İbrahim Özdemir, Mecidiyeköy’de bulunan ofisinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunmuş oldu. Özdemir, “Bugün başkan adaylığımızı resmen açıklıyoruz. Çıktığımız yolda muvaffak olacağımıza inanıyorum. Uzun seneler siyasetin içinde yaşadık. 3 dönem İstanbul’dan milletvekili oldum, devlet ve ulaştırma bakanlıkları yaptım. İşi o tarafını uzun seneler deneyim etme imkanım oldu” dedi.
“ÇÖZÜM ÜRETEBİLECEK BİR KADRO İLE GELİYORUZ”
“Fazlaca sevdiğimiz, çocukluğumuzdan beri sevdiğimiz Galatasaray’a hizmetimiz dokunabilir mi diye yola çıkıyoruz” diye sözlerini sürdüren İbrahim Özdemir, şunları kaydetti:
“Sanılmasın ki bu kısa bir çalışmanın sonucu. Aşağı yukarı 3-4 senedir bu hazırlığı yapıyoruz. Galatasaray’ın sorunlarını, çıkmazlarınızı ara sıra masaya yatırarak bunların çözüm yollarını, nasıl başarı göstermiş olabileceğimizi titizlikle önümüze koyarak, plan ve projelerimizi hazırlayıp adaylığımızı gündeme getirdik. Önümüzü görmeliyiz ki Galatasaray’a yararlı olabilelim. İyi bir emek harcama ekibi oluşturduk. Gelir gelmez inşallah genel kurul bu görevi bizlere verirse vakalara el koyabilecek ve çözüm üretebilecek bir kadro ile geliyoruz. Galatasaray bildiğiniz şeklinde kurumsal bir kulüp. 540 senelik bir geçmişi var. İmparatorlukları ve devirleri içine almış.”
“GALATASARAY’IN KISIR DÖNGÜLERLE GEÇİRECEK VAKTİ OLMAMALI”
Kulüpte sulh sağlamak istediklerini vurgulayan İbrahim Özdemir, şu şekilde konuştu:
“Bildiğiniz şeklinde birçok mevzuda, bilhassa son 5 seneyi göz önüne alırsak, büyük sıkıntıları oldu. Üzüldüğümüz, olmaması ihtiyaç duyulan, camiaya yakışmayacak, bizi yoran sıkıntılar. Biz bu barışı Galatasaray’da tekrardan oluşturmanın gayreti içinde olacağız. Bu, Galatasaray’a yakışan bir tablo değil. Galatasaray’ın kısır döngülerle geçirecek vakti olmamalı. Galatasaray, Türkiye’nin en büyük markası. Popüler oluşu dolayısıyla futbol önde olmakla birlikte, bir spor kulübü her şeyden ilkin. Galatasaray’ın geçmiş yıllarda kurucu olduğu birçok branş son zamanlarda büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu tarz şeyleri biliyoruz. Bunların içinde basketbol, voleybol, kürek, yüzme, atletizm var. Bu kurumları rehabilite etmek durumunda Galatasaray. Amatör şubelerden vazgeçmeyiz. Ayrıca doğal ki bizim de en büyük hasletimiz futbol şubemiz. Yurt haricinde dünyanın her tarında en fazla taraftarı olan kulübüz. Türkiye’nin en oldukca taraftarı olan kulübüz. Bu büyüklüğe yakışır tavrı almak, camiadaki kırgınlıkları kenara bırakmak zorundayız. Yönetimimizin ve kurullarımızın tamamı hakikaten Galatasaray’ın sorunlarını çözüm olabilecek kapasitede. Galatasaray’ın layık olduğu yeri almasını sağlayacağız. Hedefimiz budur.”
“EKİBİM ÇOK TİTİZ”
Öztürk, seçim sıralaması mevzusunda ise “Sıralama konusunu zamana bırakayım. Ekibim oldukca titiz. Bu seçimin şartları, pandemi dolayısıyla mümkün görünmüyordu. Son bir emek harcama yaparak, sıkıntıları yok etme açısından bu şekilde bir zamanı hedeflemiştim. Sebep bir tek budur. Gördük ki bunu meydana getiren dostlar da birazcık telaşlı hareket ettiler. Bazı dostlar epey zamandır çalışıyorlar. Biz bu hedefi başından bu şekilde koymuştuk. Türkiye’nin şartları düzgüsel olsaydı, pandemi olmasaydı, düzgüsel koşullarda seçime gidilseydi ikimiz de vaktinde listelerimizi verip, seçime girecektik” dedi.
“FATİH TERİM’İN SEÇİM MALZEMESİ YAPILMASINA KARŞIYIM”
Teknik direktör Fatih Terim ile ilgili tartışmalara da değinen İbrahim Özdemir, “Mevcut adaylar içinde Fatih Terim’i benden eski tanıyan yoktur. Ağabey-kardeş ilişkimiz olmuştur. Geçen süre içinde Fatih hocanın da yorgunlukları, kırılmışları olmuştur. Fatih Terim’in seçim malzemesi yapılmasına karşıyım. Fatih Terim’in üstünden oy devşirmek şeklinde bir düşünceyle hareket edilmesi hocaya da zarar veriyor. Hocanın da bundan memnun bulunduğunu zannetmiyorum. Arkadaşların tercihidir. Bu, biz Fatih hocadan uzağız demek değildir. Bizim öncelikli görevimiz; hocayı stres, sorun, daha çok yormadan ona destek olmamız lazım diye düşünüyoruz. Seçim kazanılırsa hoca ile oturup konuşacağız. Dolayısıyla kesinlikle geçmiş yıllardan bugüne dek gelen büyük tecrübesinden istifade edeceğiz. Benim kendi düşüncem; Fatih hocanın bu süreçten uzak tutularak, onun üstünden oy devşirilmesinin yanlış olduğu. Onun tavsiyesi doğrultusunda bütçe çerçevesinde yakışan transferleri yapacağız. Mali şartlar dolayısıyla artık bolca 0’lı dolarlı eurolu aktarma periyodu geçmiştir. Ayağımızı yorganımıza gore uzatacağız. Her insanın hocanın üstünden elini çekmesi lazım” ifadelerini kullandı.
PROJELERİNİ ANLATTI
Projelerini de özetleyen İbrahim Özdemir, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Projeler bizim haberden olduğumuz mevzular. Bizim önceliğimiz Galatasaray Adası olacak. O halini gördükçe yüreğim sızlıyor. Orayı Galatasaray’a haslet haline getirip, bir kısmından istifade edebilecekleri bir yapıt ortaya çıkartmak istiyoruz. Başaracağımız inanıyoruz. Kemerburgaz projesi var. Florya’yı taşıyıp, orayı gelir deposu yaratmak da ana fikirlerimizden bir tanesi.
2 senedir mali kurulumuzu çeşitli sebeplerle yapamadık. Yeteri kadar hakim değiliz. Seçilirsek, elbet ilk işimiz bu mevzulara bakmak. Bu mevzuları Galatasaray lehine çözümünü sağlamak zorundayız. O mevzulara şimdi vakıf değiliz. Bu konuların tamamı, saydam şekilde camiaya anlatılacak. Tüm görüşler camiayla paylaşılacak. Kararlar verilecekse topluluğun bilgisi dahilinde olacak.
Galatasaray koltuğuna seçilerek oturmuş hiçbir başkan hakkında fena bir şey söylemem. Hizmet etmiş tüm başkanlara teşekkür ediyorum. Mustafa Cengiz başkan periyodu talihsiz bir dönem oldu. Uzun süre camiadan kopuk bir halde yaşamak mecburiyetinde bırakıldı. Hem biz onlardan yoksun kaldık. Biz topluluk olarak, iyi bir şey yaptığında hayattayken teşekkür etmek lazım. Bizim toplumsal hafızamızda öldükten sonrasında gelen bir şey. Bu dönem içinde Mustafa Cengiz’in hizmetleri olmuştur. Mühim bir hastalık geçirdi. Bu tür polemiklere keşke girmeseydi. Benim bildiğim, bilhassa hocayı getireceğim diye kendi açıkladı. Seçime gidilirken Dursun Özbek takımın başına geçirdi. İradesinin Terim’den yana bulunduğunu biliyoruz. Uzun süre uyum içinde süre geçirdiler. Sonuna doğru ne olduysa, bir sorun oldu her ikisi içinde. Bunu, Galatasaray’ın örf, tane ve gelenekleri gore kamuoyu önünde değil, kendi aralarında konuşmaları daha şık olurdu. Bu, bizi topluluk olarak birazcık yaralamıştır.”
Olgucan KALKAN/İSTANBUL, (DHA)
