Beşiktaş’a çifte kupa zaferi yaşatan teknik ekipte teknik direktör Sergen Yalçın’ın sağ kolu olan destek alıştırmacı Murat Şahin, evinin kapılarını SABAH SPOR’a açtı. Röportajın dün gösterilen ilk bölümünde sürem süresince yaşadıklarını özetleyen Şahin, oyuncularla ilgili de çarpıcı tespitler yapmış oldu.
TÜRKİYE’YE GELMİŞ EN İYİ OYUNCU ATİBA
– Atiba, 38 yaşlarında olmasına karşın müthiş oynuyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Analizlerde takımın Josef ile beraber en fazlaca koşan oyuncusu oluyor. Oldukca hususi bir oyuncu. Bence Türkiye’ye gelmiş, kendi mevkiinin en iyi oyuncusu. Aile yaşantısı da fazlaca muntazam. Kimi zaman biz idmanları akşam düşünüyoruz, o sabah istiyor. ‘Aileme gideyim’ diyor. Ben de takılıyorum ona, ‘Hanımından izin al da idmana gel’ diye. Teknik ekibe de alınabilir, her türlü bilgisinden yararlanılabilir.
DEVLER LİGİ İÇİN YAPILANMA GEREK
– Şampiyonlar Ligi, teknik ekip olarak ilk deneyiminiz olacak, neler düşünüyorsunuz?
Birazcık gerçekleri görmek lazım. Şampiyonlar Ligi’nde oynayan kulüplerle aramızdaki makas hem maddi anlamda hem oyuncu kalitesi olarak açılmış durumda. Buralarda başarı uzun vadeli planlarla, yapılanmalarla olur. Ülke olarak sabırsız olduğumuz için bu planlar gerçekleşmiyor.
– Sezonu iki kupayla tamamladınız. Şimdi sıradaki hedefiniz nedir?
Futbolcuyken oynadığınız kulüpte dönerek alıştırmacı olarak başarı kazanmak ayrı bir zevk. Futbolda hedef bitmez. Süper Kupa’yı da kazanmak istiyoruz. Başarılara süreklilik kazandırmak istiyoruz. Oldukca çalışacağız, tüm kupalara adayız. Dün dündür, bitmiştir. Artık bugünün hedefine bakacağız.
– Bu sürem birçok oyuncunun performansı öne çıktı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Larin sürem başı gitsin kalsın, yedekten kullanırız vs. diye konuşulan oyuncuydu fakat sonrasında işler değişti. Larin’in bizlere performans vermesi sol açıkta oldu. Santrforda aynı etkiyi veremiyor, yüzü dönük daha iyi oynuyor. Bu yıl tüm oyunculardan katkı aldık ve bu da bizi başarıya götürdü. Oynamayan oyuncudan esas katkıyı alırsanız şampiyonlukta büyük aday olmuş olursunuz. Oynayan oyuncunun aslına bakarsanız performansı bellidir, onların formsuzluğunda yerine oynattığınız oyuncu aynı katkıyı sağlamazsa tökezlersiniz.
HAKARET OLMADIĞI SÜRECE İTİRAZ SIKINTI OLMAZ
– Ekip içinde sürem başındaki beklentiyle, sürem sonu geldiği nokta değerlendirilirse, sizi en fazlaca şaşırtan oyuncu kim oldu?
Açıkçası oyuncularımızı fazlaca fazla ayırt etmek istemiyorum fakat ‘sürem başı düşündüğünüzle sürem sonu size performans verenlerden’ derseniz, kesinlikle Larin derim. Sürem başı ne bizlerin ne başkasının beklemediği bir performans verdi.
– Hakemlere itirazlarınız ara sıra fazlaca eleştirildi. Ne diyorsunuz?
Bu itirazların dozajını artırmadıktan sonrasında yanlış değil. Sövgü etmiyoruz, hakaret etmiyoruz. ‘Niye faul verdiniz? Bu sarı kart değil mi?’ diyoruz. Hocanın el açmasında bir şey yok ki, o an verdiği vücut tepkisi… Hakaret yada sövgü olmadığı sürece itiraz etmenin ciddi bir sorun bulunduğunu düşünmüyoruz.
ŞAMPİYONLUĞUN YORGUNLUĞUNU ATAMADIM
– Bu sürem ailenize yeterince zaman ayırabildiniz mi?
Ne yazık ki ayıramadım. Antrenörlüğün sorumluluğu fazla olduğundan mesainiz de fazlaca oluyor. 3 günde bir maç, sürekli kamp oluyor. Şampiyonluğun üstünden günler geçti, hâlâ yorgunluğumu atmış değilim.
– Avrupa’ya futbolcu gönderiyoruz fakat teknik adam gönderemiyoruz. Buna ne diyorsunuz?
Avrupa’daki kulüpler uzun vadeli başarı kazandırabilecek alıştırmacı almaya çalışıyorlar. Türkiye’den alıştırmacı almak istiyor fakat bakıyor CV’ye, ekibi yalnız 6-7 ay çalıştırmış. Bizde vazife süreleri o denli uzun değil ki, kulüpler başarısızlıkta derhal hocaları gönderiyorlar. Onlar da sorun hocada zannedip almıyorlar.
