Başakşehir Teknik Direktörü Aykut Dev gibi TRT SPOR muhabiri Yasin Dallı’nın sorularını yanıtladı.
Ulusal Takımın Hollanda zaferi ve Burak Yılmaz’ın performansına ilişkin Dev gibi, “Marifet iltifata tabiidir derler. Hakkaten mükemmel bir başlangıç. Hollanda benzer biçimde dünya futbolunda hep bir güç olan, seçimi olan bir ülkeyi başlagnıç maçında güçlü bir skorla yenik etmek büyük iş. O nedenle alın teri döken herkesi kutlama ediyorum. Bilhassa Fransa’ya gittikten sonraki hali, sahadaki duruşu, yapmak istedikleri arkadan gelen oyuncular için büyük bir örnek teşkil ediyor. Kendisi büyük bir kabiliyet. Burak’ın bu halini görmek sevindirici ve gurur verici. Doğru çalışmanın oldukca net bir halde örneklemesini yapıyor. Burak’ı kutlama ediyorum.”
“En büyük problemimiz devamlılık”
A Ulusal Ekip ile ilgili konuşan Dev gibi, “Bizim en büyük problemimiz devamlılık. Üzüntüleri de büyük sorun haline getirip en aşağı kadar getiriyoruz, lukları de en yükseğe kadar çıkarıyoruz. Avrupa Şmpiyonası bileti aldık. Arkasından Dünya Kupası için de bunu sürdürülebilir hale getirmek oldukca mühim. Yarışın Norveç, Hollanda, Karadağ ve Türkiye içinde geçecek benzer biçimde gözüküyor. Ulusal Takımımız Hollanda’yı yenerek avantajlı hale geldi. Norveç’i de yenersek daha büyük avantaj elde edeceğiz. Hollanda maçı öz itimat açısından da oldukca önemliydi” dedi.
“Kaybettiğimiz öz itimatı Beşiktaş maçı sonrası kazandık”
Ligde ve kupada olmak suretiyle Beşiktaş ile oynanan iki maçı değerlendiren deneyimli teknik adam, “Son aşama formda ve kuvvetli bir Beşiktaş vardı karşımızda… Ligde ciddi bir avantaj yakaladılar. Kupada da duble yapma arzusuyla oynadılar. İstediğini elde eden Beşiktaş oldu. Bizim için ise pozitif yanları o maçın bizi taşımış olduğu yer oldu. Öz güvenimizi yine geri kazanmamız için vesile oldu. O maçta kaybettiğimiz turun, kaybedilen öz itimatı geri getirmesi açısından mümkün bulunduğunu söyleyebiliriz.” dedi.
“Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz”
Başakşehir’in ligdeki durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dev gibi, “Başakşehir’e gelmeden düşündüğüm şuydu; Kendi tercihimle 13 ay kadar ekip çalıştırmadım. Geçen yıl şampiyon olmuş bir ekip. Son 50 senedir dört büyük takımın arasından sıyrılıp şampiyon olmak mühim. Bu şekilde bir takımın teknik direktör değişikliği oldukca mümkün gözükmüyordu. Sadece bu şekilde bir durum gelişti. Yukarılarda oynama alışkanlığı edinmiş, doğru yönetilen bir kulübe geldim. Bu durum Başakşehir’i tercih etmemde mühim oldu. Sadece bu şekilde bir kulübün teknik heyette değişim yapmış olması da değişik geliyordu. Genel olarak söylüyorum; Sorunların doğal ki dışarıdan görünenle, gerçek arasındaki ilişkisi içinde bir farklılık var.
Bilhassa neticelerle ilgili problemler başladığıı vakit bunu çevirmek oldukca zor hale gelebiliyor. Lig maçları için söyleyeyim alınan sonuçlar doğru sonuçlar değil. İstenenle orantılı durumda değiliz, oldukca altında kaldık. Minimum 3-5 puan daha yukarıda olmamız gerekiyordu. Tüm olumsuzluklara karşın daha çok puan almamız gerekiyordu. Ilkin gerçekle yüzleşip, durumun bilincinde olup bulunduğumuz durumdan kurtulmamız gerekiyor. Son 10 sırasındaki 6 takımla oynayacağız. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek halindeyiz. Son haftalardaki yükselen formumuzu tutabilir ve geliştirebilirsek daha da yukarılarda olacağız.” ifadelerini kullandı.
Emre Belözoğlu yorumu
Dev gibi, Emre Belözoğlu’nun Fenerbahçe’de takımın başına geçmesiyle ilgili sorulan soruya, “Emre Belözoğlu’na Fenerbahçe’de sonsuz başarı arzuluyorum. Emre ile ilgili tek kaygım kriz anlarındaki yaklaşımı… Emre’nin Fenerbahçe’de oyun kurgusuyla hiçbir problemi olacağını düşünmüyorum. Bu işin üstatlarından biri olacağını düşünüyorum. Temennim ve beklentim de bu yönde” yanıtını verdi.