Fenerbahçe'den Galatasaray'a: Biz mi hırsızız siz mi!

Fenerbahçe Yöneticisi Metin Sipahioğlu, 1959 öncesindeki şampiyonluklarla ilgili Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’e sert cevap verdi:

“1959 şampiyonlukları için emek harcamalar 5-6 yıl önceye dayanıyor. Ikimiz de daha göreve geldiğimizde ilk sezonumuzda 28 şampiyonluk vurgusunu her kontakt çalışmamızda halletmeye başlamıştık. Başarısız olunan dönemde başvurmakla bir ilgisi yok. Fenerbahçe’nin daha ilkin bu mevzuda müracaat yapmış olup reddedildiği iddiası var. Hepimiz şunu oldukca iyi bilsin, ortada oldukca büyük bir yalan var. Kulübümüzün birkaç hafta ilkin yapmış olduğu resmi müracaat, bugüne dek Türkiye Cumhuriyeti içindeki ilk resmi başvurumuzdur.”

‘Mustafa Kemal Atatürk’ün beyanatı var’

“Şimdi 1924 senesinde Harbiye’nin kazanılmış olduğu ilk şampiyonaya gelirsek 3-5 değişik kent takımlı falan diyorlar. Bu şampiyonaya minimum 12 değişik şehrin ekibi iştirak etmiştir. Türkiye Futbol Birinciliği 1924 ile 1951 yılları aralığında oynanıyor. Mesela bizim şampiyon olduğumuz 1935 senesinde 22 değişik şehrin ekibi bir araya geliyor. Bugün bile bu kadar değişik şehrin ekibi yok. 1924 yılındaki ilk şampiyona için zamanının Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘Şampiyonaya gelecek takımların masraflarının yarısı devlet tarafınca karşılanacak.’ Doğrusu devletimizin bu şampiyonalara verdiği önemi de göstermek için bu belge oldukca mühim.”

‘Beşiktaş’ın 5 şampiyonluğu daha var’ 

“İkinci organizasyon Ulusal Küme. 1937 senesinde başlıyor, 1950 yılına kadar yapılıyor. 1959 öncesi meydana getirilen üçüncü organizasyon Federasyon Kupası. 1956-58 yılları aralığında yapılıyor, ikisini de Beşiktaş kazanıyor ki Beşiktaş’ın bu şampiyonlukları bizlere nazaran haklı bir halde bugün sayılmıştır. Fakat Beşiktaş’ın 5 şampiyonluğu daha var hakkı olan.” 

‘Avrupa Kupaları 1955’te başladı’ 

“Beşiktaş haklı bir halde aldı zira Beşiktaş, Türkiye’yi Avrupa’da temsil etti. Fakat Fenerbahçe zamanında Şampiyon Kulüpler Kupası’na bu şampiyonluklarla katılmadı’ diyorlar. Avrupa kupaları 1955 senesinde başladı. Bizim bu anlattığımız Ulusal Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği 1951’e kadar olan dönem. Doğrusu 1955’te başlamış olan bir Avrupa şampiyonaları zinciri var. O vakit tüm ülkeler aynı şeyi uygulasın.” 

‘3-5 maçla şampiyonluk yok’ 

“Sayın Mustafa Cengiz açıklamasında, ‘3-5 maç oynayıp kazandılar’ diyor. Tamamen yalan. Türkiye’de hiçbir vakit için 3-5 maçla şampiyon olunmamış. Ilkin aslına bakarsan kendi kent liginizde şampiyon olmanız gerekiyor. Ondan sonrasında gidiyorsunuz Türkiye Futbol Birinciliği’nde eleme usulü maçlar yapmış olup öteki kent takımlarıyla şampiyon oluyorsunuz. Bu da kimi zaman 20’den fazla maçın oynanması anlamına geliyor.”

‘O takımlar enayiymiş!’

“Bu konudaki son tezleri de; ‘Ulusal Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği aynı sezonda oynandı. Bir sezonda 2 Türkiye Şampiyonu olması imkansız’ diyorlar. Ulusal Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği evet aynı sezonda oynandı fakat aynı anda oynanmadı. Biri bittikten sonrasında diğeri başlayarak oynandı. Şimdi bunlara katılan takımlar o vakit enayilik(!) yapmış. 30-40 yıl sonrasında bir kulübün çıkıp ‘ya o vakit 2 şampiyona aynı yılda yapılmış oldu. Biz bunların hiçbirini sayamayız’ diye bir sav ortaya atacaklarını düşünmemişler.”

‘Kendileri kabul etmiş’

“Siz zamanında Fenerbahçe ve öteki kulüpler bu şampiyonlukların peşine düşer, başvurur diye hesap edememişsiniz. Kendi resmi beyanlarınızda var. Birinci belge; Galatasaray’ın sitesinde ne diyor ‘Baba’ Gündüz Kılıç’ı anlatırken, ‘Ankara Demirspor, tarihteki tek Türkiye şampiyonluğunu kazanılmış olduğu 1947 yılındaki finalde ise Fenerbahçe’yi 3-0 ve 6-0 yenerken Gündüz Kılıç da Ankara Demirspor forması giyiyordu.’ Hadi Ankara Demirspor’un başvurusuna da itiraz etsinler.”

‘İki yüzlü yaklaşım’

“İkinci belge de var. ‘Yüzyılın Öyküsü Galatasaray Spor Kulübü’ adlı bir kitap çıkarttı Galatasaray. Oradaki ifade, Galatasaray’ı 1939 yılı Ulusal Küme Şampiyonu olarak duyuru etmişti. ‘Galatasaray’ın Türkiye geneli itibarıyla düzenlenen bir organizasyonda kazanılmış olduğu ilk şampiyonluktu’ deniyor. Hırsız olduğumuzu ima ederek ‘hırsızsınız demiyorum fakat…’ diyerek bir hırsızlık iması var. Kim hırsız? Biz mi hırsızız siz mi hırsızsınız Sayın Mustafa Cengiz? Çıkın ve açıklayın! Bu kadar iki yüzlü, bu kadar işine erişince öyleki fakat gelmeyince bu şekilde bir yaklaşım olursa ikimiz de bu tarz şeyleri sinirlenerek sormakla yükümlüyüz.”