Fenerbahçe’nin başarı göstermiş futbolcusu Dimitris Pelkas, Fenerbahçe Televizyonu’nda gösterilen “Günün Röportajı” programına konuk oldu ve soruları yanıtladı.
İşte Yunan futbolcunun açıklamaları şu şekilde:
“Bu yıl ilk kez bu şekilde bir kamp programı yaptık. Maçtan iki gün ilkin buraya geldik. Daha iyi hazırlanıyoruz, en azından maç günü daha azca bitkin olacağız. Ekip halinde hep beraber bir arada olduğumuz için daha iyi çözümleme yapmış olup, daha iyi hazırlanabiliyoruz. Ek olarak otel oldukça güzel. Maça hazırlanmak için lüzumlu koşullar da var.
‘ÖNCELİKLE KENDİ OYUNUMUZA BAKIYORUZ’
Her maça değişik bakıyoruz. Her maça %100 hazırlanıyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Kazanmamız gerekiyor. Karşımızda (Aytemiz Alanyaspor) son 2-3 senedir iyi oynayan ve rakipleri zorlayan bir rakip var. Oldukça koşuyorlar, oldukça savaşım ediyorlar. Biz ilk olarak kendi oyunumuza bakıyoruz. Neleri iyi yapabilirize yönelmeliyiz. Yarınki maçta da elimizden gelen tüm mücadeleyi gösterip, başarı göstermiş bir halde döneceğimize inanıyorum.
Bilhassa Emre hocamızın gelişinden sonrasında daha iyi oynuyoruz. Oyunla ilgili daha değişik fikirleri düşünüyoruz. Kendisi de oldukça büyük edinim sahibi. 22-23 yıldan fazla futbolculuk deneyimi var ve hakikaten kariyeri oldukça başarı göstermiş. Biz futbolcuları da oldukça iyi anlıyor. Ekip olarak bakmış olduğunuzda da bu yıl oldukça yeni bir takımımız var. Aşağı yukarı 20-25 oyuncu geçirme olmuş. Hep birlikte yalnız 6 ay geçirebilmiş durumdayız. Bu da kimyayı bulmayı zorlaştıran bir unsur. Hatalarımızı düzeltmeye ve iyileşmeye yönelik çalışmalarımızı yapıyoruz, her maç geliştiğimizi görüyoruz. Bu şekilde de devam edeceğimizi düşünüyorum.
Daha ilkin de baskı altında oynamış ve buna alışkın bir oyuncuyum. Futbolda baskı altında olmazsanız kendinizi geliştirmeye yönelik hareket etmezsiniz. Bu baskı yoksa %100’nüzü veremezsiniz. Bu baskının fazlası da sizin için zarar olabilir, yapmak istediklerinizi saha içinde gösteremeyebilirsiniz. Bu yüzden baskıyı dengelemeniz gerekiyor. Bunu denetim altına aldıktan sonrasında baskı size yararlı olabilir.
‘TAKIM İÇİNDEKİ HAVA HEP GÜZEL’
Ekip içindeki hava en başından beri hep güzeldi. Tüm oyuncular ustalaşmış ve iyi insanoğlu. Beraberce ilişkimiz oldukça iyi. Yendiğinizde, hepimiz güldüğünde heralde dışarıdan iyi gözüküyor fakat tersi olduğunda bir ihtimal değişik gözüküyor. Buraya ulaşmadan önce de oldukça büyük ve ustalaşmış adların bulunduğunu aslına bakarsan biliyordum. Bu büyük adlar, geçmişte Avrupa’da oynamış adlar bir taraftan da hakikaten oldukça iyi insanlarmış. Bunu öğrendim. Söylediğim benzer biçimde sürem başından beri arkadaşlığımız iyiydi. Oldukça iyi insanlardan kurulu bir ekibiz.
‘EMRE BELÖZOĞLU FUTBOLCULUNUN DİLİNDEN ANLAYAN ÇOK İYİ BİR İNSAN’
Ilk olarak hakikaten oldukça iyi bir insan. (Emre Belözoğlu) Uzun süre futbol oynamış, futbolcunun dilinden anlayan ve uzun süre bu kulüpte yer almış biri. Burada oynamış ve hocalıktan ilkin başka görevlerde de bulunmuş. O görevlerde de hep beraber konuşuyorduk. Hocalık döneminde de oyuncuların ne istediğini ve ne yapabileceğini oldukça iyi biliyor. Fena bir netice olduğunda çözümler arıyor ve bizim bu çözümleri nasıl uygulayabileceğimizi gösteriyor. Bu açıdan da oldukça iyi bir insan. Bu şekilde devam etmek en büyük isteğim, şu sebeple vakalar iyi gidince, daha da iyiye gidiyor. Ümit ederim bu şekilde gideriz fakat ilişki bakımından futbolculunun dilinden anlayan oldukça iyi bir insan. Şunu da söyleyebilirim. Sinirliğinde görmek istemezsiniz. (Gülüyor) Mantalitesinde hep kazanmaya odaklanmak var. Kariyerinde oldukça başarı elde etmiş ve bunu devam ettirmek istiyor.
‘HARUN PENALTIYI KURTARINCA ATTIĞIM GOLDEN 10 KAT DAHA FAZLA SEVİNDİM’
(Medipol Başakşehir’e attığı gol)Güzel bir goldü fakat golden daha güzel olan Harun’un penaltıyı çıkarmasıydı. Harun penaltıyı kurtarınca attığım golden 10 kat daha çok sevindim. Aslen bizlere o penaltı kurtarışıyla 3 puanı getirdi. Ben antrenmanlarda bile gol attığımda oldukça seviniyorum. Gol atmak benim hayatımda ve saha içinde en güzel şeylerden biri. Takıma gollerimle katkı vermeye devam etmek isterim.
Antrenmanlarda her gün bitiricilik çalışıyorum. Takıma daha çok katkıda bulunmak isterim. Maç içinde kimin gol attığı ya da kimin asist yapmış olduğu mühim değil, mühim olan takımın beraber savaşım edip, galibiyete yönelmesi. Galibiyetlerden sonrasında, bir sonraki maça kadar yaşantımız değişiyor. 5-6 günlük süreç oldukça güzel geçiyor.
Antrenman sonunda gol vuruşu çalışıyorduk. Ben de Attila Szalai ile aynı takımdaydık. O antrenmanda kazanmıştık fakat sonrasında Kasımpaşa maçında 3-4 tane gol pozisyonuna girdim ve onları değerlendiremedim. Keşke antrenmanda kaybetseydim de sahada golleri atsaydım diye düşünüyorum. Doğal olarak latife yapıyorum fakat antrenmanda da o şekilde galip gelmek güzeldi.
EN GÜZEL GOLÜ?
Konyaspor maçında hakemin iptal etmiş olduğu gol, aslına bakarsak o nizami bir goldü. Yargıcı onu iptal etmemeliydi. Maalesef Enner’in eline çarptığı nedeni öne sürülerek gol iptal oldu. Ondan sonra Başakşehir’e attığım gol güzeldi. Trabzonspor maçındaki golüm güzeldi, şu ana kadar atmadığım gol de en güzel golüm olabilir. Bu gollerim bence güzeldi.
‘SONUNA KADAR SAVAŞACAĞIZ’
Tüm ekip dostlarım ve kendi adıma şu sözü verebilirim. Sonuna kadar savaşacağız. Ne olursa olsun savaşacağız ve mutlu sona ulaşacağımıza inanıyorum. Ümit ederim hep birlikte kutlayabiliriz. Hepimiz bizimle olmaya devam etsin. %100’müzü vereceğiz. Onların destekleri bizlere büyük katkıda bulunuyor. Fenerbahçe’nin büyük ve tutkulu bir taraftarı var. Kazanırız, kaybederiz fakat ben onlara söz veriyorum. %100’ümle sonuna kadar savaşacağım. 6-7 yıl ilkin okuduğum bir söz vardı.’ Eğer arma için sonuna kadar savaşırsanız, insanoğlu isminizi bilir.’ Savaşacağımın sözünü verebilirim.”