Karagümrük'ün teknik direktörü Volkan Demiral, Fenerbahçe'deki ayrılık sürecini söyledi

Fenerbahçe ‘de destek antrenörlük görevinden ayrılıp bir süre yayıncı kuruluşta yorumculuk yaptıktan sonrasında Süper Lig ekibi Fatih Karagümrük ile anlaşan Volkan Demirel, Play Spor’a verdiği röportajda, birbirinden çarpıcı açıklamalar yapmış oldu.

Karagümrük’ün kaliteli bir ekibe haiz bulunduğunu ve Türkiye Kupası hedefleri bulunduğunu söyleyen Volkan Demirel, “Fatih Karagümrük’te olmaktan oldukca keyif alıyorum. Devamlı Futbol takımlarını bir aile olarak görürüm. Oldukça iyi bir ekibiz ve birbirimizi iyi anlıyoruz. Farioli’ye de oldukca teşekkür ediyorum, Süper Lig’de geriden oyun oluşturmayı en iyi meydana getiren takımlardan biriyiz. Takımda giriş vardı fakat gelişme ve sonuca giderken problemler yaşanıyordu. Şu an bulunduğumuz yer, bu takımın kaliteli ekibine yakışmıyor. Daha üst sıralara çıkmak istiyoruz. Türkiye Kupası hedefimiz de var. Futbolda doğru, sonuçtur. Kazandığın sürece haklısındır, yenildiğin sürece de başarısızsındır.” dedi.

“FENERBAHÇE’DEKİ TECRÜBELERİM ÇOK İŞE YARADI”

Fenerbahçe’de yaşamış olduğu tecrübelerin teknik direktörlük kariyerinde oldukca işe yaradığını kaydeden genç teknik adam, “Fenerbahçe’ye geldikten 3-4 yıl sonrasında gelecek adına notlar almaya başlamıştım. Bu notlar bana oldukca destek oldu. Futbolcularla ilişkiler mevzusunda oldukca iyi bir yol aldığımı düşünüyorum. Bana aileyle ilgili sorunlarını bile anlatıyorlar. Volkan Demirel, olduğu yeri sahiplenen bir karakterdir.” diye konuştu.

“EMRE BELÖZOĞLU DA BEN DE ÇOK HIRSLI KARAKTERLERİZ”

Futbolda başarının hırstan geçtiğinin altını çizen Demirel, “Başarının bir kısmı, hırs ve sinirden geçer. Her şeye ‘Eyvallah.’ diyen adamdan bir şey olmaz. Emre de ben de oldukca tutkulu karakterleriz. Kalecilerin teknik direktörlükte daha başarı göstermiş bulunduğunu düşünüyorum. Farioli de kalecilik yapmış, o da Türkiye’de adından oldukca söz ettiriyor.” şeklinde konuştu.

MANCINI’YE YAPTIĞI ŞAMPİYONLUK GÖNDERMESİ

Volkan Demirel, Fenerbahçe’de ile 2014 senesinde yaşadıkları şampiyonlukta Mancini’ye yapmış olduğu “kağıtlı” gönderme hakkında, “Mancini o dönem Galatasaraylı futbolculara kağıt gönderiyordu. Şampiyon olduktan sonrasında benim de aklıma bu şekilde bir düşünce gelmişti… Eğlence amaçlı bir şeydi. Fenerbahçe’de geçen yıllardan hep onur ve gurur duydum. Bizim Fenerbahçe’de yaşadıklarımızı hayal edemezsiniz. Gördüklerimizi rüyanızda dahi göremezsiniz. İyisiyle kötüsüyle…” dedi.

“SOSYAL MEDYA OLSAYDI, BEN BU KADAR YÜKSELEMEZDİM”

Futbolcuların taraftarların protestolarından negatif etkilendiğini belirten Demirel, “Sahaya 1 hafta sonrasında gene aynı oyuncu çıkacak. Bu yüzden o adamı yuhalamanın anlamı yok. Sürem bitsin, örneğin ‘Biz Volkan’ı istemiyoruz.’ deyin. Artık hashtag mi açarsınız, beste mi yaparsınız… Protesto edilince hırslanan oyuncu görmedim. Aksine oyundan çıkmak isterler. Bir genç oyuncu çıkıyor, ertesi gün oldukca büyük futbolcu olmuş… Gelecek vadeden bir oyuncu bir hata yapıyor, oldukca fena futbolcu oluyor. Eskiden toplumsal medya olsaydı, ben bu kadar yükselemezdim. Emre Mor, söylenenlerin oldukca üstünde bir futbolcu. O da Ulusal Ekip ‘a gitmeyi oldukca istiyor. Oldukça etkilendiğim bir futbolcu. Dar alanda bu kadar rahat hareket eden bir oyuncu görmedim. ” dedi.

FENERBAHÇE’DE AYRILIK SÜRECİ

Fenerbahçe’den ayrılık süreciyle ilgili konuşan Demirel, Başkan Ali Koç’la içinde geçen konuşmayı anlatırken “Geçen sezonun sonlarına doğru Selçuk Şahin’e ayrılacağımı söylemiştim. Emre’ye de söyledim… ‘Niçin?’ diye sordu, ben de ‘Artık kendi başımıza bir şeyler yapmalıyız.’ dedim. Başkan bana ‘Niçin ayrılmak istiyorsun?’ dedi. Ben de ‘Kalmamı isterseniz kalırım fakat kendimi görmek isterim.’ dedim. O dönem gelen teklifler de vardı, ekibimi de meydana getirmeye başlamıştım. Yaz bitince beIN SPORTS teklif yapmış oldu ve bana kıymetli hissettirdi. Başkana ‘Müsaade ederseniz ayrılmak isterim.’ dedim. O da ‘Birazcık daha bekle, bakarız.’ dedi. Hemen sonra Vitor Pereira geldi, ben de başkana talebimi daha ciddi şekilde ilettim.” ifadelerini kullandı.