Antalyaspor Kulübü, “Önyargı VAR’mıdır, iyi niyet VAR’mıdır, hakkaniyet VAR’mıdır, en önemlisi ise vicdan VAR’mıdır?” başlıklı bir yazı yayınladı.
Siteden meydana getirilen izahat şu şekilde:
Süper Lig’in 9’uncu haftasında gene vicdanları rahatsız eden bir Mete Kalkavan yönetimi ile karşı karşıya kaldık.
Yönettiği son 5 maçımızda bir tek 1 puan alabildiğimiz, gene son 5 maçta 4 kez oyuncularımızı ihraç eden yargıcı Mete Kalkavan bu hafta sonu iki taç atışı ile sahneye çıktı.
Son olarak söyleyeceğimizi en başta izah edelim;
Camiamızla problemi olduğuna inandığımız Mete Kalkavan’ın tekrar bizim müsabakalarımıza verilmesini istemiyor, Kulüpler Birliği’nde onlarca kere dile getirilmiş olduğu benzer biçimde, gözlemcilerin hakemlere verdiği notun açıklanmasını bekliyor, ikimiz de Mete Kalkavan’a verilen notu merak ediyoruz.
Kıymetli futbol kamuoyu;
Sıkıntılı ekonomik şartlarda muhteşem bir çaba göstererek mali anlamda ayakta durmaya, sponsor bulmaya, projeler geliştirmeye ve Türk futboluna yeni kabiliyetler sunmaya çaba ediyoruz.
Bu çabamızın acemice, anlam ifade etmeyen ve iyi niyetle bağdaştıramadığımız kararlar ile yerle bir edilmesini kabul etmekte zorlanıyoruz.
DG. Sivasspor karşılaşmasının 10’uncu dakikasında top oyuncumuz Bünyamin’in elindeyken taç atışına izin vermeden uyarmak yerine atışı yaptırıp oyuncumuza sarı kart gösteren, önleyici hakemlik uygulamasından uzak, kontrolü ve konsantrasyonu çok açık ki kaybolmuş bir yargıcı uygulaması gördük ve arkasından rakibimizin golü geldi.
Yetmedi; 45+4’üncü dakika oynanırken maçın hakemi Mete Kalkavan, taç atışını lehimize verdiğinde oyuncularımızın kimi durdu, kimi ileriye doğru hamle yapmış oldu. Sadece anlık bir kararla atış el değiştirildi, yargıcı kontrolü tamamen yitirdi. Devamında da tamamlanmamış yakalanan takımımız golü yedi.
Kıymetli futbol kamuoyu;
Hepimiz yenildiğimiz maçlarda bile iyi yönetim gösteren hakemi TFF’ye resmi yazı yazarak kutlamış bir camiayız.
Oldukca uzağa gitmeden, bu yıl kazandığımız Çaykur Rizespor müsabakasını yöneten hakemin hala maç alamamış olmasını destekleyen bir anlayışa sahibiz.
Hepimiz hak ettiğimizden fazlasının başkasının hakkı bulunduğunu bilecek kadar onurlu duruş gösteren bir camiayız.
Fakat bizim artık sahadaki adalete olan inancımız kayboldu.
Geçtiğimiz hafta UEFA yargıcı eğitmeni ve MHK Eğitim Danışmanı Jaap Uilenberg’in de açıkça faul bulunduğunu dile getirmiş olduğu pozisyonda; Adana Demirspor futbolcusunun oyuncumuzu nizamı olmayan hareketle düşürüp golü atmasına sessiz kalan VAR’a nasıl inanalım?
Anlık karar değiştirip oyuncularımızı rakibe hazırlıksız yakalatan hakemin adaletine nasıl güvenelim?
VAR artık sahada verilen karar sonrası hakkaniyet terazisindeki kefeleri eşitleyen bir mekanizma olmaktan çıkmış, suya sabuna dokunmayan, sahada haklı olan tarafı değil hakemi koruyup kollayan bir mecra haline gelmiştir.
Her fırsatta dile getirdiğimiz benzer biçimde; hakemlerden ilkin MHK sisteminin değişmesi gerektiğine olan inancımızı tekrarlıyoruz.
Burada mühim olan artık VAR’ın olması değildir.
Mühim olan;
Önyargı VAR’mıdır,
İyi niyet VAR’mıdır,
Hakkaniyet VAR’mıdır,
En önemlisi ise
Vicdan VAR’mıdır?
