Ahmet Ağaoğlu: Trabzonspor'a hayatımı adadım

Ahmet Ağaoğlu… Trabzonspor’un başlangıcında dolu dolu 2 yılı geride bıraktı, bu süreçte ekibi hem ekonomik hem de sportif olarak ayağa kaldırdı. Peki bunu nasıl yapmış oldu? Korona virüs sebebiyle evimizde olduğumuz şu günlerde Başkan’ı telefonla aradık, dirilişin şifrelerini aldık. İşte Bordo-Mavili kulübün patronunun sözleri…

Trabzonspor Başkanı olarak geçirdiğiniz 2 yılı biz yazdık fakat mühim olan sizin anlatmanız. Nasıl geçti bu 2 yıl?

Geldiğimizde gelirler bugünkünün yarısı, giderler iki katıydı. 20 santimlik bir tuğlanın üzerine bir tane daha koy 40 santim yapar benzer biçimde olmuyor futbolda işler. Yalnız kadro mühendisliği yetmiyor. Iktisat, halkla ilişkiler ve hatta psikoloji de mühim. Hele ki Trabzon’da. Zor bir toplumuz bu sebeple. Zor beğeniriz, kolay kabullenmeyiz. Ben de öyleyim. Seçildiğimizde biz sabır isterken, sokaktaki 100 kişinin 99’u şampiyonluk diyordu.

“Denizli maçına üzüldüm, Prag’da oldukca heyecanlandım”

Bu zamanda sizi en oldukca üzen ve mutlu eden anlamış olur hangisiydi?

Saha sonucu olarak evimizde bu sürem kaybettiğimiz Denizlispor maçı beni oldukca üzdü. En heyecanlandığım maç ise sahamızdaki Sparta Prag karşılaşması. Son 10 dakika bir gol yesek eleniyoruz. O vakit 9.5 milyon Euro da uçup gidecek. Avrupa’da devam edemeyeceğiz. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş karşılaşmalarını oldukca rahat seyrettim. Prag benzer biçimde sonucu ağır karşılık ödetecek maçlar değildi. İdari olarak da Türkiye’nin en uyumlu ve verimli çalışan yönetim kuruluna haiz olmamız beni en mutlu eden nokta. Hiçbir başarı Başkan ile hoca ile 2-3 futbolcuyla olmaz. Kulüpteki aşçısından çimcisine, masöründen altyapıdaki U19 oyuncusuna -ki ben onlara hususi kuvvetler diyorum. Devamlı göreve hazırlar. Kısaca dışardaki taraftarına kadar hepsi bir araya geldi. Dişlinin biri çıksa saat dağılır. O vakit da iki kez hakikatı gösterir.

“Futbolcularla hep konuşuyorum”

Korona virüs sebebiyle günler nasıl geçiyor? Vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alışık olmadığımız bir süreç. 20 senedir ilk kez 3 seferdir Cumartesi Pazar evde geçirdim. Golf federasyonu başkanıyım hem de 20 senedir. Maç olmadığı zamanlar ve elbet Trabzonspor Başkanı olmadığım dönemlerde hafta sonları oldukca yoğun golf müsabakaları vardı. Şimdi günlerimi sporla değerlendiriyorum evde. Mümkün olmasıyla birlikte futbolcularla konuşuyorum. Bilhassa yabancılarla. Bu sebeple onların için daha zor. Evlerinden uzaklar ve bazıları yalnız. Biz devamlı gereksinimlerini karşılıyoruz elbet.

“1 aydır asla gelir yok”

Bu işin bir de kulüpler için ekonomik boyutu var? Nasıl kulübü döndürüyorsunuz?

Son 1 aydır asla gelir yok. Tamamen salgının bitmesiyle ilgili. Göz ardı etmememiz ihtiyaç duyulan bir gerçek var; futbolda para, oynanan maç üstünden kazanılıyor. Maçlar oynanmadığı vakit ürün satışı, izleyici kazancı, naklen gösterim ve federasyon katkı oranı ile hatta sponsor gelirlerinden yoksun kalıyorsunuz. Bu sebeple ortada ürün yok. Belirsiz bir süreç var ve kimse net bir şey naturel olarak söyleyemiyor. Beklentimiz Mayıs ayının ortasından itibaren işlerin birazcık normale dönmesi. Çözüm biziz. Ne kadar evde kalırsak, o denli erken biter.

“Play-off aslına bakarsanız saçma”

Ligin devamı mevzusundaki senaryolara ne diyorsunuz? Sizce de en doğrusu kalan bölümün oynanması mı?

Eğer biz Haziran ayında başlayabilirsek, 2-3 aylık bir kaybımız olacak ekonomik anlamda bilhassa. Benim görüşüm Türkiye bu işten çıkacak. Öteki Avrupa ülkeleri ve ABD’yi saymıyorum. Balonları patladı. Hepsinden erken ve azca hasarla kurtulacağız. Benim tahminim bu. Ve Haziran ayının ilk haftasında ligler oynanır. Play-Off benzer biçimde bir şey aslına bakarsanız saçma. Kim ortaya attı bilmiyorum. Minimum 6 maç demek o iş. Ki aslına bakarsanız şu an 8 maç kalmış. Lütfen gevşemeyelim. İstanbul’da son 1-2 gündür gevşeme var. Devlet sonucu verecek olan. Yetkilileri dinleyelim.

“O yük o şekilde kalkmazdı”

Bu 2 yılda ne kadar zamanınızı ekip için harcadınız. Bu değişimi yaratmak için yaptığınız en mühim şey neydi?

Yeri geldi 21 saatimi harcadım, 3 saat uyku uyudum. Haftanın 4 günü ne olursa olsun takımlayım. Onların yanındaydık. Ben 2 yılımın kısaca 24 ayımın 23 ayını Trabzonspor’a adadım. O süreç sadece o şekilde toparlanırdı. Yönetim şeklimizi kimi zaman eleştirdiler fakat. Uzaktan kumanda ile 1-2 profesyoneli takımla bırakarak olmazdı o iş, çözemezdik. O yük o şekilde kalkmazdı. Bizzat içinden yaşamak gerekiyordu. Uzaktan verilen raporlarla mümkün değil.

Peki hedeflerinize ne kadar ulaştınız? Kendinizi ne kadar başarı göstermiş görüyorsunuz?

Yüzde 70-75 ulaştık hedeflerimize. Yüzde 50’inin üstü iyidir evet fakat benim için kafi mi? Değil. Fazlaca daha iyi olmalıydık. Değişik faktörler var. Yalnız saha neticeleri olarak bakmamak lazım. Başarıya ulaşmış kulüp olacaksanız, ekonomik, sportif, yönetimsel, ticari, popülarite, cemiyet sempatisi… Bunlarını hepsini belirli seviyede başarmanız gerekir.

BAŞKAN 2 YILDA NELER YAPMIŞTI?

 FANATİK, 8 Nisan 2018’de başkanlık görevine seçilen Ahmet Ağaoğlu’nun geçirdiği 2 senenin röntgenini bu şekilde çekmişti. İşte o değerlendirmeden öne çıkan ayrıntılar…

 Başkan Ahmet Ağaoğlu, ilk olarak 35 milyon Euro’luk kadro maliyetini yarıya indirdi. Castillo, Bero ve Okay’ı satarak 10 milyon Euro gelir elde etti. 

 Takımın başına Ünal Karaman’ı getiren Başkan, Hubocan, Ndoye, Durica benzer biçimde yüksek maliyetli adların yerine Nwakaeme, Ekuban, Hosseini’yi aldı.

 Geçen sürem 5-0 kaybedilen Malatya maçı dönüm noktası oldu. Ünal Karaman’ın arkasında duran Başkan, kaptanlar Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz’ı takımdan uzaklaştırdı.

 Onur gittikten sonrasında eldivenlerin Uğurcan’a verilmesini istedi. O Uğurcan ilk çıkmış olduğu Fenerbahçe derbisinde yıldızlaştı. Şimdi Liverpool ardında.

 Bu yaz döneminde Rdollega, Olcay, Ibanez, Amiri benzer biçimde yüklerden kurtuldu. Yusuf Yazıcı’yı 17.5 milyon Euro’ya sattı. Sörloth’u takıma kazandırdı.

 Ünal Karaman sonrası 40 yaşındaki Hüseyin Çimşir’e güvendi, ekibi emanet etti. Dönem içinde 5 mühim geçirme yapmış oldu ve o ekip liderliğe çıktı. 

 Kısacası Ağaoğlu vardığında 5. sırada olan ekip artık ligin lideri. Üstelik kadro maliyeti 35 milyon Euro değil, artık 17 milyon Euro seviyelerinde.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz