Trabzonspor'un eksileri – artıları! Spor Kral yazarları masaya yatırdı

Trabzonspor yeni sezona sezona 3’te 3 yaparak başladı. Spor KralGazetesi yazarları Mehmet Demirkol, Cem Dizdar, Faik Çetiner ve Deniz Çoban bordo-mavili takımın eksilerini artılarını masaya yatırdı.

Haber Müdürümüz Zafer Büyükavcı’nın soruları…

1- Trabzonspor’un geride kalan üç haftada artıları/eksileri nelerdi?

2- Abdullah Avcı’nın performansını nasıl değerlendirirsiniz?

3- Sezona en hazır giren ve asla hazır olmayan oyuncular size nazaran hangileri?

MEHMET DEMİRKOL: HÜCUM REPERTUVARLARI ‘EKUBAN’SIZ GELiŞTi!

Trabzonspor’un geçen yıldan başlamış olan kadro yenilemesinin pozitif yönde sonuçlar verdiği açık. Avcı, yıldız oyuncuları oyuna ikna etmekte zorlanmadı. Ekuban haricinde mühim bir yitik vermediler. Ve Gervinho ile Hamsik en iyi dönemlerine yakın oynuyorlar. Nwakaeme’yi küstürmeden kullanabilmesi mühim. Siopis transferinin açığı kapatacağı, Berat’ı rahatlatacağı da açık. Beşiktaş ‘la beraber en net transferleri Trabzonspor yapmış oldu. Bir tek Denswil’in katkısının nasıl sonuçlanacağı merak mevzusu. Sadece genel olarak 3 Türk oynatma zorunluluğu ya da sert maçlarda 2 kimi zaman 3 yıldız hücumcuyu yedekte bırakmanın ruhsal tesiri haricinde herhangi bir dezavantaj görünmüyor.

Bakasetas şimdiden zirvede…

Avrupa’da olmamak da 38 haftalık bir macerada Karadeniz ekibini dinç tutacaktır. Ligde yıldız 10 numaralar var. Sadece performans açısından zirveyi şimdiden yakalamış herhalde ilk oyuncu Bakasetas. Trabzonspor’un bu yıl iki mevzuda gelişme sağlamış olduğu şimdiden görünüyor. Aslına bakarsanız geniş olan atak repertuvarı Ekuban’ı kaybetmelerine karşın gelişti. Siopis’in katılımıyla oyunu soğutmaları gerektiğinde ellerinde artık daha çok seçenek var. Trabzonspor hem denge oyununu hem baskıyı hem de müdafa oyununu oynayabilir görünüyor. Cornelius ve Koita’nın gelişi de Avcı’nın elini oldukça kuvvetlendirdi. Derhal her şey istedikleri benzer biçimde. Ve bunun fragmanını, 3 haftada sahada gösterdiler. Bu takımda oldukça daha fazlası var.

FAİK ÇETİNER: SLOGAN:OSENEBUSENE… YANITIM:NEDENOLMASIN!

Trabzonspor, eline kadar gelen şampiyonluğu, 1995/1996 sezonunda Fenerbahçe ‘ye, 2019/2020 sezonunda Başakşehir’e kaptırdı. Son haftalarda kaçan bu şampiyonluklar, camiaya büyük travmalar yaşattı. Her yıl plansızca yarışa başlamış olan Trabzonspor, kafasına yatan yüzlerce oyuncu geçirme etti. Netice, hep hayal kırıklığı. Bu yıl durum oldukça değişik. Abdullah Avcı göreve geçen yıl geldi ve ekibi adeta ‘laboratuvar’a soktu. Yeni sürem için planlarını yapmış oldu ve istediği oyuncuları (Gervinho, Hamsik, Cornelius, Siopis, Denswil) geçirme ettirdi. 8+3 kuralı yüzünden de İsmail Köybaşı ve Dorukhan Toköz’ü ekibe dahil etti.

Üzerine koyarak yürüyorlar

Avcı yönetiminde Trabzonspor uzun süredir maç kaybetmiyor. Sadece şampiyon olmak için kazanmak zorundasın. Hocanın hazzı ve morali yerinde. Ekip her geçen gün üzerine koyarak yürüyor. Sadece söylediğim benzer biçimde, bu yıl şampiyonluk, derbileri kazanmakla mümkün. Bu yüzden oynanacak Galatasaray maçı oldukça mühim. Rakiplerini devirirsen işler kolaylaşır, aksi sonuçlar yeni travmalar yaratır. Trabzon topluluğu şampiyonluk için bu yıl, geçen senelerden daha ümitli ve daha iddialı. Onlar ‘o yıl bu yıl’ diyorlar. Niçin olmasın?

CEM DİZDAR: 8+3 KURALI NEDENiYLE ÖMÜR ÇOK KIYMETLİ…

En büyük artıları kuşkusuz, Ulusal Ekip arasına ‘kazanarak’ gelmiş olmaları. Bir takımın ‘kazanma’ yollarını bulması ve geliştirmesi mühim. Sadece bu aranın ritmlerini kaybetmelerine niçin olabileceğini de akılda tutmak gerek. Ön alandaki heybetli adlardan oluşan topluluk, Süper Lig için ciddi anlamda tehditkâr özellikte. Sadece defans ile orta saha dengesi hemen hemen oluşmuş görünmüyor. Bu yüzden de bazı periyotlardaki teklemeler de gözden kaçmadı. Bu yüzden lig ilerledikçe daha oldukça ‘müdafa/kontra oyunu’ oynanacak olan ligimizde, ummadıkları sıkıntılar yaşayabilirler. Abdullah Avcı, beklenmedik seviyede gerilmiş başladı. {Hiç de} seçimi olmadığı halde ‘yargıcı başlıklı’ konuşmalar, Avcı benzer biçimde takımını geliştirerek ilerleyen bir hoca için ‘gerginliğin göstergesi’ diye düşünüyorum. Onu bu yeni tarza da ‘mahalle baskısı’ ve ülkede bir türlü ‘terk edilemeyen model’ zorladı. Bu gerginliğe sürem başlangıcında meydana getirilen ‘yüksek yoğunluklu adlardan oluşan transferler’in yol açtığını düşünmek mümkün.

Mecburi sual: Berat mı Siopis mi!

Sadece başta Beşiktaş olmak suretiyle ‘Üç İstanbullu’nun daha yüksek oktanlı transferleri beklentiyi bir miktar düşürecektir. Bu durum da takıma ve Avcı’ya oyunu geliştirme bağlamında bir miktar rahatlık getirecektir. Şundan dolayı futbolu sahada değil de geçirme sezonunda oynamaya alışmış kültürün baskısı bir parça da olsa hafifleyecektir. Uğurcan Çakır benzer biçimde üst düzey bir kalecinin önünde oynayanlar daha güvenli olacaktır. Sadece Edgar İe ve Vitor Hugo kuvvetli görünseler de oturmayan müdafa dengesi sebebiyle aksamalar yaşadı. Şundan dolayı kenarlar ya da ön grupla mesafe ezberleri tam anlamıyla oturmadı. En iyilerden görünen Bakasetas, vatandaşı Siopis’i de sahada bulduğunda takımın en hususi adı olacak benzer biçimde. Nwakaeme eforu çözücü özellikte görünürken, marifetli Hamsik ağırlığını yavaş yavaş artırır diye düşünüyorum. Burada da 3 yerli zorunluluğu dengeyi bozacak mı, belirsiz. Kısaca ‘Berat mı Siopis mi’ türü ikilemler dengeye tesir edecek. Bu durum Abdülkadir Yaşam’ün yapabileceklerini, dolayısıyla ekip performansını direkt etkisinde bırakır.

DENİZ ÇOBAN: SADECE BiREYSEL YETENEK DEĞiL OYUN KALiTESi DE YÜKSELiYOR

Trabzonspor’un en büyük artısı, bundan önceki sürem Abdullah Avcı ile kazandıkları uyumun bu yıla geçirme edilmesi. Geçtiğimiz sürem takımın temellerini atan Avcı, bu yıl yapmış olduğu nokta transferlerle kaliteyi yükseltti. Bir öteki avantajları da, Avrupa mesailerinin olmaması. Öteki üç rakibi, Aralık ayına kadar Avrupa’da 6 maç oynayacaklar. Bu durum Trabzonspor için mühim bir avantaj oluşturacak. Rakipleri yıpranırken, Trabzonspor lige konsantre olacak.

Avcı takıma, ekip Avcı’ya ısındı

Trabzonspor, iki Roma müsabakasını da hesaba katarsak, kısa sürede 5 maç yapmış oldu. Trabzonspor kadro derinliği yakalasa da sakatı da fazla, hem de yaşlı da bir ekip. Kolay değil. Isı, rutubet, seyahatler. Buna karşın üçte üç yaptılar. Bu oldukça başarıya ulaşmış bir lig başlangıcı oldu. Abdullah Avcı takımına ısındı. İstediği formatı oturttu. Transferde isabet oranı yüksekti. Trabzonspor bir tek bireysel kabiliyetleriyle değil, oyun kalitesiyle de artık ön plana çıkıyor. Trabzonspor’da Hamsik ve Nwakaeme iyi başladılar. Trabzonspor’un ön tarafındaki oyuncularını seyretmek zevk veriyor. Bakasetas ve Berat da iyi başladılar. Yaşam ise sezona istediği benzer biçimde başlayamadı.