Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde, Türkiye Tenis Federasyonunun (TTF) destek ve koordinasyonunda, Valilik, belediye ve Şırnak Üniversitesinin (ŞÜ) katkılarıyla üniversite yerleşkesindeki 2 kapalı 4 açık kortta gerçekleştirilecek turnuvaya, Hindistan, İran, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve Türkiye’den 66 sporcu katıldı.
Açılış programına katılan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, burada yapmış olduğu konuşmada, “Bugün Şırnak’ımızda geçekten zamanı bigün yaşıyoruz. Bu topraklar için bu coğrafya için zamanı bigün yaşıyoruz. Kamu hizmetinde 37. yılımı yaşıyorum ve bunun büyük bir kısmını Türkiye’nin huzuruna, güvenliğine ve terörle mücadelesine ayrılmış bir dönem oldu. Bu coğrafyanın insanları elli yaşlarına kadar olan insanoğlu doğru dürüst eğitim alamadı. Üniversite sınavlarında başarıya ulaşmış olmadı. Okul bahçesinde futbol topuyla oylanmak haricinde sporun asla birini yapabilir olamadılar. Onlara bu tür etkinlikler, aktiviteler, bilim eğitim, sanat, kültür hepsi fazlaca görüldü. Ellerine ya taş verilmeye çalışıldı, ya da boylarından büyük tabanca verilmeye çalışıldı. Senelerdir bu coğrafya bunun acısını yaşadı. Bunun bedelini ödedi. 40 yıla aşkın bir sürede tam 39 senedir, Türkiye bu makus tarihini yenmek için savaşım etti. Devlet olarak fazlaca ağır bedeller ödedik. Millet olarak fazlaca ağır bedeller ödedik. Bu coğrafyada kamu görevi ifa eden insanoğlu ve onların aileleri ayrı bir karşılık ödedi, bu coğrafyada yaşayan Kürt kardeşlerimiz fazlaca daha ağır bedeller ödediler. Köylerine gidemez oldular. Evlerinde ışık yakamaz oldular. Onlarca yıl kendi evlerini, köylerini göremez oldular” dedi.
Bu coğrafyanın evlatları neredeyse hiçbir üniversiteyi kazanamaz duruma geldiler diyen İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, “Bundan dolayı okullarında eğitim yapmalarına izin verilmedi. Esnaflarına tecim yapmalarına iznin verilmedi. Dağlarımıza, yaylalarımıza, ovalarımıza gidemez olduk. O günlerden bu günlere gelmiş olmak, ebetteki tüm bu süreçlere şahitlik eden, bu süreçlerin içinde bulunan ve bu süreçlerde bedeller ödeyen bu insanların bugün bu havayı solunum etmeleri fazlaca daha farkı, fazlaca daha anlamlıdır. Şükürler olsun bugün geldiğimiz noktada, devletimizin kesin duruşu, milletimizin bu mücadeleye haiz çıkması, destek vermesi ve bu mücadeleyi yapanlarla birlikte hareket etmesi sonucunda fazlaca iddialı bir noktaya geldik. Ateş çemberi içinde bırakılmış bir Türkiye’de, âdeta etrafımızda devletlerin bırakılmadığı bir Türkiye’de, her tarafımızın kan ve gözyaşıyla sulandığı bir ortamda şükürler olsun dünyanın en rahat ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Ve gene iddia ediyoruz. Bugün Diyarbakır, Şırnak, Mardin, Hakkari, Van, Siirt, Bitlis, Batman, New York’tan daha rahat, Paris’ten Brüksel’den daha rahat, Londra’dan daha güvenlidir. Tek istediğimiz, tek arzu ettiğimiz, bu rahatlık ve itimat ortamının devam etmesidir. Tek istediğimiz, arzu etiğimiz, Afganistan’dan Fas’a kadar tüm bu coğrafyada, tek başına, dimdik ayakta kalabilen devletimizin ve vatanımızın bu bütünlüğü içinde, hep beraber, kardeşçe, rahatlık içinde, sulh içinde, esenlik içinde yolumuza devam etmek. Tek istediğimiz bu evlatlarımızın sporunda, sanatında, kültürel faaliyetlerinde her alanlarında, varlıklarını devam ettirebilmesi, etkinliklere katılmayı devam ettirebilmeleri sağlanmasıdır. Bu gün Suriye’de ne işimiz var diyenlerin, Irak’ta ne işimiz var diyenlerin, Hakkari, Mardin, Şırnak’ta hakim olan rahatlık ve itimat ortamından, oradaki evlatlarımızın neşesinden, huzurundan, geleceğe ümitle bakmasından muhtemelen haberleri yok. İnşallah hep beraber asla kimsenin ağzımızın tadının bozmasına izin vermeden, bir birimize sarılarak, inanarak ve güvenerek, bu topraklarda huzurun tadını çıkarmaya, güvenliğin tadını çıkarmaya, mutlu bir halde yolumuza devam etmeye çaba göstereceğiz. Bizlere onlarca yıl sonrasında yitik vermemeyi, şehit cenazelerine gitmemeyi, rahatlık içinde beraber yaşamayı fazlaca görenlere, bundan sonrasında asla izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın ellerinin kalemden başka bir şey tutmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın 13 yaşlarında, telef edilmelerine izin vermeyeceğiz. Dolaylı yoldan telef etmek isteyenlere, bu ülkeyi kendi zalim çıkarları için hain, alçak emelleri için karıştırmak isteyenlere, bizim evlatlarımızın kanı üstünden, bizim evlatlarımızın canı üzeninden kendilerine gelecek bulmaya çalışanlara asla pirim vermeyeceğiz. Evlatlarımızın yüzlerinin hep gülmesi, onların daima neşeli kalabilmesi, elimizden geleceği gayreti bundan sonrada aynı hassasiyetle sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Şırnak Valisi Osman Alim de, “Bugün meydana getirilen bu internasyonal organizasyonun ikincisini yapıyor olmamızın heyecanı ve mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah bundan sonrasında bunun çeşitliliğini artırarak kentimizi daha çok noktalara taşıyacağız. Artık Şırnak diyince spordan kültürden, sanattan, ekonomiden, petrol üretiminden bahsedilen bir kent haline gelecek. Bu bir hayal değil. En kısa zamanda hep beraber bunu yaşıyor olacağız. Organizasyonun hayırlı olmasını diliyor katılımcı sporculara başarılar temenni ediyorum” dedi.
TTF Başkanı Cengiz Durmuş federasyon olarak tenisi tabana yayılması noktasında mühim projeler geliştirmek, stratejiler oluşturmak için mühim mesafeler kat ettiklerini geldiklerini beyan etti.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdullah Ayar ise 79 bin 752 etken sporcu sayısı ile Türkiye’de bu alanda ilk sırada olduklarını yaptıkları organizasyonlarla son yıllarda adını sporla, sanatla kültürle anılan bir şehir olduklarını belirtti.
Konuşmaların arkasından 7 ülkeden katılan 66 tenisçi ile sporcuların kortej yürüyüşü yapılmış oldu.
