Milli tenisçi Başak Eraydın, formunu yeniden yakalama peşinde

Başak Eraydın, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, “Küçük bir sakatlık döneminden çıktım. Yine antrenmanlara başladım ve Sırbistan’a gidip hazırlık periyodunu orada geçireceğim. Nisan ayında da turnuvalara dönmeyi planlıyorum.” dedi.

Katılmak istediği turnuvalar hakkında informasyon veren Başak, “Şu anki sıralamam sebebiyle turnuvaya giremediğim için wild card ile TEB PNB Paribas İstanbul Open turnuvasında yer almak isterim. Hedefim sıralamamı yükseltmek. Pandemi ve sakatlıktan dolayı maç eksiğim olduğundan 15 bin dolar ödüllü turnuvalara katılmayı planlıyorum. Gidişata bakılırsa daha yüksek puan alabileceğim turnuvalarda yer almak isterim.” diye konuştu.

Salgın sürecinin ve yaşamış olduğu sakatlığın bazı şeyleri değişik değerlendirmesini sağladığını özetleyen Başak, “Pandemi ve sakatlık bana sağlığımın yerinde olduğu dönemde elde edemediğim farkındalığı kazanma şansı verdi.” ifadelerini kullandı.

Şu anda tek hedefinin sıhhatli kalmak bulunduğunu kaydeden Başak, “Sonrasında maç ritmi yakalayıp yeniden eski sıralamama yerleşmek isterim. Ondan sonrasında grand slamde iyi sonuçlar alıp ana tablo oynayacak duruma gelmek isterim.” diye konuştu.

2,5 yaşlarında tenise başladı

Başak Eraydın, 2,5 yaşlarında babasının antrenörlüğünde tenise başladı.

Oldukça erken yaşta başladığı bu sporda ilk hatırasının 4 yaşlarında topa vurmak bulunduğunu vurgulayan Başak, tenis sporuyla ilgili anıları mevzusunda şunları söylemiş oldu:

“İlk hatıram topa vurmaya başladığım andı. Tenise ise nasıl başladığımı ve ilk eğitim süreçlerimi detaylı hatırlamayacak kadar küçüktüm. 14 yaşına kadar babamla antrenmanlara devam ettim Antalya’da. Tüm sporcuların kaderi olduğu şeklinde hem daha iyi antrenman hem daha çok maç yapma imkanı olduğundan İstanbul’a gelmeyi tercih ettim. Ortalama 2 yıl Bruguera Tenis Akademisi’nde antrenmanlarımı sürdürdüm. Tecrübeli antrenörlerle emek verme imkanım oldu. 2018 senesinde Daniel Dobre ile Romanya’da emek verme fırsatı yakaladım. Şu an itibarıyla Sırbistan’da Tipsarevic Akademisi’nde antrenmanlarıma devam ediyorum.”

“Sakatlanmasaydım daha iyisini yapabilirdim”

Sakatlığından dolayı daha üst sıralarda olamadığını vurgulayan ulusal tenisçi, “Elimdeki şansları iyi değerlendirdim. Bana verilen destekleri en iyi şekilde değerlendirdiğimi düşünüyorum. Sakatlanmasaydım daha iyisini yapabilirdim. Hiçbir günümü boşa harcamadığımı düşünüyorum.” diye konuştu.

Tenis sporundaki sıkıntılarla ilgili suali yanıtlayan Başak Eraydın, “Bir sporcunun maddi anlamda oldukça şey düşünmemesi gerekiyor. Bilhassa biz bireysel spor yaptığımız için arkamızda ekip yok. Yolculukları kendimiz planlıyoruz, antrenörümüz yoksa turnuvalarımızı kendimiz planlıyoruz. Bunu daha efektif bir sisteme oturtabiliriz. Bu şekilde olursa ileriki zamanlarda daha çok sporcunun adını duyabiliriz. Şu anda maalesef hepimiz kendi planını halletmeye çalışıyor. Antrenman yerini bulmaya çalışıyor, birazcık dağınık bir sistem içindeyiz. Türkiye’de işleyen bu sistemi iyileştirebilirsek sporcular yurt haricinde daha iyi şartların arayışından kurtulur.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Sporcunun saha içini daha oldukça düşünmesi gerektiğine dikkati çeken Başak, “Sporcu ne kadar azca şey üstüne kafa yorarsa onun için daha sıhhatli bir ortam sağlanıyor, odak noktası bir tek yaptığı sporu oluyor. Antrenörün düşünmesi ihtiyaç duyulan şeyi sporcu düşünürse, kondisyonerin düşüneceği şeyi sporcu düşünürse olmaz. Maça çıkarken ’acaba tayyare biletimi nasıl alacağım, otelimi nasıl ödeyeceğim, budan sonraki turnuvaya nasıl gideceğiz’ kaygısında olmamamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Kendilerinden sonraki sporculara bir kapı açtıklarını aktaran Başak, “Evvelde bir tek İpek Şenoğlu vardı. Marsel ve Çağla onları elde etti. 10 yıl ilkin grand slamde yer edinen bir tek iki sporcu adı geçerken, şimdi 6. adı sayabiliyoruz. İsimler çoğaldıkça arkadan gelenlerin de kendilerine olan inançları ve daha iyisini yapma motivasyonları terfi edecektir. Bu tamamen başarıya endeksli durum, biz onların yolunu ne kadar açarsak daha iyi olacaktır.” şeklinde görüş belirtti.

Ulusal takımla ilgili beklentilerini özetleyen Başak, “Ulusal ekip olarak Avrupa/Afrika 1. grupta savaşım ediyoruz. Ortalama 8 senedir bu gruptayız. Zor maçlar oynadığımız kuvvetli rakiplerin olduğu bir grup, bir sonraki Federasyon Kupası’nda başarıya ulaşmış şekilde devam edip, bir üst gruba çıkmak en büyük hedefimiz. Yeni adlar aramıza katılıyor, kimi zaman biz çıkıyoruz. Birbirimize alıştıkça sinerji daha iyi olacaktır.” diye konuştu.

Gelecekteki hedefleriyle ilgili görüşlerini dile getiren Başak, “Tenis sonrası planlarımı hemen hemen yapmadım. Şu an yaptığım işe odaklanmak isterim. Yaşamın bizi nereye götüreceğini bilemiyoruz. Odak noktamı dağıtmak istemiyorum. İlerleyen zamanlarda tecrübelerimi aktararak; bu sporu benimseyen ve hedefleyen gençlere yardım etmek isterim. Şu an için ne kadar tecrübem olsa da kafi eğitimler almam gerekiyor. Şu an tek odak noktam ustalaşmış olarak devam etmek.” diyerek sözlerini tamamladı.

AA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz