Cornelius: Hedefim şampiyonluğu gol krallığıyla taçlandırmak

Trabzonspor ‘un sürem başlangıcında Parma’dan ekibine dahil etmiş olduğu Danimarkalı golcü Andreas Cornelius, kulüp dergisinin 194’üncü sayısında, bordo mavili takımdaki hedeflerini ve futbol kariyerini söyledi. Süper Lig’de 12 golü bulunan ve Alexander Sörloth’un peşinden Trabzonsporlu taraftarların ‘Şimal’in yeni kralı’ diye seslendiği Cornelius, Parma’dan bordo mavili kulübe aktarma olduğu dönemde ekip arkadaşları ve hocalarının etkisiyle kente ve takıma kolayca uyum sağladığını söylemiş oldu.

“İTALYA’DAN TEKLİF ALMIŞTIM”

Trabzonspor’a imza atmadan ilkin başka kulüplerden de teklif aldığını ifade eden Cornelius, “Teklifin yanında ilgiden de bahsedebiliriz. Geçirme periyodu süresince sizinle ilgilenen ve direkt teklif meydana getiren kulüpler olabiliyor. Bunların yanı sıra ciddi olarak İtalya’dan bir teklif almıştım. Oraya da gidebilirdim fakat benim tercihim Trabzonspor ve Trabzon şehrine gelmek yönünde oldu” dedi.

“HAYALİMİZDEN ÇOK DAHA ÖTE BİR DURUM”

Trabzonspor’a aktarma olduğunda hedefinin ligin zirvesinde olmak bulunduğunu belirten oyuncu, “Takımımızın mevcut konumuna baktığımız vakit aslına bakarsak bunu gerçekleştirebileceğimizi görüyoruz. Fakat ligin şu anki durumuna baktığımızda bizim hayalimizden de beklentimizden de oldukca öte bir durum. Oldukça daha iyisini yapıyoruz. Bu sebeple buraya gelmiş olmaktan ve burayı tercih etmiş olmaktan dolayı oldukca mutluyum. Çıktığım yolda başarıya ulaşmış bir halde ilerlemek beni de hepimiz ‘şeklinde mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİ DAHA İYİ BİR OYUNCU OLARAK GÖRÜYORUM”

Ülkesi Danimarka’da ‘senenin oyuncusu’ seçildiği dönemden günümüze kadar yaşamış olduğu değişimi ve gelişimi değerlendiren Cornelius şunları söylemiş oldu:

“O yıllarda 20 yaşıma yeni basmak üzereydim. Ustalaşmış oyuncu olarak Danimarka’daki ilk yılımdı. Kopenhag takımında oynuyordum. Liseye giden bir öğrenciydim. Takımımız Avrupa Kupaları’nda oynamaya başlamıştı. Ben de ilk yılımda oldukca başarıya ulaşmış olup, o yıl senenin oyuncusu seçilmiştim. Neredeyse 10 yıl oluyor. Aradan uzun vakit geçti. Doğal ki o zamanki Cornelius ile şu anki Cornelius içinde büyük bir fark var. Kendimi artık daha iyi bir oyuncu olarak görüyorum. O zamanki yeteneklerin üzerine tecrübeleri de ekleme imkanı buldum diyebilirim. Avrupa’da mühim liglerde oynadım ve orada mühim başarılar kazandım. Dolayısıyla mühim gelişmeler kat ettiğimi düşünüyorum.”

“ŞAMPİYONLUĞU GÖRMEYİ ÇOK İSTİYORUZ”

Lig sonunda gol kralı olmak istediğini sadece takımın şampiyonluğunun bireysel başarıdan daha mühim bulunduğunu ifade eden golcü oyuncu, “Burada hep birlikte mükemmel bir sürem geçiriyoruz. Mükemmel bir stadyumumuz var ve hakkaten gördüğüm en iyi taraftara sahibiz. Takımla beraber bu sezonu burada yaşayabilmek hakkaten oldukca güzel bir duygu. Her oyuncunun sürem süresince kişisel hedefleri oluyor ve bu tarz şeyleri gerçekleştirebilmek için savaşım ediyor. Benim de bir santrfor oyuncusu olarak hedefim gol kralı olabilmek. Fakat her şeyden önemlisi, bu sürem en büyük hedefimiz şampiyon olabilmek. Oyuncular bireysel hedefler haiz olabilirler fakat en önemlisi takımın hedefidir. Ümit ederim sürem sonu şampiyon olup benim de gol krallığımla bunu taçlandırırız. Şampiyonluğu görmeyi tüm ekip, teknik ekip ve toplum olarak istiyoruz. Önümüzdeki birkaç hafta oldukca mühim” diye konuştu.

“KONYASPOR’A KAYBETSEYDİK CESARETLENDİRMİŞ OLABİLİRDİK”

Bu sürem ligde kırılma noktası olarak görmüş olduğu maçları özetleyen Cornelius, “Birincisi, evimizde oynadığımız Fenerbahçe maçı, diğeri ise deplasmanda oynadığımız Beşiktaş maçı. Bu sebeple bu maçlar iki tarafın da kazanabileceği çekişmeli maçlar oldu. Sadece ikisini de biz kazandık. Bu maçlarla birlikte bir tek üç puan değil bununla birlikte da yukarıya doğru bir ivme ve bol miktarda özgüven kazanmış olduk. Bu durum takımın hedefe gidebilmesi için mühim bir katkı sunuyor. Fazladan olarak Konyaspor müsabakasını da buraya ekleyebilirim. Direkt rakibimiz olan bir ekibi yenebilmek, aradaki puan farkını arttırabilmek bizim için önemliydi. Eğer bu maçı kaybetseydik rakibimize bir ümit ışığı verip bizi yakalamaları için cesaretlendirmiş olabilirdik” ifadelerini kullandı.

“TAKIM OLARAK İYİ BİR OYUN FELSEFEMİZ VAR”

Takımın genel kalitesinin iyi bulunduğunu belirten Danimarkalı golcü, “Benim şeklinde bir santrfor oyuncusu için bilhassa en mühim nokta arkadaşlarınızın size pozisyon hazırlayabilmesi. Bu da bizim takımda fazlasıyla var. Bizim takımımız bireysel oyunculara bağlı olmayan, savunmada ve hücumda neler yapacağını bilen oyunculardan kurulu. Ekip olarak bir oyun felsefemiz ve mantalitemiz var. Hepimiz savunmada ve hücumda neler yapması icap ettiğini oldukca iyi biliyor. Dolayısıyla ekip olarak iyi bir duruş gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

“KALİTELİ OYUNCULARLA OYNAMAK GURUR VERİR”

Yalnız ilk 11’de oynayan futbolcuların değil, kenardan gelen adların de büyük katkılar verdiğini belirten Cornelius, “Bu oyuncular ve öteki ekip arkadaşlarımın hepsiyle birlikte aynı sahayı paylaşmak beni oldukca mutlu ediyor. Bu sebeple bu şekilde kaliteli oyuncularla oynamak insana daima gurur verir. Ben de bu durumdan dolayı oldukça mutlu ve gururluyum. Bu şekilde iyi ekip dostlarıyla oynayabilmek aslına bakarsak benim çocukluk hayalimdi. Biz genel olarak ekip dostlarımla birlikte sahaya çıktığımızda eğlenmeye ve oyundan keyif almaya çalışıyoruz. Yalnız ilk 11 başlamış olan oyuncular değil, öteki ekip arkadaşlarımızın da kalitesi ve onların verdiği katkılar bizi bu seviyelere getiren en mühim unsur” dedi.

“TRİBÜNDE BU HEYECANI TADABİLMEYİ İSTERDİM”

Ülkesinde yaşayan anne ve babasından uzakta eşi ve çocuğuyla beraber sakin bir yaşam yaşadıklarını belirten oyuncu, “Aslen oldukca kolay ve bayağı bir yaşamımız var. Akrabalarım ve arkadaşlarıma Trabzon’la ilgili önereceğim ilk şey, buraya gelip stadyumda bir maçı izlemeleri. İnanıyorum ki bu onlar için inanılmaz bir deneyim olacak. Beni aslına bakarsak en üzen şeylerden birisi bu. Bu sebeple ben sahada futbolcu olarak bu tecrübeyi edindim bir ihtimal fakat tribünde taraftarla beraber nasıl bir coşku, nasıl bir atmosfer bulunduğunu tadabilmeyi oldukca arzu ederdim. O yüzden arkadaşlarıma ve aileme ilk önerim; buraya gelin ve ne olursa olsun bir maç izleyin” diye konuştu.

“HER ZAMAN HÜCUM OYUNCUSUYDUM”

Danimarka’nın futbola değişik bir görüş açısı getirdiğini ve bunun futbol kariyerinde kendisine avantaj sağladığını özetleyen Cornelius şu ifadeleri kullandı: 

“Benim ülkemdeki zihniyet şu ‘futbol hepimiz içindir. Her şehrin her köşesinde ne olursa olsun bir futbol kulübü görebilirsiniz. Bu yüzden eğitim ufak yaşlarda ve kolay bir halde verilebiliyor. Ben de aslına bakarsak bunun avantajını yaşayan çocuklardan birisiyim. 13 yaşına kadar altyapılarda oynayıp sonrasında Kopenhag takımına aktarma olmuştum. Belli bir süre altyapıda oynadıktan sonrasında da A takıma yükselme fırsatı buldum. Futbol kariyerimin başlangıcı da bu şekilde oldu. Daima atak oyuncusu olan bir futbolcuydum. Çocukken de oldukca fazla gol attığımdan dolayı beni başka mevkide kullanmayı düşünmediler. Bir ihtimal direkt santrfor olmasa da ne olursa olsun atak pozisyonlarında yer aldım diyebilirim.”

“EN ÇOK İLHAM VEREN FUTBOLCU RONALDO”

Çocukken de futbolu seyretmek yerine oynamayı tercih ettiğini ve tüm golcülerin kendisi için esin kaynağı bulunduğunu ifade eden Danimarkalı golcü, “Bana en oldukca esin veren şahıs 2002 Dünya Kupası’nda seyretme fırsatı bulduğum Brezilyalı Ronaldo’ydu. Hakikaten mükemmel bir oyuncu. Biz doğal ki onunla aynı tarzda oyuncular değiliz fakat bana en oldukca esin veren şahıs olmuştur” dedi.

“ÖĞRENME YOLU ASLA BİTEN BİR YOL DEĞİL”

Kendisini rol model alan genç futbolculara da tavsiyelerde bulunan Cornelius, “Bu teknik direktör olabilir, ekip arkadaşları yada güvendikleri herhangi birisi olabilir, ne olursa olsun her insanın tavsiyelerini dinlemeli ve oradan bir çıkarım yapmalılar. Sadece futbol hakkında pek fazla şey bilmeyen birini dinlememeleri de onlara önerim olacaktır. Daima mütevazı olmalı ve daha iyi olmayı düşünmeliler. Öğrenme yolu asla biten bir yol değil. Mesela, ben 28 yaşındayım fakat her gün nasıl yeni şeyler öğrenebileceğimi, kendimi nasıl daha iyiye ulaştıracağımı düşünen birisiyim. Hemen hemen 20 yaşlarında bir oyuncuyken her şeyi bildiklerini düşünmemeli ve daima daha iyi bir yol bulunduğunu bilmeliler” dedi.

“GERVINHO, KUCKA VE SÖRLOTH OLUMLU ŞEYLER SÖYLEDİ”

Trabzonspor’a aktarma olmadan ilkin Parma’dan ekip arkadaşı olduğu Gervinho ve Kucka ile görüştüğünü, Sörloth’tan da düşünce aldığını özetleyen Cornelius, şu şekilde konuştu:

“Gervinho’ya takımla ilgili sorduğum sorularda oldukca güzel şeyler söylemiş oldu. Neredeyse sorduğum soruların tamamına pozitif yönde yanıtlar verdi. Kucka ile de ulaşmadan önce konuşma fırsatım oldu. Burada oldukca iyi vakit geçirdiğini, bu taraftarın önünde futbol oynamaktan büyük keyif aldığını söylemiş oldu. Sörloth ile de direkt olmasa da ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla temas kurma fırsatım olmuştu. Onun da söylediği şeyler pozitif yönde yönde olunca benim de aklımda sual işareti kalmadı.”

“DEĞİŞEN KURALLARIN EN İYİSİ KALECİYE GERİ PAS ATILAMAMASI”

Futbolun dünyadaki en popüler oyun bulunduğunu ve oldukca fazla değiştirilmemesi icap ettiğini düşündüğünü belirten Cornelius, “Bir ihtimal tek bir hakkım olsa bunu oyun içinde vakit geçirenler için kullanabilirdim. 90 dakikalık bir futbol maçında topun oyunda kalma süresi 90 dakikadan oldukca daha düşük seviyelerde. Oyuncular bilerek vakit harcayıp topun oyunda kalma süresini düşürebiliyorlar. Tam olarak net bir çözüm önerim yok fakat ortak bir kararla bu durumun önüne geçilebileceğini düşünüyorum. Değişen kurallardan en iyisi de bence kalecilere geri pas atılamaması. Benim eskiden izlediğim maçlarda kaleciler ekip arkadaşlarından gelen topları ellerine alabiliyorlardı fakat değişen kuralla bu artık mümkün değil” dedi.

“OĞLUMLA İLGİLİ TEK PLANIM İYİ İNSAN OLMASI”

Geçtiğimiz aylarda babalık duygusunu yaşayan Cornelius, baba olmanın tarifsiz bir deneyim bulunduğunu, zaman buldukça eşine destek bulunduğunu söylemiş oldu. Danimarkalı golcü sözlerini şu şekilde noktaladı: “Oğlumuz için en iyisini halletmeye çalışıyoruz. Baba olmak, aile olmak hakkaten mükemmel bir duygu. Bunun için oldukca mutluyum. Oğlumun geleceğiyle ilgili bir planım yok fakat yetenekliyse, istekliyse futbolcu olmak mevzusunda elimden gelen desteği sağlarım. Fakat asla onu zorlamam. Benim oğlumun geleceğiyle ilgili tek planım iyi bir insan olabilmesi.”

DHA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz