Son yılların en oldukca koşan sarı lacivertli ekibi kesinlikle bu. Fenerbahçe , Frankfurt deplasmanında maça oldukca iyi başladı ve bilhassa ilk 30 dakikada insiyatifi asla rakibine vermedi. Ön alanda iyi baskı meydana getiren sarı lacivertli temsilcimiz, Eintracht Frankfurt’u kalesinden uzakta tuttu.
Mesut Özil’in golüyle de iyi oynadığı bölümde öne geçen Fenerbahçe, bir duran top dönüşünde müdafa yerleşmeden geçiş hücumuyla kalesinde golü görmüş oldu. Birçok yeni oyuncusu olmasına karşın ve 3-4-3 şeklinde riskli bir formasyon ile oynayan Fenerbahçe, ekip savunmasını dün de iyi yapmış oldu ve Frankfurt’a fazla talih vermedi.
DİNAMİZM VE TEMPO
Son yılların en oldukca koşan Fenerbahçe ekibi kesinlikle bu. Dinamizm ve gidişat var. Alman temsilcisi karşısında fizyolojik olarak {hiç de} geride kalmayan bir Fenerbahçe vardı sahada. Tüm futbolcular 90 dakika süresince Vitor Pereira’nın verdiği görevleri kusursuza yakın bir halde yerine getirirken, bir tek Diego Rossi’nin oyun içinde bazen kaybolduğunu gördük. Kesicilik anlamında iyi bir maç çıkartan Serdar Aziz’in de 3’lü müdafa düzeninde oyuna daha çok iştirak etmesi lazım.
KIM VE GUSTAVO ÇOK İYİYDİ
Pereira, son 15 dakika yapmış olduğu 4 değişim ile beraberliğe razı olmadığını gösterdi. Sadece 90’da kazanılan penaltıyı Pelkas gole çeviremedi ve oldukca yaklaşılan bir 3 puan avuçlardan kaydı gitti. Deplasmanda gruptaki en kuvvetli rakipten alınan 1 puan mükemmel.
Dün Fenerbahçe’de Kim Min-Jae ve Luis Gustavo’yu oldukca beğendim. Mesut Özil de Almanya’da yine vitrine çıkmış olduğu maçta yorulana kadar iyi bir futbol ortaya koydu.
