Rıza Çalımbay: Ulusal ekip hocası bayrağı gördüğünde titremeli!

En küçük başarısızlıkta faturanın teknik direktörlere kesildiği Süper Lig’in, en istikrarlı isimlerinden biri Rıza Çalımbay… Daha sezonun bitmesine 8 hafta olmasına karşın, aralarında Beşiktaş , Galatasaray ve Fenerbahçe ‘nin de yer almış olduğu birçok kulüpte toplam 23 hocanın görevine son verilirken o, tam 3 sezondur Demir Grup Sivasspor’un başlangıcında… 1980 senesinde başlamış olan futbolculuk kariyerinde yalnız Beşiktaş olan Çalımbay, istikrarıyla öne çıkan bir isim. Teknik adam olarak futbol adına yapmış olduğu tespitler, yalnız 16 yıl süresince formasını giydirilmiş olduğu siyah-beyazlılar için değil, Türk futbolu için de kıymetli ve mühim. Rıza Çalımbay, Sabah’a verdiği röportajda mühim açıklamalarda bulunmuş oldu.

Dünya Kupası umutlarımız trajik bir halde bitti. Portekiz karşısında neyi yapamadık. Maçtan ilkin hepimiz kadronun yanlış bulunduğunu toplumsal medyada konuşuyordu. Katılır mısınız?

Sistem mevzusunda ve kadroda tüm mesuliyet Kuntz hocada… Portekiz takımını oldukca iyi çözümleme etmişlerdir ve bu şekilde oynamanın avantaj bulunduğunu düşünmüşlerdir. Ikimiz de Mustafa hocayla (Denizli) beraber Ulusal Ekip’da çalışırken rakiplerimizi onlarca defa seyredip sistemi belirliyorduk. Ulusal Ekip’da bir şansınız var, istediğiniz oyuncuyu alabilirsiniz. ‘3’lü yaparsak daha iyi olabiliriz’ demiştir. Bir ihtimal Berkan ilk kez sol bek şeklinde oynadığı için bir eleştiri olmuştur. Üçlü oynadığın süre orta sahada azca kalınca zaaflar oluştu.

KUNTZ’U SEVMEYEN YOKTU

Eski bir ekip arkadaşı olarak Stefan Kuntz’u nasıl anlatırsınız?

Kuntz oldukca iyi bir insan ve muhteşem bir ustalaşmış. Onu bizim takımda sevmeyen yoktu. Geldiği ilk gün aradım, Hamit’le de (Altıntop) konuştum. ‘Yapabileceğimiz bir şey var mı? Bir desteğe gereksinim olursa biz buradayız’ diye. Fakat Ulusal Ekip oldukca ayrı bir yer ayrı bir duygu. Baktığınız süre, yabancı antrenörlerle başarı gösterememişiz. Yaşadığımız başarılarda Fatih (Terim) hoca, Şenol (Güneş) hoca, Mustafa (Denizli) hoca var… Ulusal Ekip’ın havası bambaşka. O bayrağı görmenin duygusu bir başka. Tüylerin diken diken olacak. Titreyeceksin. Bir an ilkin maç başlasın diye yerinde duramayacaksın. Kuntz yada yabancı başka biri o bayraktan bizim şeklinde etkilenmez.

BURAK BÜYÜK SORUMLULUK ALDI

Penaltıyı kaçıran Burak Yılmaz, Ulusal Ekip kariyerine nokta koydu. O şekilde eleştiri aniden topun başlangıcında olmak nasıl bir duygudur. Burak için ne dersiniz?

Burak benim öğrencimdi. Eskişehirspor ve Trabzon’da beraber çalıştık. Görevini oldukca iyi bilen, her türlü sorumluluğu alan bir arkadaşımız. Muhteşem bir golcü. O sorumluluğu almak her insanın harcı değil. Burak Türkiye’ye ve oynadığı tüm takımlara katkı vermiş, Ay-Yıldızlılar’da son maçlarda eleştiri golleri var. Penaltı devamlı kaçabilir. O da kaçırılmış olduğu için bir ihtimal ‘ulusal ekibi’ bıraktım dedi. Başkası atsa bir ihtimal o da kaçıracaktı. Kaçırdı diye Burak’ın üzerine gitmemek gerek. Bence futbol oynadığı sürece Ulusal Ekip’a faydası olur. Attığı gol de birinci derslik bir goldü.

BIRAKIN, 8 HAFTAYI TAMAMLASIN!

 Daha sürem bitmeden 23 hoca değişti. Son olarak Beşiktaş, Önder Karaveli ile yollarını ayırdı. 8 maçı tamamlayamaz mıydı?

Bizde hoca değişimi başarıya nazaran olan şeyler… Tam anlamıyla kendi isteğiyle çekilme eden bizim maçtan sonrasında Altay’ın antrenörü (Serkan Özbalta) oldu. ‘Bizlerden buraya kadar, olmayacak’ dedi ve istifasını verdi. Beşiktaş’ta Önder hoca, Fenerbahçe’de İsmail hoca kendi kulüpleri olduğundan her şeyi göze alıp zor günlerde ellerini taşın altına soktular. O denli maça çıkmış, niye gönderiyorsunuz bırakın 8 haftayı da tamamlasaydı.

 Çifte kupalı Beşiktaş’tan bu duruma nasıl gelindi?

O takımın, Trabzonspor da dahil açık ara şampiyon olacağına inanıyordum. Ne istiyorsan vardı. Fakat sezonu geç açtılar, Sergen’le (Yalçın) imza süreci oldukca uzadı. Uzadıkça soğukluk oldu, soğukluk büyüdü araya yandaş girdi. Yanlışlık orada başladı.

 Nuri Şahin, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel sahanın içindeyken kenarına geldiler? Yeni jenerasyon için ne dersiniz?

Hocalık kolay iş değil. İlk başta bir hevesle iyi gider fakat ondan sonrasında bir sürü şeyi öğrenmek gerek. Liderliği, ekip oluşturmayı öğreneceksin.

EMRE, FENERBAHÇE’DE DEVAM ETMELİYDİ

 Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’de size yenilmese şampiyon olacaktı kim bilir. Başakşehir’de de iyi işler yapıyor.

Biz futbolu üst düzey oynamış kişileriz. Emre de Nuri de aynı şekilde. Büyük topluluk baskısını, işleyişi biliyoruz. Emre ve Nuri, Avrupa’da da forma giyen adlar. Aniden alıştırmacı olduğun süre elindeki ekip iyiyse gidersin fakat eğer olmazsa bir yere kadar. Son haftalarda düşüş başladı aslına bakarsanız. Emre o denli başarı göstermiş, bizi yense şampiyon olacak niye devam etmiyorsun. Ben bunu da anlamıyorum. Madem o şansı verdin, sonucu da iyi, o süre devam et.

MERT HAKAN GALATASARAY’DA DAHA ÇOK OYNARDI

 Yıldızı Sivasspor’da sizinle parlayan Mert Hakan Yandaş’ın Fenerbahçe performansını nasıl buluyorsunuz?

Ben Sivasspor’a geldiğimde Mert Hakan’ı gönderiyorlardı. ‘Gitme kal. Bakalım benimle ne yapacaksın görelim’ dedim. Forvet arkası oynayacak onun şeklinde oyuncu yoktu. Şaşırtıcı ve hayret verici de hedefi vardı. ‘Senden daha ideali bulunmaz. Tek yapacağın şey çalışmak’ dedim. O da oldukca çalıştı. Son olarak maçlarda Ulusal Ekip için oynadı, kendine oynadı, ihtiyaç duyulan ikazları yaptım hep. Galatasaray’a gitseydi daha oldukca oynayabilirdi. Emre (Belözoğlu) onu isterken ‘Oyunu onun üstüne kuracağız’ dedi. Fakat Fenerbahçe’ye gittikten sonrasında Sosa, Pelkas, İrfan Can, Crespo birçok oyuncu alındı. 5-6 kişiyle rekabete girdi.

EN DOĞRUSUNU AVCI YAPTI!

 Abdullah Avcı, Trabzonspor’da rekora koşuyor, açık ara liderlik koltuğunda oturuyor… Bu farkı neye bağlıyorsunuz?

Abdullah Avcı’nın rekora koşması düzgüsel. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve hatta biz Avrupa kupalarına gittik. Hem lig hem Avrupa’da aynı anda savaşım ettik. Abdullah hoca Roma’ya elendi elinde lig kaldı. Trabzonspor, bu pozitif yanları kullandı. Maddi olarak durumları da iyi. Güzel transferler yaptılar. Her takımın en iyi oyuncusunu aldılar. Alanya’nın, Gençlerbirliği’nin en iyi isimlerini geçirme ettiler. Fenerbahçe’nin alamadığı Edin Visca’yı kadrolarına kattılar. Gol atıyor, asist yapıyor. Abdullah Avcı en doğrusunu yapmış oldu. Her insanın alternatifi bir tane değil, iki tane. Taraftarla beraber muhteşem bir hava yakaladılar. Benim dönemimde Trabzon’da geçirme istiyoruz yok, bir tane Novak’ı alabildik. Dediler bu kim? Sonrasında Fenerbahçe’ye gitti.

 8 hafta var fakat Trabzonspor için şampiyon diyebilir miyiz?

Trabzonspor bitti artık, matematik olarak eksikleri olan olabilir fakat bitti.

BİZ PARAMIZIN YETTİĞİNİ ALIRIZ

 Sivasspor bu sürem yarışta birazcık geride kaldı. Genel bir değerlendirme yapmış olursanız, etkenler için neler dersiniz?

Bu sürem sakatlıklarla oldukca uğraştık. Hiçbir maça ideal kadromuzla çıkamadık. 30 hafta bitti hâlâ da çıkabilmiş değiliz. Biz Sivasspor olarak istediğimiz oyuncuyu alamayız, paramızın yettiğini alırız. Visca’yı alamayız sözgelişi onun için iyice araştırıyoruz, iyileri bulmaya çalışıyoruz. Buna karşın de o bulduğumuz isimlerle 4 Büyükler’e karşı da rahatça oynayabiliyoruz. Bir de yandaş desteğini daha oldukca hissetmemiz gerek. Adana Demirspor ile oynarken tribünlerinde 32 bin şahıs vardı. Bizim de tamamen doldurmamız gerek.

MESUT ÖZİL ORTAMA ALIŞAMADI

 Fenerbahçe, Mesut Özil’i kadro dışı bıraktı. Siz de dünya futbolunun mühim isimlerine hocalık yaptınız. Yıldızları yönetmek zor mu?

Mesut buraya, ortama, oynanan futbola alışamadı. Mesut öyleki savaşım eden, top kapmak için hırs icra eden bir oyuncu değil. Teknik, klas oynayan bir futbolcu. Koşmayınca burada oynayamazsın. Yıldız oyuncu iyi profesyonelse yönetim etmene gerek yok. Aslına bakarsanız yıldızsa donanımlıdır, çıkar işini yapar. Eto’o ile çalıştık. Oldukca iyi ustalaşmış asla mesele yok fakat sonrasında bizlere Nasri geldi. Baktığınız süre o da üst düzey fakat kişiliği ile bizi oldukca yordu. Sözgelişi tercümana, “Ben toplantıya istersem gelirim” diyormuş. Bunu bana diyemezsin.

Kaynak: Sabah