2008 senesinde 10 yaşlarında İzmir’in köklü kulübü Altay alt yapısında başlamış olan bir futbol öyküsü onunki… A Ekip formasını ilk kez sırtına geçirdiğinde bir tek 16 yaşındaydı. Yaşamının en mutlu ve en sıkıntılı sürecini o yıl yaşadı. Febur kemiği kırıldı. İki tehlikeli sonuç ameliyata girmesi gerekiyordu. Bırakın futbol oynamayı bir ihtimal tekrar yürümekte bile zorlanacaktı. Riski yüksek bu ameliyatlara asla düşünmeden girdi zira onun hayalleri vardı. Artık işler yolunda gidiyordu. 3. Lig peşinden 2. Lig şampiyonlukları yaşadı. Genç yaşta Altay ile TFF 1. Lig’de forma şansı buldu. Sonrası Ankaraspor ve Ankaragücü… Süper Lig’de ilk sezonunda dikkatleri üstüne çekti. Sürem sonunda sözleşmesi bitecek 22 yaşındaki oyuncu 4 büyüklerin radarına girdi… İşte 3. Lig’den Süper Lig’e uzanan bir futbol hikayesi.
Bahsettiğimiz şahıs Ankaragücü forması giyen Atakan Çankaya. “Tekmeye kafa atacak” oyuncu profiline haiz genç oyuncu futbol yaşantısını, hedeflerini ve hayallerini Fanatik’e söyledi…
Ankaragücü forması giyen genç oyuncu Atakan Çankaya editörümüz Yakup Çınar’ın sorularına samimi cevaplar verdi.
Sezona iyi bir başlangıç yapmıştın sadece şanssız bir sakatlık yaşadın. Son durumun nedir seni ne süre sahalarda göreceğiz?
Sezona iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Kayserispor maçında şansız bir sakatlık yaşamıştım. İlk MR neticeleri sakatlığımın daha uzun sürebileceğini gösteriyordu. Şuan 6-7 hafta geride kaldı. Daha iyi durumdayım. Antrenmana çıkmıştım fakat bir darbe aldım. O süreci birazcık geriye attı. Tanrı nasip ederse kısa süre sonrasında sahalara döneceğim inşallah.
Eskilere gitmek isterim. Kariyerine Altay’da başladığını görüyoruz. Futbola nasıl başladın? Sendeki kabiliyeti kim keşfetti?
Babam beni futbola başlatan ilk kişidir. Altay alt yapısına o yazdırıyor. Hep derler ya “babam beni gönderse iyi topçu olurdum.” Benim baba da öyleki. Kendisi de futbol oynamış fakat üst düzey değil. 12-13 yaşlarında futbola Altay alt yapısında başladım. 16 yaşlarında Umut Turmuş hocamın öneriyse A Takıma yükseldim. Beni ilk keşfeden odur. A2 takımında oynarken A Takıma karşı maç yapmıştık ve Umut Turmuş beni A Ekip’a alıp o hafta ilk maçıma çıkarmıştı. Futbola orta saha olarak başlamıştım. 2 senedir da stoper oynuyorum.
“AMELİYATA GİRMESEYDİM FUTBOL HAYATIM BİTECEKTİ”
Kariyerinde futbolu bırakma noktasına getiren bir sakatlık yaşamışsın. O süreci anlatır mısın nasıl futbola geri döndün?
16 yaşlarında Altay’da alt yapıda oynadığım dönemde femur kemiğim kırıldı. Femur kemiği de vücudun en kuvvetli ve en zor kırılacak bölgelerden bir tanesi. Maçta topa bastım ve Femur kemiğim kırıldı. Hatta unutmuyorum hastaneye gittiğim ilk günü. Doktorlar ve hemşireler vücudumun başka yerlerine baktı. Hani “bu kemiğin kırıldıysa tüm kemiklerinin kırılması gerekiyor” dediler. “Nasıl oldu trafik kazası mı geçirdin, arabamı çarptı, bir yerden mi düştün” dediler hatta. Hakikaten oldukça zor bir dönemdi. Alt yaş gruplarında ulusal formayı giyiyordum. 2-3 hekim bu ameliyatı yapamayacağını söylemiş oldu. Zira başarısız olma ihtimali vardı. Ameliyattan sonrasında sakat kalma riskim vardı. Futbol oynamayı geçtim, sakat kalmayla ilgili riskleri vardı. Fakat o dönem Ege Üniversitesi’nde Akhisarspor’un da doktoru olan Onur Başçı hocamız ameliyatımı gerçekleştirmiş oldu. Ameliyata girmeden ilkin şunu söylemişti “Futbola dönmen hakkında sana söz veremem fakat yürümen hakkında söz verebilirim”… Oldukça şükür ameliyat oldum ve ameliyatın başarı göstermiş bulunduğunu, yürüyebileceğimi, oturup kalkabileceğimi söylemiş oldu doktorum. Bu ameliyattaki en büyük risk ayağın durağan(durgun) kalmasıydı. Ayağın düz bir halde kalmasıydı ve kıvrılmamasıydı. Peşinden fizyoterapi dönemine başladım. Ayağımı bu süreçte 90 aşama açabildim. Doktorun söz verdiği benzer biçimde artık yürüyebiliyordum. Belli bir gidişatta koşabiliyordum. Ayağımı 90 aşama açabildikten sonrasında yine bir ameliyat daha olmam gerekiyordu. Ayağımı 180 aşama açabilmem için bu ameliyatın olmam lazımdı. Sadece bu ameliyatın da başarısız olma riski vardı. Orada bir karar vermek gerekti. Ben futbola devam etme adına bu ameliyata girmeye karar verdim. Sonuçta futbol oynamak benim hayalimdi. Ben o gün ameliyata girmeseydim futbol hayatım bitecekti ve hayal olarak kalacaktı. Bu hayal hayatımın sonuna kadar hayalim olarak kalacaktı. Hep sual işaretleri aklımda olacaktı. “Ameliyat olsaydım futbol oynayabilir miyim” sorusunu soracaktım kendime. Ben ameliyat olmayı tercih ettim. Fena de geçebilirdi. Oldukça şükür iyi geçti. Peşinden fizik tedavi süreci, en kolay iş kaldı. Güçlendirme süreci, emek verme… Bunlar işin en kolay tarafı bir oyuncu için. Oldukça şükür bu tarz şeyleri da yaptıktan sonrasında sahalara geri dönüş yaptım.
O dönemde umudunu kaybettiğin bir an oldu mu?
Asla umudumu kaybetmedim. 16 yaşındaydım ve hep pozitif yönde geçeceğini düşündüm. 6. Ayda geçirdiğim ikinci ameliyattan ilkin aslına bakarsan asla umudumu kaybetmediğimi gösterdim zira düşünmeden ameliyata girmiştim. O dönem akrabalarım ve bireysel performans antrenörüm oldukça destek oldu ve o süreci şükürler olsun atlattık.
“SÜPER LİG BANA ÇOK ŞEY KATTI”
3. lig, 2. lig TFF 1. Lig ve bu sürem Ankaragücü ile Süper Lig’de dikkat çeken bir performans ortaya koydun. Neler söylemek istersin?
22 yaşlarında Türkiye’deki tüm ustalaşmış liglerde oynadım. 3. Lig, 2. Lig, 1. Lig ve Süper Lig’de forma giydim. Basamakları teker teker çıkmak, her ligin kendi oyun sistemine ayak uydurmak benim gelişimimde büyük tesiri oldu. Bu ligler içinde 3. Lig en zor olanı. Sağ bek, sağ beke baskı yapıyor. Birazcık sert ve topun olduğu yönde sıkışıklık var. Ben 3. Lig’de Altay’da oynadım. Durum bizde birazcık farklıydı. Şampiyonluk için kurulmuş olan bir kadro vardı. 2 lig üst üste atladık ve bunu aynı kadroyla başararak 1. Lig’e kadar geldik. Biz birazcık daha oyunu oynamaya çalışınca kolay geldi. Fakat hakkaten o ligin sertliği ve sıkışık alanda oynana futbol zor. Süper Lig daha kolay zira oyun oynamana izin veriliyor. Fakat bu sefer de kalite artıyor. Bireysel performanslar üst düzey. O yüzden her ligin kendine bakılırsa zorluğu var. Ben kendi adıma tüm liglerde oynadığım için hem oldukça mutluyum, hem de oldukça gururluyum. İnşallah bu süreç bu şekilde devam eder.
Süper Lig’de kalite oldukça değişik. Her çıktığın maç, her çıktığın antrenman sana bir şeyler katıyor. Her oyuncudan değişik şeyler öğreniyorsun. Ben de kendimi öğrenmeye oldukça açık buluyorum. Bir oyuncu rakipse bile sahada değişik bir şey yaptıysa onu öğrenmeye çalışıyorum. Bu benim gelişimimi bu yıl oldukça etkiledi. Oyun görüşü her oyuncuda değişik ve etkili oluyor. Bunlardan benim özelliklerime bakılırsa ne alabiliyorsam, hepsi benim artım oluyor. Süper Lig’in bu yüzden bana oldukça şey kattığını düşünüyorum.
Son olarak Umut Ulusal Ekip forması giymiştin. Fakat artık yaşın tutmuyor. Ulusal Ekip’la ilgili düşüncelerin neler?
15 yaşından beri Ulusal Ekip forması giyiyorum. Ulusal formayı giymek oldukça ayrı bir gurur. Kulüp takımlarından kimse yanlış anlamasın, her kulüp değişik bir yana, Ulusal Ekip değişik bir yana benim için. Zira orada yaşadığın duygu ve his oldukça değişik. Son dönemde Umut Ulusal Ekip ile Tolunay Kafkas hocamızla güzel işler yaptık. Son grup maçlarında iyi sonuçlar aldık. Tolunay Hoca’nın gelmesiyle orda bir hareketlenme oldu. 98-99 jenerasyonu iyi bir gruptu.
“STOPERDE KENDİMİ DAHA RAHAT HİSSEDİYORUM”
Stoper ve orta sahada oynayabiliyorsun. Joker oyuncu tamamına uyuyorsun. Aslolan mevkiin neresi kendini nerede daha rahat hissediyorsun?
Teknik direktörün benden ne istediğine bağlı aslen. Orta saha olarak uzun süre oynadım. Fakat son yıllarda hem Ankaraspor hem de Ankaragücü’nde stoper olarak oynadım. Stoperin rahatlığı bende şu şekilde oluyor. Orta sahada oldukça tempolu oyuncu olduğum için stoperde daha diri kalabiliyorum. Orta sahadan gelmiş bir oyuncu olarak topu oyuna daha iyi sokabiliyorum, daha alanı geniş görebiliyorum, bu beni rahatlatıyor. Hamlelerim daha oldukça olabiliyor. Daha diri oluyorum. Orta saha oynadığım zamanda da oraya dinamiklik kattığımı düşünüyorum. İşte orada hocanın benden ne istediği mühim. Benden ceza sahasına daha oldukça girmemi ve asist yapmamı isterse o süre bunu karşılayamayabilirim bir ihtimal. Elbet orta sahanın çift yönlü olması gerekiyor fakat extra durumlardan bahsediyorum. Fakat stoper için o bölgenin extra işler yapabilecek oyuncularından biri olarak düşünüyorum. Stoperde kendimi daha rahat hissediyorum.
Kafaya tekme atan oyuncu profilin var. Bu özelliğin ile ilgili düşüncelerin neler?
Oldukça ufak yaştan beri gelen bir özellik. İnsanın içinden gelmediği sürece yaptırmak oldukça zor olsa gerek derler ya. Benim içimden geliyor. Bu özellik kimi zaman maçın içinde oldukça iyi hissettiriyor ve oldukça iyi işler yapmama niçin oluyor. Kimi zaman de sakatlık durumu meydana gelebiliyor. Ki oldukça fazla hem karşı tarafı hem de kendimi sakatladığım pozisyonlar oldu.
“SÖZLEŞMEM BİTİYOR ANCAK +1 YIL OPSİYONLAR VAR”
Sürem sonunda sözleşmen bitiyor. Görünen o ve ismin bir oldukça kulüple anılıyor. Senin kariyer planlaman ne yönde. Sürem bittiğinde ne yapmayı düşünüyorsun?
Sürem sonunda sözleşmem bitiyor. Fakat şöyleki bir durum da var. Sözleşmemde hem kulübü hem de beni ilgilendiren maddeler var. +1 yıl opsiyonlu. İki tarafın da bazı şeyleri yerine getirdiğinde 1 senelik daha kontratım var. Fakat şuan ki haliyle sürem sonu kontratım bitiyor. Her oyuncu büyük takımlarda oynamayı ister. Sadece Ankaragücü oldukça büyük bir topluluk ve oldukça büyük bir kulüp. Sürem sonuna kadar da tüm hedefim ve hayalim Ankaragücü’nün yukarı sıralara doğru çıkması. Tamamıyla düşmeyle ilgili hiçbir şey konuşulmaması ve Ankargücü’nün daha iyi bölgelere gelmesi. İlk öncelikli hedefim bu…
“HEDEFİM A MİLLİTAKIM VE AVRUPA”
Futbolla ilgili hayallerin neler? Atakan Çankaya’nın bundan sonraki hedefleri neler? 5 yıl sonrasında kendini nerede görüyorsun?
Her genç oyuncunun olduğu benzer biçimde benim de hayallerim var. Ben de geleceğimle ilgili oldukça şey düşünüyorum. İlk öncelikli hedefim A Ulusal formayı giymek. Bugün futbol oynayan kime sorsanız ilk hedefi A Ulusal Ekip olur. Vatanı ve milletini seven bir genç olarak Ulusal Ekip forması giymek isterim. Kulüp olarak hedefim ise Avrupa’da forma giymek. Avrupa’ya gitmek isterim.
A Ulusal Ekip’a çağrılsan Alparslan benzer biçimde sevinir misin?
Elbet sevinirim. Sonuçta Ulusal Ekip… Ben her oyuncunun o lukları verdiğini düşünüyorum. Bir tek Alparslan abinin luğu kameraya yansıdı. Her Türk gencinin imgesel Ulusal Ekip. Alparslan abinin görüntüleri de oldukça iyi. İyi ke kameralara yansımış. Bu şekilde şeyleri görmek insanoğlunun hoşuna gidiyor.
ATAKAN ÇANKAYA İLE KISA KISA
Futbolcu olmasaydın? “Öğretmen olmak arzu ederdim.”
Futbol haricinde ilgilendiğin 3 şey? “Koşmak, kitap okumak, film seyretmek”
Dünyanın en iyi teknik direktörü? “Mourinho”
Dünyanın en iyi futbolcusu? “Messi”
Dünyanın en iyi ekibi? “Barcelona”
Futboldan kazandığın ilk parayla ne aldın? “İlk paramı aileme vermiştim”
En sevdiğin insan? “Annem”
Eğer olmazsa olmanız? “Spor”
Kullandığın otomobil? “BMW”
Parfümün? “Tomy”
En sevdiğin yiyecek? “Et ve et ürünlüri”
Dinlediğin müzik? “Tek yok, oldukça dinlerim”
Son olarak izlediğin film? “Oldukça izliyorum fakat aklımda kalmıyor. Ayla diyebilirim”
Son olarak okuduğun kitap? “4. Yıldız”
Uğurun var mı? “Yakarma ederim”
Dolaşmak mi, okumak mı? “Dolaşmak”
Aşk mı, Para mı? “Aşk”
Gelecekte Türk futboluna damga vuracağını düşündüğün 3 futbolcu? “Ali Akman, Ravil Tagir, Atakan Çankaya”
İdolün kim? “Gerrard ve Ramos”
Tenha bir adaya düştün. Yanına alacağın 3 şey? “Su” futbol topu alır mısın? Yok abi futbol topuna gereksinim olmaz. Yiyecek şeyler alırım. Yastık alırım. Benim için mühim…”
En büyük hayalin? “A Ulusal Ekip ve Avrupa’ya gitmek”