altında 50 metrelerde yüzebiliyor. Ne astım ne başka hastalıktan korkmuyoruz. Birçok kış ayını hasta olmadan geçirdik. Astımdan yaratı kalmadı.” diye konuştu.

Baba Namazcı, Asu’ya sonuna kadar destek vereceklerini ve başarıya ulaşmış olması için de ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz