Spor Toto Süper Lig’de yedinci hafta geride kalırken Özgürlük yazarları Fırat Aydınus ile Murat Fevzi Tanırlı, Yargıcı Konseyi’nde gündeme damga vuran kararları değerlendirdi.
1- Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Yargıcı Kurulu’nun yayıncı kuruluştaki haftalık blgilendirme programını 1 ayda bire çevirdi. Bu mevzuyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
FIRAT AYDINUS: MHK’NIN İSKOÇYALI EĞİTMENİ HUGH DALLAS KURALINA GÖRE OYNAMIŞ
Olacağı buydu! Yayıncıda artık MHK tarafınca her hafta değerlendirme yapılmayacak. Fakat haftadan haftaya pozisyonlar itibari ile bant çekimi yapılacak. 4 haftalık süreç aydan aya yayınlanacak. UEFA yargıcı komitesi başkanı Rosetti, MHK Başkanı Sabri Çelik’in yayında pozisyonları yorumlamasına sıcak bakmamıştı. Şimdi de sözleşmesi gereği ayda bir kez bir tek yargıcı seminerine katılacak olan Hugh Dallas, her hafta gelip yayına çıkamam demiş. Dolayısıyla planlanan program haftalık bazda rafa kalkmış oldu. Dallas “Kuralına bakılırsa” oynamış.
MURAT FEVZİ TANIRLI: HAKEMLERİN DEĞİL HUKUKÇULARIN KATILDIĞI BİR PROGRAM YAPILMALI
“Zamana bırakalım, bağcı mı dövülecek, üzüm mü yenilecek göreceğiz” yorumunda bulunmuştum karar alındığında. Bırakın dövülmesini direkt bağcıya saldırıldı! Yargıcı ismine karşı nefret beslenen hastalıklı bir futbol kültüründe bilimsel niteliği olan emek harcamalar hayata geçirmeye kalkmak, futbol kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmak fantastikti, evvelde de denenmişti. Ayda bir olması bir nebze daha iyi. Yayıncı kuruluşta “Kuralına Bakılırsa” ismiyle yargıcı programı değil, “Türkiye’de futbol, kuralına bakılırsa oynanacak şekilde kurtarılabilir mi?” sorusuna yanıt arar özellikte bir tek hukukçuların katılmış olduğu bir içerik oluşturulmalıdır.
2- Ulusal ara dönüşü gözler 2 Ekim’de Beşiktaş ile Fenerbahçe arasınnda oynanacak derbiye çevrilecek. Ligde geride kalan 7 haftalık performanslara da bakıldığında algoritma torbasından kimin çıkmasını bekliyorsun?
FIRAT AYDINUS: MHK’NİN GİRDİĞİ VERİLEN SONRASINDA YAPAK ZEKANIN EŞLEŞTİĞİ ATANACAK
Maçın güçlük derecesi paralelinde; hakemin FIFA olup olmaması, FIFA değilse deneyim yılı, yönettiği maç sayısının belirlenen skalanın altında olmaması, aynı takımların maçlarını 1 ile 3 hafta içinde yönetip yönetmediği ve yakın tarihte bu takımların maçlarında problem yaşayıp yaşamaması benzer biçimde örnek veriler paralelinde çıkan netice MHK’ye hangi sonucu aldıracak göreceğiz. MHK ilkin kafasında bir isim belirleyecek ve girmiş olduğu veriler sonucunda suni zekanın sunmuş olduğu hakemler arasından belirlediği isim eşleştiğinde atayacakları netleşmiş olacak. Peki ya eşleşmezse? Eşleşir, eşleşir, rahat olun:)
MURAT FEVZİ TANIRLI: ALİ PALABIYIK, TRABZON-G.SARAY MAÇI SONRASI TEKRAR GÖREVLENDİRİLMEZ
Suni zekayı seslendiriyorum: FIFA’lardan Halil Ümit Meler, Beşiktaş-Başakşehir’de tartışıldığından şansı olmaz. Mete Kalkavan, Trabzon-Gaziantep performansıyla derhal vazife alamaz. Ali Palabıyık yeni döndü ve Trabzon-G.Saray maçı sonrası yeni bir derbiye soyundurulmaz. Arda Kardeşler ilk 5 haftada algoritmik yok edildi. Zorbay Ufak “Yes-No” diyemiyor, Abdulkadir Bitigen ve Yaşar Kemal Uğurlu’nun bu sürem yönettikleri 3 maçından biri F.Bahçe. İlk 7 haftanın en iyisi Volkan Bayarslan en büyük aday. Atilla Karaoğlan burun farkıyla 2. sırada.
3- Geçen hafta Süper Lig’de kulübelerde yaşanmış olan gerginliklerden sonrasında bu hafta 4 hanım yargıcı, 3 büyüklerin ve Başakşehir’in maçında 4.yargıcı olarak vazife aldı. Nasıl yorumluyorsunuz?
FIRAT AYDINUS: YETER Kİ DESTEK OLUNSUN SADECE GÖZ BOYAMAKLA KALINMASIN
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin her kurulunda hanım yönetici olma düşüncesini destekliyorum. Bunun yansıması olarak hanım hakemlerimize verilen görevler pozitif yönde atamalar. Sürdürüleceğine inanırım. Hanım yada adam yargıcı yerine “yargıcı, hakemdir” diyerek hak edenler için Süper Lig’de vazife verme süreci devam etmeli. Türkiye-İtalya maçı ile Avrupa Şampiyonası’nda hanım yargıcı vazife alması, Katar’a 6 hanım yargıcı çağrılması, Süper Kupa finali örneği ve son olarak Başakşehir-Fiorentina maçının kıdemli destek hakemi. Niçin bizim hakemler için uzak bir hayal olsun ki! Yeter ki destek olunsun, bir tek göz boyamakla kalınmasın…
MURAT FEVZİ TANIRLI: KADIN HAKEMLER ARACILIĞIYLA SAHA KENARINA NEZAKET GELMESİ GÜZEL
Türkiye Futbol Federasyonu’nun yönetimsel kadrolarda bayanlara kesinlikle yer veren yaklaşımı ve Merkez Yargıcı Kurulu üstünden sportif olarak mesajı oldukça güzel. Sahada yer edinen oyuncusundan kenarda bulunan teknik ekibe kadar neredeyse her karşılaşmada hakemlere fırça atılmasının ve agresif tavırlar sergilenmesinin olağan(!) karşılandığı memleketimizde hanım hakemler vasıtasıyla saha kenarına bir nebze nezaket getirilmesi güzel bir uygulama oldu. Bu görevlendirmeyi gören takımlardan da bir demet çiçek beklerdim açıkçası.
4- Peki Süper Lig’de geride kalan süreçte oynanan karşılaşmalarda hanım hakemlerin görevlendirilmesinin gerek o maçlarda, gerek de hafta genelinde neticeleri başarı göstermiş oldu mu?
FIRAT AYDINUS: KULÜPLERE TALİMAT BİLGİSİ GİTTİ ANCAK TEKNİK EKİPLER KART ENFLASYONU YAŞADI
Geçen hafta kulüplere TFF ve MHK tarafınca maç esnasında teknik heyetin tutumları ve nasıl davranması gerekliliği ile ilgili yönerge bilgisi yazılı olarak gönderildi. MHK Başkanı Sabri Çelik seminerde hakemlere tutarlı şekilde disiplin uygulamaları yapmalarını istediği 3 net yönerge verdi. Bunlardan ikisi; teknik ekibin hakeme mobbing uygulamasında ve teknik adamların teknik alan ihlallerinde oyunun saygınlığını ve devamlılığını bozacak süreçlerdi. Ve neticede önceki haftalara bakılırsa teknik heyete gösterilen kart sayısındaki enflasyon yaşandı: 3 takımın teknik direktörü sarı kart, bir takımınki kırmızı kart görmüş oldu.
MURAT FEVZİ TANIRLI: CAYDIRICI CEZA OLMADIKTAN SONRA KENARDA MELEKLER OLSA NE FAYDA!
Hakemliğin makus talihidir. Güzel yurdumun hangi yöresine giderseniz gidin, maça kadar hakemler sokakta ve statta devlet erkanı ilgisi görür. Ta ki ilk düdüğe kadar. Sonrasında hakemden kötüsü yoktur. Aynısı hanım hakemler için de ne yazık ki geçerli. Erkeklerdeki kadar azarlama, el-kolla itiraz boyutuna gelmedi bir ihtimal fakat gene agresiflik dikkat çekiciydi. Senelerce ustalaşmış liglerde yapılanları hatırladıkça, Süper Lig’de sık vazife almaları durumunda bu nezaket gösterisinin de süreceğine dair umudum yok. Otoriteden korkulmayan, caydırıcı ceza sistemi olmayan organizasyonda kenarda melekler olsa ne yarar!
