Beşiktaş muhabirimiz Orhan Yıldırım, Siyah-Beyazlılar’ın son durumunu kaleme aldı: Düşmüş olduğu benzer biçimde kalkar…
Sergen hocanın formsuzluğu…
Asla sözü evelemeye gerek yok. Yönetim içinde ve çevresinde konuşulan şu; Sergen hoca çifte kupanın arkasından eski alışkanlıklarına ağırlık verdi. Ekip ile arasındaki bağ eskisi benzer biçimde değil. Bu teyit edilebilen bir şey değil. Sadece ateş olmayan yerden duman da çıkmaz derler. Aslen çok da fazla önemi yok. Geçen yıl sahaya sürdüğü kadro… Sonradan yapmış olduğu hamleler ile maçı çeviren hoca, bu yıl tam tersini yapıyor. Son Trabzonspor maçında yapmış olduğu değişimler ile üç puanı ‘ikram’ etti. Bunun benzer biçimde örnekler dolu.
Ekibi Murat Şahin mi yönetiyor!
Bir öteki iddia şu şekilde… Destek hoca Murat Şahin, ipleri eline aldı. Her şeye karışıyor. Tek görevli benzer biçimde davranıyor. Yalçın buna izleyici kalıyor. Bu saçma söylenti! Zira Sergen hocanın olduğu yerde her kim olursa olsun bunu yapması imkansız, cesaret edemez.
Ljajic gitti, Rosier geldi!
Sırp oyuncu, hususi hayatındaki düzensizlik yüzünden atıl durumda. Bonservisi alınan Rosier de o rolde! Genç oyuncunun süratli yaşantısı direkt sahaya yansıyor. Yalnız o mu? Değil… Ghezzal! 4.5 senelik sözleşme sonrası eski kimliğinden uzakta. Alex hazır değil. Atiba emekliliğe hazırlanıyor. Defans, kanatlar istikrarsız. Vida-Larin sözleşme ardında…
Töre kimin kontenjanı!
Fazlaca konuşulan bir isim Gökhan Töre. Kabiliyetlerine isyan edercesine düşüşte. Töre’nin memleketi Samsun ve teknik ekibe fazlaca yakın bir iş adamının hususi kontenjanı ile kadroda tutulduğu iddiası var!
Oğuzhan kur farkına takıldı
Düşüş içinde olan Oğuzhan kayıplarda. Ulusal Ekip’a da gidemeyen gurbetçi futbolcunun sıkıntısı kur farkı. Zira Euro üstünden maaş alan Oğuzhan’ın tutarı 1 Euro-6 TL olarak sabitli. Nerede ise iki katına çıkan kur farkı yüzünden sorun yaşıyor
Geçirme dosyası
Teknik ekibin isteği doğrultusunda alınan adlar: Ghezzal, Rosier, Salih, Mehmet ve Can. Alex, Batsuhayi de informasyon dahilinde alınsa da memnuniyetsizlik mevcut. Yalçın’ın, bilhassa Batshuayi mevzusunda rahatsızlığı büyük. Kolay gol yiyip, atamamayı temelde bu oyuncuya bağlıyor.
Handikap fazlaca
Bu genel mevzular üstünde birçok detay da var. Çifte kupa doyumu. Ücret dengesizliği. Yabancıların hakimiyeti. Yerli adların verimsizliği. Salih’in tükenişi. Saptanca sıkıntısı. Yargıcı yönetimleri…
Ya düzeltir ya da gider
Beşiktaş bu kaotik durumdan çıkış bulur. Bunun ilk adresi Sergen Yalçın. Tüm ipler hâlâ hocanın elinde. Sergen hoca duygusal biri. Senelerdir tanıyoruz. Bu yüzden kaybediyor. Eline neşteri alacak. Yeni eski demeden katkı veremeyen adlar ile yolları ayıracak. Hiçbir yönetici, dost ve bilhassa yediği içtiği ayrı gitmeyen bazı menacerler ile arasına duvar örecek. Halk içinde bir deyim var; Acırsan, acınacak duruma düşersin diye… Mayıs ayında seçim var. Çebi başkanlığındaki yönetim mevcut gidişi sürdürmez. Bu süre içinde; ne kendisi bırakıp gidebilir. Ne de ekibi topyekün değiştirebilir. Yapacağı tek ve son hamle hoca. Taraftarın kalbinde kredisi en büyük hoca. O da bir yere kadar. İlk kez son maçın arkasından tribüne çağrılmadı. Bu ileti yeter de artar. Anlayana doğal..
Başkan adeta kafeste!
Ahmet Nur Çebi, ‘Kuvvetli Başkan’ parolası ile seçimde fark attı. Sadece gelinen noktada durum sıkıntılı. Hiç kimseye ‘hayır’ demeyen başkanın etrafı sarılmış durumda. Hepimiz kral çıplağı oynuyor! Bizim bildiğimiz 46 danışmanı var! Kime sorsan, başkanın hususi danışmanıyım diyor. Yargıcı tepkisi haricinde masaya yumruğunu vurduğunu görmedik. Eğer başkan, çevresinde dolaşan ve kendisine ‘güç zehirlenmesi’ yaşatmak isteyen bu kafesi kırmaz ise üzülür. Alevden gömlek giyip o yükün altına giren Çebi’nin ilkin etrafını sonrasında da ekip içindeki olumsuzlukları bertaraf etmesi; hocaya da ışık olur. Karanlıktan, aydınlığa çıkış yolu, Çebi ve Yalçın’a bağlı. Ümit ile bekliyoruz.
Orhan Yıldırım
